16- Onbir Yıl Öncesi

9 1 0
                                    

Otelin girişinde, önce otele, sonra birbirlerine baktılar. İkisi de, bu görev için diğerinin yetersiz olduğunu düşünüyordu sanki. Aynı anda sırıttılar, aynı anda ciddileştiler. Esma tabancalarını ve iğneyi kontrol ettikten sonra elini uzattı Dağhan'a. Dağhan halatı Esma'nın eline tutuşturdu.

-Hazır mısın sünepe, diye sordu Esma.

-Bana değil kendine sorman gerek. Ben bu işin ustasıyım.

-Gözlerinin de hastasıyım diyorsun yani!

-Cıvımasak. İşlerin ciddi yapılmasından hoşlanırım, dedi Dağhan gözlerini devirerek. Esma halatı bir eliyle ötekine vurdu sertçe.

-Kes tamam. Hadi şu işi bitirelim, dedi ve otelden içeriye girdi Dağhan. Esma ise arka bahçeye geçti. Büyük bir ihtiyatla etrafı kolaçan etti, birileri var mı diye. Ama kimse yoktu. Pencereleri saydı. Beşinci kattaydı istediği kişi. Aslında onun için beşinci kata denk getirmesi kolaydı ama yine de biraz dikkat etmesi gerekiyordu. Dikkatini beşinci katın altıncı penceresine odakladı. Adam orada kalıyordu. Birinci deneyişte denk getiremedi, ikinci deneyişte tam yerine denk geldi. Yavaş yavaş tırmanmaya koyuldu. Allahtan dağcılık eğitimi vardı, fazla zorlanmıyordu çıkarken. Sadece eli acımıştı, beşinci kat penceresine gelene kadar. Pencere açıktı. Bu yüzden kolaylıkla içeriye daldı. Şansına gülümsedi. Bu soğukta hangi aptal pencereyi açık bırakırdı ki! Aceleyle etrafına bakındı. Adam odanın içinde gözükmüyordu. Şaşırdı. Sonra akan su sesini duydu, rahatladı. Banyodaydı. Adamı yatağında beklemeye karar verdi. Rahat rahat uzandı, yayıldı yatağa. Sünepe kapı dışında gerginlik içinde ondan haber beklerken, o burada yayılıyordu. Bu düşünce onu keyiflendirdi. İçinden şarkılar söyleyerek adamı beklemeye başladı.

Birazdan banyonun kapısı açıldı. Adam bornozuyla birlikte dışarıya çıktı. O da bir şarkı söylüyordu ama dışından. Esma keyifle avının kendisine yaklaşmasını bekledi. Adam odaya girip de onu yatağında görünce şöyle bir irkildi. Sonra şaşkın şaşkın baktı ona.

-Sen de kimsin, diye sordu. Esma sırıttı.

-Oda servisi, dedi rahat bir sesle. Adam kuşkuyla şöyle bir süzdü onu.

-Sen de kimsin, diye tekrarladı. Esma ayağa kalktı, adama yaklaştı.

-Oda servisi dedim ya. Ne o, beni beğenmedin mi? Yemeye hazır değil misin, dedi ve adamın boynundan okkalı bir öpücük aldı. Bıraktığında adamın nefes alış-verişi hızlanmıştı. Kalp atışı da.

-İşte seninim, al bana ne yaparsan yap, dedi Esma. Adam yutkundu. Esma ona iyice yaklaştı. Bacaklarını bacaklarına doladı, kollarını da boynuna. Adamın vücuduna yapıştı, bir bütün oldu adeta. Sonra kulağının altından, parfümlü ve rujlu, çok seksi bir öpücük aldı. Adam titrer gibi oldu.

-Al beni, ne yaparsan yap, dedi Esma fısıltıyla. Adamın gözleri parladı birden. Esma'yı dudağından öperek onu yatağa uzattı. Bu ikramı koşulsuz kabul etmeye hazır gibiydi. Esma'nın boynundan, açıkta kalan göğsünden öpücükler almaya başladı. Esma yavaş hareket ederek, çaktırmamaya çalıştı ve iğneyi çıkardı. Adamı kendine çekti hırsla.

-Çok ateşlisin sevgilim, dedi. Adam onun bulizini çıkartmaya çalışırken bir şey demedi. Esma birden sağ bacağının arkasına batırıverdi iğneyi. Adam acıyla inledi.

-Ne yaptın, dedi güçlükle. Esma onu üzerinden itekledi. Adam yatakta yuvarlandı, sonra yere düştü.

-Bana ne yaptın, diye sordu yine güçlükle. Esma yerde yatan adama bakıp sırıttı.

Geçmişin ArdındakilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin