Esma o gün bütün gün Dağhan'dan kaçtı durdu. Bir şeyi bahane ediyor ve onun kendisine yaklaşmasına izin vermiyordu. Dağhan bunun nedeni biliyor ama Esma onunla konuşmaya yanaşmadıkça yapabilecek bir şey bulamıyor, elinden bir şey gelmiyordu. Esma bir daha ona yaklaşmamakta kararlıydı. Böylesine çapkın, böylesine kızları parmağında oynatan, duyguları önemsemeyen, belki de her kıza aynı taktiği uygulayan, istediği her şeyi elde etmeye alışmış bir insana yakın olması korkunç olurdu zaten. Elbette onunla konuşacaktı, elbette yine sohbet edeceklerdi. Böyle davranmazsa, Esma'nın ona duyguları ortaya çıkar ve sırf hoşlandığı için böyle davrandığı bilinirdi. Hayır, onun bir kızı daha elde ettiğini anlayıp da zaferini kutlamasına izin vermeyecekti. Tabi ki normal konuşacaktı yine. Ama bu konuşmalar asla belli bir seviyeden ileriye gitmeyecekti. Her zaman aradaki mesafeyi koruyacak, şakaysa şaka, yine şakalaşacak ama Dağhan'ın romantik girişimlerine izin vermeyecekti. Bir daha Esma'yı etkileyemeyecekti o pislik!
Ertesi gün görev için bir araya geldiler. O ana kadar Esma ondan kaçmayı sürdürmüştü. Ama bu kaçış sonsuza kadar süremezdi elbette.
-Bir gemiyi patlatmamız lazım ve sen bu derece sakinsin, dedi Dağhan onunla arabada giderken.
-Bu bizim görevimizin bir parçası değil mi? Bunun için eğitildik, dedi Esma sakin bir sesle.
-Bu sakinliğin adamı çıldırtır, dedi Dağhan sinirlenerek. Dün Aslı ve Ahmet'in patavatsızlıklarından beri Esma ile doğru düzgün konuşamamış ve bu aklının başından gitmesine yetmişti. Şimdi ise tam konuşma fırsatı eline geçmişken, Esma gayet sakin duruyor, daha doğrusu sakinlik maskesinin arkasına sığınarak, dün Dağhan hakkında hiçbir şey öğrenmemiş gibi davranıyor, bu ise Dağhan'ın cesaretini kırıyor, onu hepten çıldırtıyordu. Bu durum onu gergin, asabi bir insan moduna sokmuştu ki, bir kız için bu duruma girmek hiç de alışık olmadığı bir durumdu. Dağhan'ın alışık olmadığı bir diğer durum ise, bir şeyleri Esma'ya açıklamak için yanıp tutuşmasıydı. Dünden beri durumun sandığı gibi olmadığını, o ikisi arasında olanların diğerlerinden farklı olduğunu anlatmak için fırsat kollayıp durmuş, bunu anlatamadığı her saniye kendisini daha da kötü hissetmişti. Esma'nın onu kötü bir insan olarak bildiği her an canını daha da çok yakıyordu.
-Ne varmış sakinliğimde? Bence sen de biraz sakinleşmelisin. Bu işin için zararlı ortak, dedi Esma. Yine ortak diye konuşuyordu, yine gülümsüyordu Esma. Ama bu tavırlarında, bu söyleyişlerinde, Dağhan'ın tarif edemeyeceği, onu rahatsız eden, içini huzursuzlaştıran bir şeyler vardı.
-Neyse, bunu bırakalım da, dün Ahmet'le neler yaptınız, diye sordu Dağhan. Esma bu soruyla heyecanlandığını hissetti ama bunu ustalıkla gizledi. Dağhan ise can alıcı soruyu, dünden beri merak edip durduğu soruyu sonunda sormuş, can kulağıyla cevabı bekliyordu.
-Bunu neden soruyorsun, diye sordu Esma, aynı sinir bozucu sakinlikle. Dağhan'ın içinden o anda onu sertçe sarsmak ve kendine getirmek geldi.
-Neden mi soruyorum, çünkü merak ettim. Olamaz mı?
-Olamaz. Yani neden merak edesin ki? Sen işine baksana sünepe, dedi Esma gülümseyerek. Yine bilindik samimi sözler, yine gülümseme, ama yine aynı rahatsızlık verici his!
-İşim bu. Ahmet'le ne yaptığınız araştırmak üzere görevlendirildim. Aslında bu gemi patlatma olayı hikâye. Şefin asıl amacı senin ağzını aramaktı, dedi Dağhan gülümseyerek. İşi şakaya vurursa birazcık düzelirdi belki durum.
-Hayal gücün çok yüksek. Ama yetersiz yine de, yani söz konusu ben olunca. Cevap alamayacaksın.
-Neden söylemek istemiyorsun, diye sordu Dağhan sertçe. Sinirlerine hâkim olamamıştı. Bu ikisi ne yapmış olabilirdi ki, böyle bir sır gibi saklıyordu Esma. Eğer amacı Dağhan'ı gıcık etmekse bunu başarmıştı. Dağhan içini kemiren kıskançlıkla baş etmeye çalışırken... Dur bir saniye, içini kemiren kıskançlık mı?!? Durum bu kadar fenaydı demek ki. Kahretsin! Esma'yı öptüğünde hissettiği yoğun duygular sonucu ondan çok hoşlandığını kabullenmişti ama bu kadarı çok hoşlanmanın da fazlasıydı. Sanki ona aşık olma yolunda ilerliyordu! Belki daha kötüsü de vardı ki, o da şuydu: o zaten çoktan aşık olmuştu!!! İçini çekti. Yenilgisini kabul etmesi gerekiyordu sanırım.
