Duyduğum sözler kaşlarımın çatılmasına neden olmuştu. Düşmanımızın Kuzgun'u tanıması bizim için çok ciddi bir şeydi. Fuat da benimle aynı fikirde olacak ki aynı çatık kaşlarla adamın sözünü devam ettirmesini bekliyordu.
"Atma, atma..."
Bu rahat tavrı ile adama gülmüştü. Behzat da kendinden emin duruyordu. Belli ki onu gerçekten tanıyordu.
"Hayır gerçekten seni tanıyorum. Şu sokaklarda çöp taşıyan yetim köpeksin sen. Sahil kenarında başka bir işin peşini kovalarken sana denk gelmiştim."
Çatık kaşlarım düzelmiş ve silahtaki elim geri çekilmişti. Biz olayı detaylı anladığımız için kendimizi düzeltirken Kuzgun aksine çok öfkelenmişti. Önünde duran Fuat'ın belindeki silaha sarılmış be onu geri iterek tetiği çekmişti.
"Hayır! Kuzgun sakın!"
Fuat durması için bağırırken Kuzgun bir an bile düşünmeden tetiğe basmıştı. Galerinin içerisinde patlayan silah sesiyle gözlerimi bir kaç saniyeliğine kapatmış ve ardından yeniden gözlerimi büyüterek Kuzgun'a bakmıştım.
Silahın ucu Behzat'ta değildi. O da kendinin vurulmasını beklemiş ama olumsuz sonuç almıştı. Silahı doğrulttuğu yöne yavaşça döndüğümde ise Behzat'ın adamlarından birini vurduğunu görmüştüm.
Fuat da benim gibi neye uğradığını şaşırmış yerde cansız yatan adama bakıyordu. Kuzgun elindeki silahı yavaşça indirip yeniden Behzat'a bakmıştı.
"Beni kışkırtmaya çalışırken diğerlerinin de odak noktasını buraya kilitlemeye çalıştın. Bu sayede o kasanın arkasındaki adam ortaya çıkıp Fuat'ı vuracaktı. Ardından da çatışma başlayacaktı."
Adamın üzerine bir hızla gidip silahın arkası ile yüzüne geçirip yere serdi. Hemen ardından da bir kaç adım gerileyip önüne çöktü.
"Senin gibi adamları çok iyi bilirim Behzat. Kuracağınız ve kurduğunuz her bir planı en ince ayrıntısına kadar bilirim."
Bunu asla beklemediğimiz için Fuat ile şaşırıp kalmıştık. Kuzgun o kadar zeki davranmıştı ki onun kendini kışkırtmasına izin vermemiş ve neredeyse Fuat'ı vuracak olan adamı indirmişti.
Fuat şaşkınlığının içerisinden hemen çıkıp"Tamam Kuzgun, gerisini ben hallederim." diyerek Kuzgun'u ayağa kaldırdı.
Kuzgun geri çekildiğinde ise Fuat yerdek Behzat'ın üzerine çıkıp Kuzgun'dan aldığı silahı başına dayadı.
"Sana verdiğimiz şansı para gibi harcadın-"
"Hayır! Beni burada ulu orta yerde öldüremezsin!"
Başını iki yana sallayarak güldü. "Öyle bir yaparım ki buraya gelen polisler kazara öldüğünü düşünür."
Fuat tutuşmaya başlamış ve ellerini teslim olmak için kaldırmıştı. "Tamam! Bir daha asla yapmayacağım, hatta verdiğim zararın her bir kuruşunu ödeyeceğim! Eskisinden de güzel olacak!"
"Bizde af yok Behzat, özellikle de bu yaptıklarından sonra asla..."
Gözlerimizin önünde kafasına sıkmış ve çatışmayı başlatmıştı. Behzat'ın adamları ateş etmeye başladığında koşarak otomobillerden birinin arkasına saklanmıştım. Hemen arkamdan Kuzgun gelerek nefes nefese bana bakmıştı.
"İyi misin! Yaralandın mı!"
Başımı iki yana sallayarak "Hayır." dedim ve belimdeki ikinci silahı çıkartıp eline verdim.
"Sana o kadar konuşma yapmama rağmen o silahı arabada bıraktın. Sonunun böyle olacağı belliydi ve sen bunu biliyordun."
"Almadığımı kim söyledi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜZENBAZ
Teen Fiction"Aşk mı? Ölüm mü?" dedi gözlerimin içerisine derin derin bakarken. Elimdeki silah tam kalbine doğru bakıyordu. Gözlerim yavaş yavaş dolarken hırsla alıp verdiğim soluğun sesini duyabiliyordum. "Tabi ki de ölüm, senin gibi bir adam için asla aşkı s...