Etraf savaş alanına dönmüş herkes vuran kişiyi aramak için etrafa dağılmıştı. Mavi koşarak kardeşinin yanına gelmiş ve gözlerini kapattığınu fark etmişti.
Fuat ambulansın gelmeyeceğini anladığında kendini toparlayıp Yüsra'yı kucağına alarak Mavi'nin omzuna çarpıp koşar adımlarla düğün mekanından çıkmıştı.
Yüreği korkuyla çarparken gözü dönmüştü. Ona bağıran seslenenleri bile duymuyordu. Yüsra'yı arka koltuğa yatırıp hızla öne geçmişti. Gaza köklenip sürerken bir yandan da dikiz aynasından hareketsiz yatan Yüsra'ya bakışlar atıyordu.
"Sensiz yaşayamam ben Yüsra, bu yüzden yalvarırım bırakma kendini."
Sesi öyle titrek çıkmıştı ki dolu gözlerinden akan yaşlar yanaklarını ıslatıp geçmişti.
Mavi omuzna çarpıp geçen Fuat'ın arkasından bir bakış atarak olduğu yere çökmüştü. Hande yanına gelip onu kaldırmak istemişti ama eliyle durmasını işaret etmişti.
Yerde kanlar içerisinde yatan Barlas için ambulans çağırılmıştı ama vuran kişi Barlas'ın karnını delip geçmiş ardından Yüsra'ya saplanmıştı.
Bütün hayatının bittiğini düşünüyordu. Kardeşi gözleri önünde vurulmuştu ve onun da dünyası durmuştu. Kendisinden nefret ettiğini haykırdıktan sonra gidemezdi, o buna katlanamazdı...
Kuzgun Barlas'ın nabzını yoklarken Hande Mavi'nin yanında ona bakıyordu. İşararet ve baş parmağını Barlas'ın boynuna yerleştirip bir kaç saniye beklemiş ardından da Hande'ye bakıp başını iki yana sallamıştı.
Mavi yerden destek alarak ayağa kalktığında Hande ve Kuzgun ona bakmıştı. Güçlü kalması gerekiyordu, Fuat kardeşini hastaneye götürmüştü. Hala umut vardı....
"Benim hastaneye gitmem lazım." demişti donuk sesiyle.
Hande hemen başını sallayıp etrafa dağılan adamlara bağırmış ve bir topluluğu alarak Mavi'yi arabaya bindirmişti. Kuzgun şoför koltuğunda son gaz arabayı sürerken Hande önde dikiz aynasından Mavi'nin hareketlerini kontrol ediyordu.
Fuat hastanenin önüne geldiğinde arabayı frenlemiş ve büyük bir sesle durdurarak inmişti.
"Yardım edin! Biri yardın etsin!"
Ciğeri sökülene kadar bağırarak arka kapıyı açıp kanlar içerisinedeki Yüsra'yı kucaklamıştı. Gelinliği kan içindeki Yüsra'nın başı geriye düşmüş hareketsizce Fuat'ın kollarındaydı.
Hastaneye girdiği an doktorların getirdiği sedyeye yatırmıştı.
"Nasıl oldu?"
Bir yandan sedyeyi sürerlerken bir yandan da Fuat'a sorular soruyorlardı. Ama o Yüsra'nın elini tutmuş korkuyla onu izliyordu.
"Beyefendi nasıl oldu?"
"V-Vuruldu, kurşun karşısındakinin içinden geçip ona saplandı."
"Hemen ameliyathaneyi hazırlayın! Çok kan kaybetmiş!"
Mavi hastanenin önüne geldiğinde arabadan bir hızla inmiş ve koşarak hastaneye girmişti. Ardından gelen Hande, Kuzgun ve diğerleri peşindeydiler.
"Yüsra... Yüsra Kalkan." demişti kendini danışmanlık masasına atarak.
"Az önce ameliyathaneye alındı. Birinci kat koridorun sonunda."
Başını sallayarak merdivenlere yönelmişti Mavi. Nefes nefese kata çıktığında koridorun sonunda ellerini çaresizce başına koymuş Fuat'ı görünce olduğu yere çakılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜZENBAZ
Teen Fiction"Aşk mı? Ölüm mü?" dedi gözlerimin içerisine derin derin bakarken. Elimdeki silah tam kalbine doğru bakıyordu. Gözlerim yavaş yavaş dolarken hırsla alıp verdiğim soluğun sesini duyabiliyordum. "Tabi ki de ölüm, senin gibi bir adam için asla aşkı s...