Bu Bölüm Tamamen Fuat'a Aittir...
Ebrar'a silah kullanımını öğretmek zor olmamıştı. Erkek gibi davranan bir kızdan kötü performans beklemek de saçma olurdu. Bir köşede silah atışlarını geliştirirken onu izliyordum.
Kapı açıldığında içeriye giren kişiye baktım. Kuzgun gelmişti ve ilk Ebrar'a bakmış ardından beni aramış ve sonunda görmüştü.
Silah sesleri fazla olduğu için tek kulağını kapatarak yanıma gelmiş ve duvara yaslanmıştı.
"Baya hızlı ilerliyor."
"Bir işe hevesle başlar ve öğrenmek için çaba sarf edersen hemen öğrenirsin."
Anladım der gibi başını sallayıp yere bakmıştı. Neden konuşmaya geldiğini biliyordum ve bu konuşmayı ben başlatmayacaktım.
"Nasıl hissediyorsun?"
Kollarımı birbirine bağlayıp Ebrar'a baktım.
"Nasıl hissetmem gerekiyorsa öyle."
"Bunu kötü olarak anlamalı mıyım?"
Omuz silkerek "Nasıl anlamak istiyorsan." dedim.
"Cebinde sigara paketi var bir dal ikram eder misin?"
Ses tonundaki o imayı hemen anlamıştım. Ama bunu belli etmeyerek sırıtmıştım.
"Bende molaya çıkacaktım." dedim duvardan doğrularak.
Ebrar şarjörünü yenilerken arkasından mola verdiğimizi söyleyip önden çıktım. Elimden gelse odadan hiç çıkmayacaktım. Evin içerisindeki o telaşı görmek sinirlendiriyordu.
"Ne zamandır kullanıyorsun?"
"Bir süredir." diyerek evden çıktım.
Arabalara doldurulan eşyaları gördüğümde derin bir nefes alıp adımlarımı arka bahçeye yönlendirdim.
"Ne kadar bir süredir?"
Evin duvarına yaslanıp paketimi çıkardım. Sorunun cevabını biliyor ve bilerek soruyordu. Paketin içinden bir dal ona uzatıp bir dal da kendim aldım. Diğer cebimden çakmağı çıkartarak onu sigarasını yaktım. Hemen ardından da kendiminkini.
"Sen ne zamandıe kullanıyorsun? Hiç içerken görmedim."
"Kullanıyorum denilmez, ne zaman bulursam o an içiyorum işte."
Sigaramdan derin bir duman çekip işaret ve baş parmağımın arasına alarak indirdim.
"Bugün ne yapmayı planlıyorsun?"
"İçmeyi."
Başını sallayıp bir şeyler mırıldanmıştı.
"Sana bunları neden sorduğumun farkındasındır Fuat."
Bir duman daha çekip kaşlarımı çatarak havaya karışmasını sağladım.
"Ne duymak istiyorsun?"
"Ne hissettiğini, sevdiğin kadın evleniyor ve içindeki fırtınanın sessiz kalması açıkcası insanı geriyor."
Acıyla tebessüm edip başımı eğdim.
"Evet içimde fırtınalar kopuyor, yüreğimin sancısından kıvranıp duruyorum. Her gece o parıldayan gülüşünü başka adama armağan etmesinin acısıyla savaşıyorum. Ama bu içimde biriktirdiğimden değil. Ölümüme şahitlik etmemden."
Sessiz kalmıştı, bir süredir tek başımaydım ve bununla baş etmesi çok zordu. Kuzgun'u başlarda hiç sevmesem de dik kafalılığı ve dediğim dedik halinden ne kadar delikanlı olduğunu anlamıştım. Hande de benden uzaklaşmıştı ve o zamandan beri yanıma gelip benimle konuşmaya çalışan tek kişi oydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜZENBAZ
Genç Kurgu"Aşk mı? Ölüm mü?" dedi gözlerimin içerisine derin derin bakarken. Elimdeki silah tam kalbine doğru bakıyordu. Gözlerim yavaş yavaş dolarken hırsla alıp verdiğim soluğun sesini duyabiliyordum. "Tabi ki de ölüm, senin gibi bir adam için asla aşkı s...