BÖLÜM 81

1.1K 38 8
                                    

Yüreğimde bir yer ayırmıştım. Bir oda misaliydi. Bütün acılarımı, hatalarımı, hayal kırıklıklarımı ve aşkımı oraya kapatıp sonsuza dek kapıyı üzerine kilitlemiştim. Mutlu muydum? Sahi bunu tam 7 senedir kendime sormuyordum.

Ben mutlu muydum?

Kendimi yalnızca oğluma adadığım için uzun zamandır bunu kendime sormamıştım. Arsen yedi yaşındaydı ve onunla zamanımı geçirmek o kadar huzur vericiydi ki bazen kendi benliğimi unutuyordum.

Aşk aslında ölümle eş değer bir şeydi. Hayat sana iki seçenek sunar; ya aşk, ya ölüm,ve sen aşkı seçersin. İşte o an yüreğine düşen o ince sızı seni süründürmeye başladığı anda aslında iki seçeneğin de aynı olduğunu anlar ve seçtiğin seçenekten binlerce kez pişman olursun. Çünkü normal bir ölüm aşkın verdiği acıdan daha azdır.

Hemen yanımda uyuyan oğluma gülümseyerek bir bakış atarak saçlarını okşamaya devam ettim. Evet ben aşkı seçmiş ve binlerce kez pişman olarak, binclerce kez ölmüştüm. Lakin Arsen beni yeniden ayağa kaldırmıştı. Bir daha düşmemeye yemin ederek hayatımı oğluma adamıştım.

Kapı usulca tıklanmış ve hafif açılmıştı. Yüsra, Arsen'in uyuduğunu görünce eliyle usulca gelmemi işaret etmiş ardından da odadan çıkmıştı.

Arsen'in, Kuzgun'dan olduğunu ilk öğrendiğinde kontrolünü kaybederek tokat atmıştı. Ama hemen ardından da sarılarak ağlamama ortak olmuştu. Biz artık arkadaş değil dosttuk. Fuat ve o Arsen'i tüm gücüyle kucaklayacaklarını söylediklerinde hem içim paramparça olmuş hem de dünyalar benim olmuştu. Mavi ilk öğrendiği günden beri hiç bir şey söylememişti. Ne yanımda olacağını ne de karşımda olacağınu söylrmişti. Sessiz kalmış ve uzakta durmayı tercih etmişti.

Arsen'in üzerini örtüp alnından öperek yavaşça yanından kalktım. O kadar zor bir çocuktu ki tıpkı Kuzgun gibi en ufak seste uyanmaya hazır biriydi. Ses çıkarmadan odadan çıkıp kapıyı usulca arkamdan kapattım. Fuat Mavi ile birlikte küçük bir ofis kurmuş ve altı senede ofisi şirkete çevirmişlerdi. Yüsra evliliklerinin ikinci ayı hamile kaldığı için ikimiz de yalnızca ilk dört ay yardım edebilmiştik. Fuat dün gece Mavi ile şehir dışına toplantıya gittikleri için Yüsra bende kalmıştı. Evlerimiz hemen bir mahalle aralığında olduğu için hiç birimize problem olmuyordu.

"Lütfen kahve deme dün geceden beri uykusuzum." dedim isyankâr ses tonumla.

Yüsra elinde iki fincanla bana dönerek gülümsediğinde gerçekten bittiğimi anladım.

"Bu sefer çikolatalı süt hazırladım." diyerek masaya oturduğunda rahat bir nefes verdim.

"Hep bebişler mi içecek?"

Gözlerimi devirerek masaya oturdum. O kadar yorgundum ki kafamı koysam uyuyabilirdim. Yüsra'nın da bir kızı olmuştu. Tıpkı onun gibi çok güzeldi. O renkli gözleri herkesi kalbinden vuruyordu.

"Deli gibi yorgunum. İnanır mısın dün Arsen beni hiç uyutmadı."

"Büyüdü artık Hande. Yedi yaşına girdi ve bire gidiyor. Bence artık kendi odasında yatmalı. Çok üzerine düşüyorsun."

Gülümseyerek fincanımla oynadım. Ananemi iki sene önce kaybetmiştim. Kanımdan olan tek kişiydi.

"Ne yapayım Yüsra, ananem öldükten sonra kanımdan olan tek kişi o. Canım o benim, dayanamıyorum."

"Doğru söylüyorsun ama kanından kalan tek kişi değil. Unutma bir teyzen daha var."

Başımı iki yana salladım. Teyzemle uzun zamandıe görüşmüyordum ve kendimi ona yakın hissedemiyordum.

DÜZENBAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin