Fuat ile Mavi'nin arasındaki konuşmayı bölen hemşire ile herkes birbirine bakmıştı. Kimseden ses çıkmıyordu, koskoca düzineden kimsede aynı kan yoktu.
"Benimki B Rh pozitif olmaz mı?"
Fuat'ın çaresiz ses tonu karşısında içim ezilmişti. Hemşire başını iki yana sallayıp bize bakmıştı.
"Benimki uyumlu."
Kuzgun yanımdan geçip konuştuğunda hemşire hemen onu götürmüştü. Fuat yüzünde çaresiz bir sevinçle bana doğru gelip boynuma sarıldığında ellerim havada kalmıştı.
"Çok şükür..." demişti çatallaşan sesiyle.
Kollarımı sırtına sarıp başımı sallamıştım. İçinin titrediğini hissediyordum ve dolan gözlerim yanaklarımdan süzülüp geçmişti.
......
Kuzgun kanını verdikten hemen sonra hemşire koşarak ameliyathaneye girmişti.
Fuat bir sağa bir sola giderken Mavi yeniden oturup beklemeye başlamıştı. Kuzgun kolundaki pamukla bir köşede başını geriye yaslamış oturuyor bende ameliyathanenin kapısının hemen köşesinde duvara yaslanmış haber bekliyordum.
Düğünün olacağı bölgeyi kimse bilmiyordu. Ve bu durumda iki seçenek kalıyordu. Ya içimizden biri söylemişti ya da takip edilmiştik. İkinci ihtimal biraz zordu çünkü takip edilme konusunda çok dikkatliydik.
Geriye birinci ihtimal kalıyordu, içimizden biri bize ihanet etmişti. Yerdeki bakışlarımı usulca bir düzine adama çevirdim. Aralarında Ebrar'da vardı, bir köşeye sessizce oturmuş üzerindeki şoku atlatmaya çalışıyordu.
Daha yeni gelmişti, zamanının çoğunu da Fuat'la geçirmişti. Evde kimsenin kişisel telefonu yoktu. Eğer bir ihtimal o yaptıysa nasıl yapmıştı?
İkinci kişiye döndüm, Ümit vardı. Çok sessiz bir adamdı ve tek görevi evin bahçesinde nöbet tutmaktı. Onun yapma ihtimali çok düşüktü çünkü yanında bir başkası daha vardı ve asla yalnız gezmezdi.
Saatlerce ortamdaki herkesi düşünmüştüm. Ama yine de bir sonuca varamamıştım. Yeniden önüme dönmek istediğimde ameliyathanenin kapısı açılmış ve bu sefer doktor çıkmıştı.
Fuat ve Mavi anında doktorun karşısına geçmişlerdi. İkisi de korkuyla doktorun gözlerine bakıyordu.
"Kurşunu çıkarmayı başardık ama çok kan kaybetmiş. Zamanında kan takviyesi yaptığımız içim ameliyat başarılı geçti. Şimdilik yoğun bakıma alıp ilerleyen zamanlarda bilgi vereceğiz, geçmiş olsun."
Fuat tuttuğu nefesini rahatlıkla vererek bize dönmüştü. Doktor diğerlerinin arasından geçip gittiğinde Mavi yeniden yerine oturmuştu. Fuat akan gözyaşlarıyla Kuzgun'a doğru gidip karşısında durmuştu.
Kaşlarımı çatmış onları izlerken Kuzgun oturduğu yerden kalkmıştı. Fuat ise şaşıracağımız bir hareket yaparak Kuzgun'a sarılıp sırtına bir kaç kez vurmuştu.
"Sağol kardeşim, çok sağol."
Kuzgun tek koluyla ona karşılık verip bir kez vurmuştu.
"Bunun lafı mı olur."
Yavaşça ondan ayrılıp yeniden başını sallamıştı. Ardından bana dönüp çaresiz gülüşüyle gözlerini kapatıp işaretle teşekkür etmişti.
"Yüsra çıkmadan koridoru boşaltalım." diyerek diğerlerine baktım.
Hepsi sözümü ikiletmeden yavaş yavaş gitmeye başladığında bakışlarımı Ebrar'a çevirdim. Sanki beni duymamış gibi parmaklarıyla oynuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜZENBAZ
Teen Fiction"Aşk mı? Ölüm mü?" dedi gözlerimin içerisine derin derin bakarken. Elimdeki silah tam kalbine doğru bakıyordu. Gözlerim yavaş yavaş dolarken hırsla alıp verdiğim soluğun sesini duyabiliyordum. "Tabi ki de ölüm, senin gibi bir adam için asla aşkı s...