Hande, Mavi'nin ne kadar ciddi olduğunu fark ettiğinde hiç bir şey söylemeden Kuzgun'a bir bakış atıp gitmişti. Mavi ona gelmesi için başıyla işaret verip önden yürümeye başladığında Kuzgun ne olduğunu anlamadan peşine takılmıştı.
İçinde zerre korku yoktu, şüpheleri varsa zaten ilerleyen zamanlarda giderirlerdi. Çünkü kendisi hakkında kötü hiç bir şey bulamazlardı.
"Hande seni getirdiği günden beri takip ediyorum. Yürüyüşün olsun, davranışların olsun, konuşman olsun."
Kuzgun sessizce yanında ilerlemeye devam ediyordu. Mavi ise önüne bakarak kendi odasına doğru gidiyordu.
"Sokakta yaşayan birine göre çok fazlasın. Özellikle de bugün yaptıkların çok fazla dikkatimi çekti."
"Dikkat çekilecek bir şey yapmadım ama ilk defa denk geldiysen şaşırman elbet ki normal."
Odasının kapısında adamlar kapıyı açtıklarında ikisi de girmişti. Kuzgun odanın ortasında durmuş Mavi ise alkol masasından bir viski doldurmaya başlamıştı.
"Baya da dik başlısın."
Başını salladı, "Tabiatımda var." dedi. Mavi aynı ciddiyetle ikinci bardağı da doldurup ona doğru yürümeye başladı.
"Senden şüpheleniyorum Kuzgun, bunu saklamam. Ama eğer ki bir polis ya da düşmanlarımdan birinin adamı olsaydın orada Fuat'ı kurtarmazdın." diyerek elindeki viskinin birini uzattı.
Kuzgun sırıtarak başını iki yana salladı ve onu reddetti. "Kendimce güçlü bir adamımdır ama alkol beni çabuk etkiliyor. Bir bardak bile başımın dönmesine yeter."
Mavi viski bardağını kendi bardağının üzerine boşaltıp yeniden Kuzgun'a baktı.
"Baya cesur bir adamsın Kuzgun, ikramımı bile reddedecek kadar cesur."
"Bu cesurluktan değil Mavi, beni polis ya da düşmanlarınızın adamı olarak düşünmen gayet normal. Kim olsa öyle düşünürdü çünkü bir sokak adamı olarak bildiğim şeyler fazla. Fakat ben o sokakta yaşarken senin gördüklerinden fazlasına şahit oldum ve bizzat yaşadım."
Mavi elindeki boş bardağı masaya indirip sessiz sessiz onu dinlerken Kuzgun Mavi'nin botuna baktı.
"Ben ölümden korkan bie adam değilim. Kafama binlerce kez silah dayandığını bilirim. Beni böyle köşeye sıkıştırmanı da asla sorgulamam. Bana iyilik yapanların karşılığını iki misli olarak da vermek isterim ki yapıyorum. İki gün önce beni sokak kavgasından alıp buraya getiren kadına hayatımı borçluyum. Ve sana öyle, eğer sen kabul etmeseydin ben oraya geri dönecektim. Bunun karşılığını vermek istiyorum, o an Fuat'ı bile bile kurtarmasaydım ve ölseydi sana hatta buradaki herkese ihanet ettiğimi düşünürdüm."
Kuzgun bakışlarını Mavi'nin botundan çekip yüzüne çevirdi ve gülümsedi.
"Senin de dediğin gibi bu iyiliğin karşılığını sadakatimle vermeye çalışıyorum. O yüzden eğer şu an benden şüpheleniyorsan o botundaki bıçağı boğazıma daya ve hiç düşünme."
Kuzgun'un bu hareketi ve az önce söyledikleri Mavi'yi etkilemiş olacak ki Mavi önce botuna daha sonra da Kuzgun'a bakmıştı.
"Baya zekisin, botumda bıçağımın olduğunu nasıl anladın?"
"En küçük ayrıntıyı bile kontrol etmeyi severim. Botunun üzerinde neredeyse görünmeyecek şekilde bıçağın ucu var."
Mavi elindeki boş bardağı ve kendi bardağını da bırakıp Kuzgun'un karşısında dikildi. İlk başlarda şaşırmıştı fakat bu şaşkınlık bir kaç saniye sürmüştü. Başını Kuzgun'un kulağına uzatıp usulca fısıldamaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜZENBAZ
Teen Fiction"Aşk mı? Ölüm mü?" dedi gözlerimin içerisine derin derin bakarken. Elimdeki silah tam kalbine doğru bakıyordu. Gözlerim yavaş yavaş dolarken hırsla alıp verdiğim soluğun sesini duyabiliyordum. "Tabi ki de ölüm, senin gibi bir adam için asla aşkı s...