DÜZENBAZ

BÖLÜM 68

Son sözümden sonra benden uzaklaşıp odasının içerisindeki kapıdan girdi. O kadar yakınlaşmıştık ki onu öpmemek için kendimle savaşmıştım. Elimi yüreğime koyarak sakinleşmek için derin nefes alıp verdim.

O çerçevedeki kişilere bakmam gerekiyordu. Ama önce Kuzgun'u bu odadan çıkarmam gerekiyordu. Bir kaç dakika sonra elinde pasuman malzemeleriyle döndüğünde ona baktım.

Yüzünde belirsiz bir ifade vardı. Söylediklerime cevap vermemişti. Elindekileri yatağa bırakıp soyunmamı işaret etti. Ondan kaçışım yoktu ya öyle ya böyle bir şekilde pasuman yapacaktı.

Taytımı usulca kalçamdan sıyırırken önüme eğilip dizimdeki bezin düğümünü çıkardı. Yarama değdirmeden dişlerimi sıkarak taytı üzerimden çıkarıp yatağın ucuna oturduğumda önüme çöküp yataktaki pasuman malzemelerine uzandı. O sırada yataktaki battaniyeyi bikini bölgeme örttüğümde bakışlarını bana çevirmişti. Artık ondan çekindiğimi ve güvenmediğimi anlamıştı.

Tentirdiyotu gazlı beze sıkıp yaraya dokundurduğunda dişlerimi sıkarak acıyla inledim. O kadar acıyordu ki belli etmemem imkansızdı.

"Acıyor mu?" dedi kısık sesle.

Bakışlarımı ona çevirdiğimde gözlerimin içine baktığını gördüm. Usulca başımı salladım.

"Elimde olsa bütün acılarını kendime yükleyeceğim."

"Bu saatten sonra benden sana hiç bir şey gelmesin."

Bezi yeniden bacağıma dokundurduğunda başımı geriye atıp gözlerimi sıkıca kapattım.

"Annem ve babamı kaybettiğimde daha on beş yaşındaydım. Dedem bize sahip çıktı, çok yaşlıydı ve çalışamıyordu. Abim yirmi iki yaşındaydı ve eve iki lokma yemek getirebilmek için o işe başlamıştı. Bazen günlerce bazen haftalarca ve bazen de aylarca gelmiyordu. Ama geri döndüğünde elinde bir çanta para oluyordu. Durumumuz daha iyi olduğunda dedem kansere yakalandı. Ölmeden önce de tek isteği abimin o işi bırakmasıydı. Abimde isteğini yerine getirdi. "

Tentirdiyotlu bezi yere bırakıp usul usul yarama üflemeye başladı. Alt dudağımı ısırırak geriye attığım başımı ona çevirdim. Çok dikkatli bakıyor ve incitmemek içim çabalıyordu.

"Dedem öldü, abim mesleği bıraktı. Para da ilerleyen zamanlarda bitti, normal bir işten aldığımız maaş yetmiyordu. Abimden gizlice ben o işe başladım. Anlaştığım mafyalar, başkanlar işimi pürüzsüz yaptığım için takdir ettiler ve bu şekilde ilerlemeye başladım."

"Bana bunu neden anlatıyorsun? Senin pis geçmişini dinlemek istemiyorum."

Dudaklarımı yaramdan uzaklaştırıp sertçe yutkundu ve bir krem çıkarttı.

"İlyas adımı duymuş. Mavi için bu görevi yapmamı ve karşılığında iki çanta para vereceğini söyledi. Kabul ettim ve önce paramı aldım. Ardından Mavi'yi araştırdım. Mavi'den hemen sonra senin ve Fuat'ın adı geçiyordu. İkinizi de araştırdım ve o gün nereye gideceğinizi öğrendim. Yetimlere yardım ettiğinizi bildiğim için plan kurup sizi takip ettim. Sonrasını zaten biliyorsun."

Sessiz kalmıştım, nefret ediyordum. Onu tanıdığım güne nefret ediyordum. Ona dair her şeyden nefret ediyordum ama her zaman da karşısında yeniliyordum.

"Seni gördüm." diyerek sürdüğü kremin kapağını kapatıp bir kenara koydu.

"Başlarda çok bilmiş tavırların beni sinirlendirse de sonralarda sana ne zaman yakın hissetsem nefesimi tuttuğumu kalp çarpıntılarımı fark ettim. Bir görevdeydim ve ben asla aşık olmazdım. Bu yüzden senden uzak kalmak için sevgilim diye tanıştırdığım kızı yani gerçek adıyla Sümeyye'yi ortaya attım. Ama olmadı, bu sefer de senden uzaklaştığımı fark ettiğimde daha yakın olmak istedim."