"Pat, pat, pat"
Bir hafta sonu öğleden sonraydı. Jiang Chijing öğleden sonra uykusundan uyanmıştı.
Bu sesler ona yabancı değildi. Neredeyse her hafta sonu duyardı, sokağın karşısında oturan komşusunun boks sesleriydi.
Jiang Chijing oturdu. Elini kaldırıp karartma perdelerinin bir bölümünü ayırdı. Öğleden sonranın yakıcı güneş ışığı, aralıktan evin içine sızarak parmakları üzerinde aydınlık ve karanlığı birbirinden ayıran bir çizgi çizdi.
Öğleden sonra uykusundan uyandıktan sonra susuz hissetmesi normaldi ve her gün boksun başladığını duyduğunda, bu susuzluk bir miktar daha artıyordu.
Jiang Chijing bacak bacak üstüne attı ve belini tembelce gerdi, sonra yavaşça ters döndü ve komodinin çekmecesini açıp bir el dürbünü çıkardı.
Gözlerine yansıyan dünya anında mükemmel bir daireyle çevrelendi ve görüşüne giren büyütülmüş görüntü, bir binanın civciv sarısı duvarıydı.
Jiang Chijing taşrada yaşıyordu. Yüksek binalar yoktu, sadece sıra sıra küçük, iki katlı evler vardı. Bütün evlerin sarı duvarları ve kahverengi çatıları vardı. Mimari düzen bile aynıydı, tek biçimli olmaları görsel olarak hoştu.
Bu nedenle, Jiang Chijing yatak odasından baktığında doğrudan karşısında yaşayan kişinin yatak odasını görüyordu.
El dürbününün biraz odağı bozulmuştu. Bir süre ayarlamakla uğraştı. Bu sefer, karşı taraftaki yatak odasının görüntüsü dürbününde açık bir şekilde belirmişti.
İki katlı evlerin aradında 8 metreden daha kısa bir yol vardı. Karşı yatak odasının her detayını net bir şekilde görmek için 12x büyütmeli bir dürbün yeterliydi.
Caddenin karşısında yaşayan komşusu, yaklaşık 1.85 metre boyunda, yirmili yaşlarında bir adamdı. Jiang Chijing gibi, iki katlı bir evde tek başına yaşıyordu.
Ancak Jiang Chijing'in aksine, şehirde çalışıyor ve her gün Jiang Chijing'den yarım saat önce çıkıyordu. Bu nedenle, bir yılın büyük bir bölümünde komşu olmalarına rağmen resmi olarak hiç karşılaşmamışlardı.
Ya da daha doğrusu Jiang Chijing ondan kasten kaçıyordu. Diğer adamla aynı anda dışarı çıkacak olursa iki dakika daha sessizce içeride oturur ve evden çıkmadan önce motorun gürültüsünün uzaklaştığını duyana kadar beklerdi.
Jiang Chijing toplumdan uzak yaşayan birisi değildi. Sadece... röntgencilik hobisi vardı.
Başkalarının hayatlarını gözetleme arzusunu kontrol edemiyordu. Örneğin, engelli biri yanından geçse bunun nedenini düşünmekten kendini alamıyordu. Bir meslektaşı iş yerinde esneyip dursa bilinçsizce gece yapmış olabileceği şeyleri analiz ederdi.
Belki de bunlar, güçlü bir meraka sahip olduğu kabul edilerek geçiştirilebilirdi. Ancak Jiang Chijing bile kendisine engel olamayıp karşı daireyi gözetlemek için bir dürbün kullanmasının merakla açıklanabilecek çizgiyi aştığını biliyordu.
Kendisi bu şekilde olmayı istemiyordu, bu yüzden nüfusu az olan bir topluluğa taşınmayı kendi iradesiyle istemişti.
Evinin karşısında sıkışık bir şekilde dizayn edilmiş dairede yalnız bir genç adama kalıyordu. Bu, Jiang Chijing'in röntgencilik iştahını büyük ölçüde azaltmıştı, ta ki-
Karşı yatak odasından boks sesleri geliyordu.
"Pat, pat, pat." Beyaz sargılı yumruklar kalın kum torbasına çarpıyordu, donuk gümbürtü, bu sessiz topluluk için özellikle ani bir durumdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Restricted Area
ActionJiang Chijing, röntgencilik arzusunu doyurmak için mahkumların her hareketini her zaman izlemişti. Ta ki bir güne kadar, son derece tehlikeli bir mahkum hapishaneye girmişti ve Jiang Chijing onu gözetlerken yakalandı. İzleyen, izlenen oldu; avcı, av...