9- Bakış

161 35 0
                                    

Luo Hai, Zheng Mingyi'nin talebini kabul etmedi ve onu revire götürdü.

Sonunda on dakikadan kısa bir süre sonra, Luo Hai, Zheng Mingyi'yi geri getirdi. Baş ağrısını geçirmek için şakaklarını ovarken Jiang Chijing'e "Onunla uğraşamıyorum. Sen yap." dedi.

Jiang Chijing'in başının üzerinde bir soru işareti belirmişti.

"Biriyle randevuya çıkarken dakik olduğunu mu yoksa hep geç kaldığını mı sordum ve kimseyle çıkmadığını söyledi. Sezgiye mi yoksa deneyime mi inandığını sordum ve verilere inandığını söyledi."

Jiang Chijing, Luo Hai'nin neden baş ağrısı çektiğini anlamıştı. Hemen hemen az öncekiyle aynıydı. Tek fark, Zheng Mingyi'nin birkaç sorudan sonra onunla işbirliği yapmaya başlamasıydı, ancak Zheng Mingyi'nin Luo Hai ile işbirliği yapmaya hiç niyeti yok gibi görünüyordu.

"Sen hallet." Luo Hai tableti Jiang Chijing'in masasına koydu ve gitmek için sert bir şekilde topuklarının üzerinde döndü. "Acele edip bitir, sonra onu hücreye geri gönder."

Zheng Mingyi'yi getiren gardiyan, günün büyük bir bölümünde koridorda beklemişti. Jiang Chijing tam ona baktığı anda adam saatine bakıyordu, beklerken sabrının tükendiği çok belliydi.

Çenesini Zheng Mingyi'ye kaldırırken çaresizce iç çekti. "Git otur."

Zheng Mingyi yürüdü ve önceden oturduğu koltuğa oturdu, sessizce Jiang Chijing'in ona soruları sormasını bekledi, hiç gardiyanlarla işbirliği yapmayan bir mahkum gibi görünmüyordu.

Uğraşması en zor olanlar tam da bu tiplerdi, çünkü işbirliği yapmamalarının kasıtlı olup olmadığını söylemek çok zordu.

"Birinin bir sorunu olduğunu fark ederseniz, hangisini yaparsınız? (A) Kibarca belirtirim, (B) Açıkça belirtirim." Zheng Mingyi'nin onunla uğraşacağından korkan Jiang Chijing hızla ekledi, "Bana başkalarının sorunlarıyla ilgilenemeyecek kadar tembel olduğunu söyleme."

Aslında Jiang Chijing ikinci cümleyi eklerken Zheng Mingyi cevap vermek için ağzını açmıştı zaten, ama Jiang Chijing'in detaylandırması dilinin ucundaki kelimeleri yarıda kesmişti.

Durdu ve cevap vermek yerine, "Başkalarının sorunlarıyla ilgilenemeyecek kadar tembel olduğumu nereden biliyorsun?" diye sordu.

Jiang Chijing içinden, "Kamu çalışanlarına kapıyı bile açamayacak kadar tembelsin, diğer insanları ne kadar umursayabilirsin ki?" dedi.

Ama elbette, yüz ifadesinde tek bir titreme olmadan kendisine hakim oldu. "A ya da B."

"B."

Jiang Chijing sonraki birkaç dakika içinde tüm temel kişilik testi sorularını sormayı bitirdi. Zheng Mingyi'nin kişiliğinin düşündüğü kadar kadar tahmin edilemez olmadığını, sakin, mantıklı, anlama kabiliyeti yüksek ve biraz da gevşek olduğunu fark etmişti.

Ancak bununla birlikte soruların tarzı giderek garipleşmişti.

"Genelde ne sıklıkla..." Jiang Chijing bu noktada kaşlarının çatılmasına engel olamadı, gözlerini kısarak ekrana yaklaştı, ilk başta yanlış okuduğunu düşünmüştü. "....mastürbasyon yaparsınız?"

Jiang Chijing bile böyle bir soru sorarken garip hissetmişti.

Başka bir mahkum olsaydı sorun olmazdı, ama önünde oturan kişi bir zamanlar röntgenciliğinin başrolüydü. Bu soruyu sorması, açık açık başka birinin özelini izliyormuş gibi görünmesine neden olmuştu.

Ancak soru yine de sorulmalıydı, çünkü psikolojik olarak anormal olan birçok insanın cinsel olarak normların üstünde ve ötesinde ihtiyaçları vardı.

Restricted AreaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin