Restricted Area

48- Otomatik Doldurma

İkinci arbedede Jiang Chijing ezici bir yenilgiye uğradı.

Gözlerini Zheng Mingyi'ye ya da caddenin karşısındaki eve dikmeye cesaret edemedi. Ellerini ve ayaklarını nereye koyacağını bilmiyordu. Zheng Mingyi'nin sırtına dokunmaya bile cesaret edemedi.

Kırk sekiz seks pozisyonunu daha bir dakika önce öğrenmişti ama sonunda Zheng Mingyi tarafından iplere bağlı bir kukla gibi hareket ettiriliyordu.

Zheng Mingyi, Jiang Chijing'in farklı bir yönünü görmeye fazlasıyla istekliydi. Ona göre, sabahki arbede sırasında Memur Jiang alıngan bir yaban kedisi kadar vahşiydi, ancak öğleden sonra kulaklarının arkası hala ıslak, tüyleri yeni bitmiş bir yavru kuş gibiydi.

Jiang Chijing gerçekten bu şekilde olmak istemiyordu. O da 'dövüş sanatlarındaki ustalığını' sergilemek ve Zheng Mingyi ile ateşli bir savaşa girmek istiyordu. Ancak Zheng Mingyi'nin röntgenciliğini uzun süredir bildiği düşüncesi karşısında hiç güç toplayamıyordu, vücudunu Zheng Mingyi'nin manipülesinin keyfine bıraktı.

Son depar tam bir işkenceydi. Zheng Mingyi, kirli konuşmalarla onunla dalga geçmeye devam etmiş, vücudu zevk içinde inlemeye devam ederken onu utançtan kendinden geçirmişti. Zheng Mingyi'ye merhamet etmesi ve onu bırakması için yalvarmaya çok yaklaşmıştı.

"Jiang Jiang?"

Zheng Mingyi, her şey bittikten sonra yatakta Jiang Chijing'in belini sıktı, Jiang Chijing ise kararlı bir şekilde duvara dönüktü ve Zheng Mingyi'yi dikkate almayı reddediyordu.

Bu sefer gerçeklikten saklanıyordu.
Mümkün olsaydı Jiang Chijing, sırf Zheng Mingyi bu konuyu öğrenmesin diye tüm hayatı boyunca röntgencilikten uzak durmaya istekliydi.

Geçen sefer depoyu izlerken yakalandıktan sonra da aynısı olmuştu. Jiang Chijing'in hissettiği şoktan kaynaklanan travma yüzünden uzun bir süre kamerayı açamamıştı.

Bu benim intikamım olabilirdi, diye kendi kendine düşündü Jiang Chijing. Tanrı bana vicdanıma aykırı davrandığımda kapımı bir şeytanın çalacağını söylüyor.

"Neden beni görmezden geliyorsun?" Zheng Mingyi ters döndü ve Jiang Chijing'in omzunu* öptü. "Seninle dalga geçmeyeceğim artık. Nasıl öğrendiğimi bilmek istemiyor musun?"

Elbette bilmek istiyordu, o sadece Zheng Mingyi ile konuşmak istemiyordu. Kendisini oldukça iyi maskelediğine inanıyordu bu yüzden Zheng Mingyi'nin bunu nasıl keşfettiğini gerçekten anlayamıyordu.

Eğer bir sebep bulması gerekiyorsa, bu sadece tesadüfen Zheng Mingyi'nin de onu gözlemliyor olması olabilirdi. Aksi takdirde Jiang Chijing'in onu gözetlediğini nasıl bilebilirdi?

Jiang Chijing başını çok az çevirdi, ifadesiz bir şekilde Zheng Mingyi'ye baktı ve gözleriyle ona 'Dökül.' dedi.

Zheng Mingyi gülümsedi ve kolunu Jiang Chijing'in beline dolayarak ona sarıldı, "Buraya altı ay önce taşındın, değil mi?"

Jiang Chijing, konuşmadan olumlu bir şekilde mırıldandı.

Taşınmadan önce tadilatlar yapılmıştı. Bu kadar büyük bir rahatsızlık sebebi varken Zheng Mingyi'nin yeni bir komşunun taşındığını bilmemesi imkansızdı.

Zheng Mingyi, "Başta seni fark etmedim çünkü şahsen çevremdeki camiayla hiçbir ilgim yok." dedi.

Jiang Chijing bunu biliyordu, Zheng Mingyi hep asosyal biri olmuştu, topluluklarının etkinliklerine asla katılmazdı. Jiang Chijing de bu topluluk etkinlikleriyle ilgilenmese de normalde kamu görevlilerinin davetlerini geri çevirmezdi.