Otto Hightower'ın yemi yutmaktan başka bir çaresi yoktu. Kapana kısılı kalmış bir yılan gibi saldırgandı ama çoğu zaman dikkatli olsa da, amacına katkı sağlayacak her bilgi kırıntısına da muhtaçtı artık. Aciz kalmıştı.
Tüm gecesi ayakta geçmişti. Kral'ın Eli muhbirinden gelen haberi düşünmüş, her ihtimalin arasında derin bir nefes almıştı ancak kirli zihninde, gözünü karartan hain hırsları ve güce sahip olmanın verdiği sarhoş edici etkinin susuzluğu birleşmiş ve Otto'nun zihni ona yanlış bir öneride bulunmuştu. Gidip Kral'a söylemesini istiyordu o fısıltılı hain. Belki de Melisandre bir oyun oynuyordu ama kim bilir, Otto kendi çıkarlarını ön planda tutan bir adamdı. Kafasının içinde ona seslenen fikirlerin kendisine mi ait olduğunu yoksa Asshai'li bir cadı tarafından mı söylendiğini anlayamazdı. Orlys'in de ufak bir katkısı olmuş olabilirdi ve El, sadece politik oyunlardan anlayan bir adam olduğu için büyünün derin ve kadim etkisini ayırt edemiyordu.
Duvarında yanan mum ateşinin titrek ışığı altında, Otto Hightower'ın karar vermesi gerekmişti. Prenses Rhaenyra hakkında iffetsiz bir iddia ortaya atıp veraset hakkını ayaklar altına alabilir miydi? Kral Viserys buna nasıl tepki verirdi? Otto, kendisini zeki bir adam olarak görürdü. Fakat en zeki adam bile gözünü bürümüş hırsları ardında çürüyüp gidebilir, beraberinde başka kişileri de sürükleyebilirdi. Kral'ın Eli verdiği kararın doğru olduğuna ikna etti kendisini. Odasında aldığı derin nefesi son kez üflerken gözleri açılmış ve kağıt yığınlarıyla dolu masasının yanından geçip aynanın önünde bir dakika kadar durdu. Süslü işlemelere sahip kıyafetinin yakasını düzeltti ve yıllardır hükümdarlığı altında vakit öldürdüğü Viserys'e haberi vermek için odasından ayrıldı.
Otto Hightower, öncesinde de birçok engele takılmıştı. Kral'ın Eli olmasını sağlayan sebep, büyük rakibinin ani ölümü olmuştu. Sör Otto'nun bu ölüm ile ilgili bir bildiği var mıydı? Yoksa parmakları kana mı bulanmıştı? Otto, Kral'ın odasına doğru yürürken, eski günahlarını aklının bir köşesinde itip dik duruşu ve ciddi çehresi ile Kızıl Kale'nin koridorlarını sabah vaktinde geçiyordu. Gerginliği yüzünden adımı yavaşladı. Muhbirin taşıdığı bilgiler sayesinde önceden Prens Daemon'u da alt ettiğini kendisine hatırlatıyor, Prenses konusunda da emin olmaya çalışıyordu. Ve şanslı bir gününde olduğunu düşünmesini sağlayan kişi Sör Criston Cole olmuştu.
Rhaenyra'nın odasında olmadığını, içeriye girip kızı göremeyen hizmetli kadının sayesinde fark eden muhafız, Lord Kumandan'a haber vermek için hızlı adımlarıyla yürüyordu. Gözetimi altında ortadan kaybolan Prenses için endişe eden Criston Cole, o sabah çok gergindi. Koridor dönemecinde, Otto Hightower ile karşılaştı ve adam, onu kolayca sorguya çekti. Beyaz pelerinli muhafız Prenses'in odada olmadığını söyleyince, Kral'ın Eli tuhaf bir şekilde gülümsemişti. Criston'a hemen Lord Kumandan'a bildirmesi konusunda emir veren Otto, Viserys'in odasına giden yolu artık daha kararlı adımları ile aşmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Red Targaryen ☾ Daemon Targaryen
FanfictionKral Viserys I. tarafından küçük yaşta himaye altına alınan ve Rhaenyra Targaryen'in gözünde bir abla gibi büyüyen Mhyris Silverarmor, uzun kızıl saçları ve büyüleyici görünüşü ile Westeros'un en güzel kadınlarından biridir. Ancak on yedi yaşında ol...