the targaryen | time changes but someone always stay the same

559 38 133
                                    

Gece, onunla aynı anda gökyüzünü izlediğini bilmiyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gece, onunla aynı anda gökyüzünü izlediğini bilmiyordu. Ama hakikat buydu. Daemon Targaryen, uykusu kanlı kâbuslar ile bölündüğü için o geç saatte gözünü kapatamıyordu.

Pencerenin kenarındaydı.

Çıplak bedenini ince bir örtüyle kamufle ederek oturmaktaydı.

Karanlık deniz ile birleşmiş yıldızlı gökyüzünde Kızıl Leydi'yi görmeye çalışıyordu. Mhyris'in canı yanmış olmalı, diye düşünüyordu. Ama ne sebeple genç kız hakkında bu kadar gerçekçi kâbuslar gördüğünü asla anlamamıştı. Kaledeki casuslarına Mhyris hakkında her haberi almak için emir vermişti ve sadece yemek yüzünden hastalandığını ama şimdi iyi olduğunu öğrenebilmişti. Yakın zamanda, onun hakkında ilginç bir başka şey yoktu. Elini yaraladığını, tüm gün keyifsiz dolaştığını zaten biliyordu. Fakat bu kez Daemon'un kalbinde korkunç bir ağrı vardı.

Bir an için Mhyris'in zarar gördüğü fikrine bile kapılmıştı. Korkusu da bu yüzdendi. Dönüp durduğu yatağı terk etmesine neden olan şey, Kızıl Leydi'nin canını yakan bir durum olduğunu hissetmesiydi. İçi içini yiyordu. Kaleyi terk ederken kızla kaçmadığı için pişman olduğu ilk gün değildi ama en ağrılı gecesiydi.

Örtüyü başına kadar çeken Prens Daemon, sırtını taş duvara yasladı ve çoktan üzerinden silinmiş leylak kokusunu özlediğini fark etti yine.

Mhyris'in boynuna yüzünü yaslayıp o hoş kokuyu içine çekmediği ikinci ayda yaşıyordu. Bazı kararlar zorlu alınırdı ve Daemon'un kaçışı da en zor kararıydı.

Aklındaki tilkiler bile pişmandı.

Susuyorlardı.

Ejderha Kayası'ndaki kale sessizliği ile aklı başında olan bir adamı bile delirtebilirdi. Siyah taşlı odalarına hayaletler çöker, koridorlarındaki gaipten gelen çığlıklar duyulurdu. Etki eden bu muydu? Prensin umut olmayan bir çukurun ortasındaki çırpınışı ve kalenin kasveti mi ona karanlık olarak dönüyordu? Yanıtı olmayan çok sorusu vardı. Sayıları artık azımsanamayacak kadar çok artmıştı.

Verasetini kaybetmek onda hırslı bir intikam isteği yaratsa da, asıl derdi Viserys'in sırrını öğrenmiş olmaktı.

Mhyris'in kralın kızı olması, Prens Daemon'un tüm dengesini altüst etmişti. Her anlamda hem de. Kızıl Leydi'yi bir gün karısı olarak yanı başında göreceği hayaline sığınıp yol almıştı hep. Ancak Viserys'in kızını asla ona vermeyeceğini net şekilde dile getirmesi, Daemon'un hırstan taşlaşmış duvarlarındaki en yıkıcı çatlağı yaratmıştı ve öfke sızıyordu o boşluklardan. Daemon Targaryen her şeyi kaybetmiş gibi hissediyordu.

Red Targaryen ☾ Daemon Targaryen Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin