Elindeki beyaz çiçeğin yaprakları ile oynarken oldukça sıkıntılı bir hâli vardı. Tebessümünü korumak için çaba harcıyordu. Ve saçlarına taç olmuş narin çiçekleri hiç vakit kaybetmeden atmak istemişti.
İlgi görmek ona çoğu zaman garip gelirdi. İnsanlar ondan ne istiyor olabilirdi ki? On altı yaşındaki bir leydi için fazla da gösterişli olarak görmüyordu kendisini. Kitapları ve manevi kız kardeşi dışında ilgisini çeken çok az şey vardı. Belki sadece Prens Daemon onun gizli ilgi alanı olarak sunulabilirdi önüne. Ancak onu saymazsa, Mhyris Silverarmor, herkesin gözünde sıradan bir genç kız olmalıydı.
Çünkü kimseye sıradan olmayan yanını göstermemişti.
Lakin, etrafı hep ilgi göstermekten önüne bakamayan erkeklerle dolup taşmaya başlamıştı aylardır. Artık evlilik yaşının geldiğini gören soylu erkekler, Kral'ın manevi kızı Leydi Mhyris'in kalbini kazanmak adına ellerinden geleni yapıyorlardı. Kıza karşı nezaket dolu selamlarla önce yüzlerini tanıtmaya başlamışlardı. Kısa sohbetler yerini yakınlık için hamle yapma isteği ile dolu yılışık gülümsemelere bırakmıştı. Ardına hep meraklı sorular dizilirdi. İltifat ise hiç gecikmezdi. Leydi Mhyris'in kehribar rengi gözlerine bakmanın büyüsüne bir kere kapılan adamın devamını istemesi kaçınılmazdı ve genç kız fark etmişti ki, ona selam veren her adam ertesi gün yanında yürümek için can atıyordu. Mhyris için bunaltıcı bir hal alıyordu artık bu durum. Kral Viserys'in hediyesi olan takıları ya da taçları takmaya dahi korkar olmuştu, çünkü hemen iltifat etme bahanesini kullanarak ona yanaşan biri mutlaka olurdu.
Rhaenyra'nın isim günü için çiçek açmış bahçelerde sakin bir tören yapılmıştı. Prenses, Leydi Mhyris ve Leydi Alicent hep birlikte çiçek taçları yaparak vakit geçirmişti ve hatta Kraliçe Aemma için de pembe çiçeklerden bir taç yaparak hediye etmişlerdi. Mhyris, kızlarla zaman geçirmeyi seviyordu. Her ne kadar Leydi Alicent ile arası soğuk olsa da Rhaenyra'nın arkadaşı olduğu için onunla geçinmeye çalışıyordu. Taç yapıp kek yiyerek bahçede saatler boyunca oturmuşlardı. Arada bir Kral Viserys'in hikayelerine kulak misafiri olmuşlar, yalakalık olsun diye abartılı kahkahalar atan soylu adamlarla dalga geçmişlerdi. Ama Leydi Mhyris, adamların içinde ona bakan gözleri fark ettiği için endişe ile dolmuştu. Aylardır Kral Viserys manevi kızı adına evlilik teklifleri alıyordu ve Prenses Rhaenyra'nın sayesinde Leydi Mhyris öğrenmişti. Onun yaşındaki kızların büyük bir çoğunluğu -fazla çirkin, hasta veya piç olanlar hariç- nişanlıydı. Leydi Mhyris için de çanlar çalıyordu.
Genç kız çanları duyuyordu.
Hatta biri yanındaydı.
"Casterly Kayası'na hiç gitmedim." dedi Leydi Mhyris. Tuttuğu çiçeğin yapraklarını yeterince yolduğu için duraksamıştı. Bahçeyi gören geniş koridorda, küçük konseyde görevi olan Tyland Lannister ile birlikte yürüyordu. Peşlerinde genç kızın güvenilir muhafızı Sör Raymond'un varlığı olmasaydı, Mhyris bu kadar uzun bir sohbete başlamazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Red Targaryen ☾ Daemon Targaryen
FanfictionKral Viserys I. tarafından küçük yaşta himaye altına alınan ve Rhaenyra Targaryen'in gözünde bir abla gibi büyüyen Mhyris Silverarmor, uzun kızıl saçları ve büyüleyici görünüşü ile Westeros'un en güzel kadınlarından biridir. Ancak on yedi yaşında ol...