Kral Viserys I. tarafından küçük yaşta himaye altına alınan ve Rhaenyra Targaryen'in gözünde bir abla gibi büyüyen Mhyris Silverarmor, uzun kızıl saçları ve büyüleyici görünüşü ile Westeros'un en güzel kadınlarından biridir.
Ancak on yedi yaşında ol...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kral'ın Toprakları bahar mevsiminin sonuna doğru yaklaşıyordu. Mhyris'in bir prenses olarak evine geri dönmesi beraberinde sakin bir dönem getirmiş ve Kral'ın beklentisinin aksine kızları, öfkelerini ve hayal kırıklıklarını ona bir ejderha ateşi gibi püskürtmemişti.
Henüz.
Kızıl saçlı prenses Mhyris ve gümüş saçlı prenses Rhaenyra birlikte vakit geçiriyor ve genelde ejderha sırtında oluyorlardı. Babaları ile konuşmak bir yana, Kral Viserys muhafızlardan aldığı bilgiler olmasa kızlarının Kızıl Kale'den kaçtığını sanacak kadar uzun bir süredir onları göremiyordu. Kızların, Kral Viserys'i cezalandırma yöntemlerinden biri buydu. Sessizlik aslında tahmin edilenden daha keskin bir kılıçtı, Daemon'un sahip olduğu Kara Kız Kardeş gibiydi. Hafifti ama hedefteki kişiye ağır bir darbe indirip etkisiz kılardı. Mhyris, ona yıllardır yalan söyleyen gerçek babasına biraz acı vermek istiyordu ve bu konuda çok başarılıydı. Viserys'i sevgisinden mahrum bırakmıştı. Rhaenyra da ona eşlik ediyordu.
Prensesler, Kral'a karşı birleşmişti.
Destekçileri ise Prens Daemon'du.
Yürek Ağacı'nın yaprakları, ortaya yeni çıkan prensesin saçları gibi kıpkırmızı olmuştu. Yaz mevsimine yaklaşan günlerin keskin ışığı altında parlıyor ve her gün gölgesinde Prens ile Prenses'i ağırlıyordu. Daemon ve Mhyris'in sarayda yan yana gezmeleri artık yasak değildi, zaten kuralları hiç dinlememişlerdi. Fakat Prens sınırları zorlamaya bayılıyordu. Günün her vakti Prenses Mhyris'in etrafındaydı. Kızın odasından çıkarken görülmek için en iyi vakti kollar, yemeklerde ve bahçe gezintilerinde Mhyris'e eşlik ederdi. Özellikle Kral Viserys'in ve o hain El'i Otto'nun pencereden bakıp Caraxes ile Vermithor'un yan yana uçtuklarını görmelerini sağlardı.
Viserys, Mhyris'in yeniden gitmemesi için buna şimdilik ses çıkartamıyordu ancak Daemon'un başına açtığı bela sayısı her konseyde önüne geliyordu. Baratheon hanesi ile ipler neredeyse atılmak üzereydi, Tyland Lannister'ın arabuluculuk çabası işe yaramış ama Lord Boremund Baratheon, Prens'in cezasız kalmaması yönündeki ısrarını sürdürmüştü. Konseyden bu konuda farklı sesler yükseliyordu. Baratheon hanesi ile kavgalı olmak dezavantaj demekti. Otto Hightower, Daemon'un gereken cezayı alması yönünde ısrar etti. Sürgün edilme ihtimali vardı ama Kral buna yanaşmıyordu. Yıllardır kardeşini evinden uzakta tutan Kral Viserys artık Prens'i evinde istiyordu.
Prens ciddi bir ceza almadı, aksine evindeki yeri yükseliyordu. Küçük konseye izinsiz katıldığı bir akşam, Velaryon hanesi ile Kral'ın arasında süren küslüğü bitirmek için gerçek bir adım atılmasını hatırlatmıştı ve Lord Beesbury ona Prenses Rhaenyra ile Driftmark varisi Laenor Velaryon arasında yapılacak bir düğünün bu küslüğü bitirebileceğini konuştukları yönünde bilgi vermişti. Kral Viserys bu fikre sıcak bakıyordu, kardeşine de fikrini sordu. Prens Daemon, gerek olursa bizzat Corlys Velaryon'u ziyaret edebileceğini söylemişti. Deniz Yılanı ile Prens'in arası iyiydi. Stepstones savaşında omuz omuza düşmana karşı savaştıkları için Viserys'den çok Daemon'un fikirlerini dinliyordu Lord Corlys Velaryon. Konseye ilk kez kendi yarattığı sorunların hesabını vermek için değil de öneride bulunmak için katılan Daemon, gözleri ile Otto'nun geleceğine dair haber veriyordu. Ona yakında gideceğini açıkça söylemezdi.
