Essos'un çeşitli bölgelerinde ortaya çıkan ve gece karanlığında ilerleyen, kırbaç tutan elleri kesip kiralanmış sapkın katillerin elinden çocukların hayatlarını kurtaran adamların Kızıl Targaryen'e hizmet ettiği duyulmuştu.
Gölge Adamlar, ayak bastıkları her bir şehre bu kişiyi duyuruyorlardı. Çocuk kurtardıklarında, kellelerini aldıkları sapkın katillerin gövdelerine ejderha sembolünü kazıyorlardı. Geceleri yol alırlardı. Dövmelerle kaplı vücutlarını siyah giysilerin altına saklar, gecenin en derin köşesinde şahit olduklarına rağmen durgun bakardı kara gözleri. Yaşayabildikleri karanlığa sığınırlardı ve kulaklarına fısıldayan kuzgun ile yönlerini bulurlardı. Gölge Adamlar, genç erkeklerden oluşan Asshai'li bir orduydu. Bazıları merak edip güneşe kafasını uzatırdı ama bu ona yalnızca Volantis'te köle edildiği günleri hatıra eden bir alışkanlıktı. Tavernaların en köşelerinde oturur, avlarını izlerlerdi. Çoğu sokak şarabıyla yeni tanışmış ve gölge diyarın dışında ilk kez özgürlük bulmuşlardı. Fakat onlara bahşedilen yeni hayat bildiklerinden farklıydı.
Asshai'de karanlık vardı, Volantis'te ise haddinden fazla güneş... Fakat bir amaç, onlara diyarın güneş ve aydan ibaret olmadığını öğretiyordu. Merak edip girdikleri çok misafir evi olmuş, birahanelere genelde uyum sağlamak konusunda zorlanmış ve genelevlerin ücra odalarında gündüzlerini geçirip gece tekrar yola çıkar olmuşlardı. Bir fahişenin yatağında vakit geçirirken, sadakat duydukları Mhyris Targaryen sayesinde özgür kaldıklarını kızlara anlatırlardı. Böyle tuhaf adamlara bir kadının emir verdiğini öğrenen başka her kadın şaşırıyordu. Kervanlardaki satılacak eşyaların yanında gölgelerin hizmet ettiği ve ejderhanın sırtında kadim toprakları gezen bir Targaryen Prensesi olduğuna dair haberler daha hızlı yayılıyordu.
Essos'un en kuytu sokaklarına kadar Kızıl Targaryen adı, Gölge Adamlar'ın meraklı ilgileri ve acımasız infazları sayesinde halkın aklına kazınmıştı. Kızıl saçları cadı annesinden yadigâr bir Eski Valyria'lıydı. Adını herkesin ezberlediği yoktu ancak lakabı, küçük çocukların şarkılarına dahil olmuştu.
Kızıl Targaryen'in kim olduğunu Kral Toprakları'nda ve Westeros'un diğer şehirlerinde bilmeyen yoktu elbette. Kral Viserys'in son haftalarda aldığı sayısız mektupların tamamı büyük kızı Mhyris hakkındaydı. Ona minnet duyanlar ve yüreklerini korku salmış olanlar yazıyordu Viserys'e. Adamın şaşkınlığını atlatması uzun sürmüştü. Konsey üyeleri ve diyar lordları, neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Kral bir cevap bulamıyor, sessizliği aslında güç veriyordu ona. Haberler gelmeye devam ettikçe ise işler değişmişti. Kral Viserys'in kızı yalnızca kendisi adına değil babasına da büyük bir saygınlık topluyordu. Lordlar arasında, Kral'ın Essos hakkında bir planı olduğu lafı yayılmaya başladı. Kızı Mhyris'in bir elçi görevi gördüğü düşünüldü, ondan gelecek her haber merakla beklendi.
Yakın zamanda Pentos Prensi Reggio tarafından yazılan minnettarlık dolu mektup ise Kral'ın eline ulaşması ile birlikte Mhyris'in sadece ejderhasını kullanmadığını kanıtlamıştı. Pentos Prensi Reggio, onu tehdit eden Üçlü Yönetim'e karşı Mhyris Targaryen'in, liman kentine beş yüz gölge askerini gönderdiğini yazmıştı. Prens Reggio, mektubunda Kral'a teşekkür iletirken Prenses için yarım sayfa dolusu iltifat ve sadakat cümleleri eklemişti. Onun artık Prenses Mhyris'in sözünde kalıp Essos'un zengin limanlarını huzuruna açacağını herkes öğrendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Red Targaryen ☾ Daemon Targaryen
FanfictionKral Viserys I. tarafından küçük yaşta himaye altına alınan ve Rhaenyra Targaryen'in gözünde bir abla gibi büyüyen Mhyris Silverarmor, uzun kızıl saçları ve büyüleyici görünüşü ile Westeros'un en güzel kadınlarından biridir. Ancak on yedi yaşında ol...