the targaryen | wolfs and dragons

658 50 224
                                    

Ejderhaların sıcak derilerinden tüten buhar, binicilerinin soğuk nefeslerine karışıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ejderhaların sıcak derilerinden tüten buhar, binicilerinin soğuk nefeslerine karışıyordu.

Kışyarı ufuktaydı.

Eski tanrıların hâlâ özgürce rüzgâra eşlik edebildiği nadir hanelerden biri olan Stark hanesi, kara kışın kapısını çaldığı günlerde, ağırlayacakları ejder kanı için birkaç gündür hazırlık yapıp tepelerinde uçacak ejderhaları merak ve endişe ile bekliyorlardı. Kuzeyliler aslında daha önceden onları misafir olarak ağırlamıştı, Mhyris ve Daemon Targaryen'in yıllar önceki ziyaretleri sayesinde kış insanları ejderhalardaki sıcak nefesi yakından hissetmişlerdi. Fakat bu kez iki ejderha değildi gelen. Prens Daemon, Lord Cregan Stark'dan aldığı davetle tüm ailesini Kışyarı'nda vakit geçirmek için getiriyordu.

Gökyüzünde altı ejderha vardı.

Kükremeleri, yağan iri kar tanelerini daha yere ulaşamadan eritecek kadar sıcak ve kuvvetliydi. Kışyarı şimdiden ısınıyordu.

Kuzeyin en soğuk olduğu vakti ziyaret için seçmekle hata yaptığını düşünen Prens Daemon, iki yanında uçan ikiz çocukları Maerys ve Mhyra'nın keyifli hallerini görebiliyordu. Soğuktan buz kesmiş yüzlerinde heyecanlı bir gülüş, gözlerinde ilk kez gördükleri kuzeyin güzelliğine dair keşfetme isteği vardı. Altı ejderhaların arasındaki en küçük ejderhalar, iki çocuğa aitti. Babalarına ait kızıl ve büyük Caraxes'in yanında, Goldfenix ve Seaghost oldukça ufaktı. Fakat binicileri kadar meraklılardı ve Seaghost'un mavi pulları kar taneleri ile uyumlu görünürken, Goldfenix'in altın-turuncu pulları gökyüzünde bir ateş bulutu gibi parlıyordu. Caraxes'in yanından uzaklaşmaya başladılar, bu babalarını kovalamaca oynamak için ikna etme yöntemleriydi. Goldfenix'in ardından Seaghost alçalmaya başladı. Prens Daemon ile birlikte Caraxes de çocukları kurnaz gözleriyle izliyordu, onların oyun isteklerine karşı hevesli olmuşlardı. Peşlerindeki diğer ejderha binicilerinin kahkahaları eşliğinde, üç ejderhanın kovalamacası gökyüzünde büyük bir gürültüyle dönüştü. İkizler, ejderhaları ile beraber hızla kaçarken, Prens Daemon ve Caraxes peşlerinden gidiyordu. Çocukların çığlıkları karlı gökyüzü boyunca yankılanıyordu ve kan solucanı, binicisinin kahkahasına eşlik etmek için tiz sesiyle kükremişti.

Daemon Targaryen, ikizlere onları yakalayacağına dair yalandan tehdit bildirisi yollarken bağırıyordu.

"Hiçbir zaman büyümeyecek." dedi Mhyris. Kocası küçük bir oğlan gibi çocukları kovalarken, Kızıl Prenses de Vermithor'un sırtında onları izlemek ile meşguldü. Kahkahası, çocuklarının keyifli seslerine eşlik ediyordu. Onun ardında oturan ve beline sarılı duran Melisandre ise üzerlerinden geçmekte olan kara ejderhaya bakıyordu.

Kızıl kadın, ejderhaların kudretinde, ona hayat veren Işık Tanrısı'nın sıcak gerçekliğini görüyordu. Kuzeyin sahip olduğu soğukluk ile teni ürperiyordu. Çökecek dehşet dolu geceyi anımsıyor ve ateşte ona gözüken karanlığı tekrar aydınlığa kavuşturacak ejderhanın ne denli karanlıkla aynı göründüğünü de biliyordu.

Red Targaryen ☾ Daemon Targaryen Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin