Prens Daemon ona ilk öpücüğünü verdiğinde, karanlık bir gecenin ve o geceyi aydınlatan parlak bir dolunayın altında uzanıyordu genç kız. Kalbinde aşkı hissettiği, o derin dönemine kavuştuğu sıralardı.
Yürek Ağacı'nın kırmızı yaprakları üzerlerine dökülüyordu. Daemon, uzun zamandan sonra Westeros'a geri dönmüştü. Yaklaşık üç yıldır Rhea Royce ile evliydi ancak varis sahibi olmak bir yana, kadının yaşadığı Vadi'ye bile uğramazdı. Evliliğine karşı ilgisizliği sebebiyle Kral Viserys tarafında öfke ile azarlanmış ancak Prens'in evine geri dönüş sebebi, uzaktayken hayalini kurmakla yetindiği Leydi Mhyris olduğu için abisinin laflarına kulağını tıkamıştı.
"Bana Vadi'yi hiç anlatmıyorsun."
Genç kızın sorusuyla beraber, Prens Daemon ışıltılı gökyüzünü izleyen gölgeli gözlerini Leydi Mhyris'e çevirdi. "Çünkü orada yaşamıyorum."
Mhyris onun yanında uzanıyordu. Kızıl saçları, yerdeki yaprakların arasına karışmıştı. "Kral orada yaşadığını söylemişti."
"Viserys hayalini kurduğu şeyleri dile getirmeyi sever." dedi Prens Daemon. Sonra tekrar gökyüzüne baktı. Ellerini başının arkasında birleştirmiş, kısa bir süre önce odasından kaçırdığı Mhyris'in yanında uzanırken hiç olmadığı kadar huzurlu hissediyordu.
Mhyris dolunayı izliyordu. "Sör Otto'nun tükürür gibi dile getirdiği gerçeklerden iyidir."
Prens'in gülüşü duyuldu.
"Bana karşı çok suçlayıcı bakıyor." diye devam etti Mhyris. Ellerini karnının üzerinde birleştirmişti ve odasından Prens ile birlikte kaçarken duyduğu heyecanı yatışmıştı nihayet. "Bazen sahiden de kötü bir şeyler yapmış gibi hissediyorum. Bazen de..."
Genç kız duraksadı.
"Bazen ne?" diye onu teşvik etti Daemon.
Mhyris fısıltı ile cevapladı. "Bazen de hançerimle onun gözlerini oymak istiyorum."
Daemon gülüyordu.
"Senin için keyifli bir gösteri olurdu değil mi?"
"Elbette. Hem Otto'dan kurtulurdum hem de senin nihayet gerçek kişiliğine kavuştuğunu görürdüm."
Mhyris ona baktı. "Benim göz oymak gibi bir özelliğim mi var?"
Daemon gökyüzünü izlerken kurnaz gülüşü yüzündeki yerini koruyordu. "Yoktan bir ateş var ediyorsun Mhyris. Bence hançerini kullanmaktan da çekinmemelisin."
Genç kız bu konuda sıkıntılı görünüyordu. "Bir süre önce odamdaki perdeleri ateşe verdim. İsteyerek olmadı. Septa bana iyi bir öğrenci olmadığımı söyleyince kızmıştım. Odamda birden öfkeye kapıldım ve perdeler tutuştu."
"Ama yanlışlıkla mumu elinden düşürdüğünü söyledin."
"Herkes inandı."
"Başka şansları var mıydı?"
"Böyle şeylerin hep benim başıma geliyor olması birilerinin dikkatini çekmiş olmalı." dedi Mhyris.
"Bırak da güzel ama sakar bir kız olduğunu düşünsünler. Bazen aptal gibi davranmak yapılacak en zekice harekettir Mhyris."
"O zaman sen neden hep ağzına geleni söylüyorsun?"
Daemon, dirseği üzerinde doğrulup yan döndü. Biraz yukarıdan Leydi Mhyris'in yüzünü izliyordu. "Her zaman dürüst olduğumu nereden çıkardın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Red Targaryen ☾ Daemon Targaryen
FanficKral Viserys I. tarafından küçük yaşta himaye altına alınan ve Rhaenyra Targaryen'in gözünde bir abla gibi büyüyen Mhyris Silverarmor, uzun kızıl saçları ve büyüleyici görünüşü ile Westeros'un en güzel kadınlarından biridir. Ancak on yedi yaşında ol...