the targaryen | at home, away from home

889 62 38
                                    

Işığın Efendisi'ne müritlik eden ve kızıl rahiplerin yuvası olan kırmızı bir tapınak yükseliyordu Essos'un en zengin kıyı kentinde.

Dar denizin açıklarındaki Pentos Körfez limanları, yazın kavurucu sıcağında, bir ejderin boğazındaki püskürtülmeye hazır alev gibiydi. Kuru toprak yanıyordu. Deniz uslu ve durgundu. Gemiler limana dizili, tüccarlar altın keselerini bellerine takmış halleri ile rutin işlerindeki sorunları bağırıp çağırarak düzene koymaya çalışıyorlardı. Baharatlar Westeros'a gitmek üzere hazırlanıp gemilere yükleniyordu. Yoğun ama hoş kokuları, taşınan çuvallardan sinsice sızıyor ve gelen her insanın burnuna ulaşıyordu. Ama Pentoshi halkı çok kabaydı. Tüccarlar yakın duran çocukları tekmeliyor, hırsız diye bağırıyorlardı peşlerinden ve altınları çalınıyordu keselerinden. Kölelik olmadığı söylense bile köle gibi çalıştırılan hizmetkârlardan başka insanlar da yaşardı. Onların hayatta kalması ise daha zorlu bir süreçti. Tüccarlara çalışan oğlanlar ile yargıçların bahçelerinde çiftçi olanların şartları ağırdır. Genelev sokağı altın keseli adamlarla dolar. Sıradan halk ise çalışır, tapınağın vaazını dinler ve çalışmaya devam ederler. Bazıları ise Pentos Prensi ve yargıç konseyi için hizmetkâr ya da sıradan bir halk sayılamayacak kadar önemli isim sahipleriydi.

O insanlardan biri kahramanlığı ile tanınan, Yedi Krallık'ın hükümdarı Kral Viserys Targaryen'in hem kılıç eli hemde yakın dostu olan Sör Ron Silverarmor'du.

Karısı Iris ve küçük kızları Mhyris ile birlikte Pentos'un varlıklı ve güvenli sayılabilecek bir yerinde yaşayan Ron Silverarmor, elindeki kılıcı ve kalbindeki bilinen cesareti sayesinde adını sadece Westeros'ta değil Essos'un Özgür Şehirleri'nde de duyurmuştu. Pentos Prensi'nin hayatını kurtardığı günden sonra bu zengin liman kentinde adından sıkça bahsedilen cesur şövalyenin neden Kral'ın güvenli çevresinden ayrılıp Pentos'a yerleştiği tam bir muamma olmakla beraber Prens ve Yargıç Konseyi kendisini ağırlamak konusunda çok memnundu. Karısı Iris'in de Kırmızı Tapınak eğitimi almış olmasından dolayı Pentos'un zenginleri onları aralarına kabul etmişlerdi. Ron'un ailesinden kalan ve Kral'ın her ay yolladığı düzenli altın geliri vardı. Ayrıca yerinde pek durmaz, kılıcı bahane bulsun diye paralı askerlik dahi yapardı.

Silverarmor hanesi, Dorne hanesi ile akraba olsa da savaş esnasında Tyrell hanesi ile olan asil bağları baskın gelmişti ve ikiye bölünmüş ailenin bir yarısı Dorne toprakları savunmasını yaparken diğer yarısı Kral'ın yanında yer almıştı. Sör Ron Silverarmor, doğuştan savaşçıydı. Annesini ya da babasını tanımamış, amcası tarafından büyütülmüştü. Zengin bir aileye sahipti ancak Ron o zenginliğe hiç ihtiyaç duymamıştı çünkü küçük yaşta Targaryen'lerin himayesine girmişti.

Dokuz yaşında, Kral Jaehaerys'in isteği ile Ron eğitime alınmıştı ve geleceği parlak bir şövalye olacağı belliydi. Prens Viserys ile tanışması da burada olmuştu. Ondan dört yaş büyük olan Viserys Targaryen'in kılıç kullanma konusunda yeteneği neredeyse yoktu ve Ron bunu görüp Viserys'e daha dokuz yaşındayken destek oldu. Viserys'i, kimse görüp onunla dalga geçmesin diye gizli saklı çalıştırmaya başladı. Küçük Ron yaşına göre çok iyiydi. Viserys ise ona asla yetişemezdi. Kılıçları çarpışır ama Viserys hep çamurun üzerinde bulurdu kendini. Ron bir kez daha kılıcı savurur, Viserys'in karşılığı yetersiz kalırdı. Viserys eğer kibirli bir prens olsaydı, Ron çoktan kovulmuştu. Kalenin avlusu kibirli prensler ve onların kurbanı olan şövalyeler görmüştü. Prens'in onu adeta döven küçük savaşçıyla dost olması beklenmemişti ama bir şekilde oldu. Prens Viserys ile Ron Silverarmor adeta kardeş oldular. Bir arada büyüdüler. Ron hayran olunası bir gence dönüştü ve kızlar onun karısı olmak için hayallere kapıldılar. Hem savaş yeteneği hem de güzel yüzü ile ilgiyi üzerine çekti hep. Prens Viserys daha sakindi ve kılıç tutmaktan daha çok kitapları mesken edindi.

Red Targaryen ☾ Daemon Targaryen Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin