Yaşayanların kükrediği, savaştıkları ölülerin ise soğuk nefeslerini düşman olan amaçları uğruna gök kubbedeki ejderhalara karşı üfledikleri bir savaş dönüyordu o günlerde. Kazanan asıl tarafın gölgeler olacağını bilmezlerdi. Fırtına bulutları çarpıştığında, tanrısı öfkelenirdi inananların. Bir cenazeyi kaldırırdı umutları ve dönüşürdü kül yığınına cesaretleri. İnsanların korku duyduğu asıl gerçek ejderhalardı ama kimse aralarında dolaşan hükümdara karşı önlem alacak kadar gözü açık ve layık değildi öğrenmeye.
Ejderhaların kanatlarını açma şansını dahi bulamadıkları kadar fırtınalı bir hava hakimdi. Westeros, korkunç bir mevsimle baş etmeye çalışıyordu ama limandan gemiler kalkamıyor, ticaret işlemiyor ve giden gemiler henüz geri dönemiyordu. Yolculuklar, planlar ve yönetim çıkmaz sokağa girmişti. Son on yılın en sert kışı yaşanırken, Kızıl Kale'nin kapıları da soğuk rüzgarlara karşı kapatılmıştı. Uzun gece korkusu, masal anlatmayı seven halkın dilinde günlerdir yer edinmişti. Felâket, olası bir ihtimal değildi. Ilık havaya alışkın Kral Toprakları'nın insanları, en ufak bir fırtınada bile abartmayı severlerdi ve görünen o ki bu kış mevsiminde de uydurulmuş çok yeni hikayeler ortaya çıkacaktı.
Aslında yoğun kasvet, şehre çöken kış havasından biraz daha önce gelmişti evlere. Yaşlı Üstad Mellos'un ölümüne duyulan üzüntü, hem kalede hem de şehirde eşit derecede yankı bulmuştu. Uğursuzluk kalenin koridorlarında kol geziyor, demişti ölmeden iki gün önce Üstad Mellos. Haklı mıydı? Ölümünde akıl yorulması gereken kısım uğursuz bir his miydi? Yoksa yaşlı adam fazla mı haşhaş sütü içiyordu? Kral Viserys, o gece Lord Kumandan'ın ani çağrısı yüzünden uyandığında, ay sahiden de uğursuz görünüyordu. Kral Viserys'in o gece gördüğü kabuslar ile Mellos'un ölüm haberini aynı zamanda alması nasıl bir tesadüftü? İnsanlar üzüldü, bazıları sessizliğe gömüldü ama bazı yüzler gülümsedi. Kuytu bir köşede.
Uğursuzluk, bir kuzgunun kanadında yol alıyordu kale koridorlarında.
Üstad Mellos'un cesedi, gölge ve kızıl tüylü kara kuzgun onu ölüm ile yalnız bıraktıktan kısa süre sonra devriyede olan iki muhafız tarafından bulundu. Beyaz pelerinli muhafızlar, Mellos'un basamakların önünde yattığını görüp koşmuş ve adamın açık olan gözlerine baktıklarında, dehşetle dolu bir ifade görmüşlerdi. Kızıl Kale'de o gece acil bir haber yayılmıştı. Lord Kumandan bizzat Kral Viserys'i haberdar ederek tüm konsey üyelerini topladı. Üstad'ın ani ve şok eden ölümü, küçük konsey üyelerini yaşlı adamın odasına kadar götürmüştü. Dağınık bir oda görmeyi beklemeyen adamlar, Mellos'un ölüm sebebine ilişkin farklı fikirlere sahip olmakla birlikte şüphe dolulardı.
Fırlatılmış kitabın sebebi neydi? Ya da yerde duran kırık karışım şişeleri ne anlatmak istiyordu? Kendisi duyduğu için başka kişilere de korku yaymayı seven Tyland Lannister, yaşlı adamın eceli ile değil de birisi tarafından öldürülüp merdivenlerden aşağıya atıldığından çok emindi. Kanıtı yoktu. Sadece ufak bir şüphe ve bolca korku vardı onda. Kral Eli Lord Lyonel Strong, Tyland'ın abarttığını savundu. Üstad'ın cesedini herkesten önce o görmüştü ve Kral'a, Üstad Mellos'un muhtemelen yaşlılıktan kaynaklı bir sebepten dolayı dengesiz bir kaza geçirdiğini düşündüğünü iletmiş ve Lord Lyman Beesbury de ona hak vermişti. "Üstad Mellos, son aylarda herkesten saklıyordu ancak bana biraz bahsetti. Kendisi ağrılı bir hastalıkla uğraşıyordu, Majesteleri. Haşhaş sütü içiyordu. Çok fazla hemde." diyerek artık ölü olan Mellos'un sırrını ortaya çıkartmıştı Lord Beesbury. Viserys'in aldığı bu bilgi doğruydu. Mellos, uzun bir süredir hastaydı zaten. Kabuslarla savaşıyor, ağrılarla uyanıyordu. Ama ölüm ona bu sebeple mi uğramıştı?
Sör Harrold'ın, Üstad'ın odasını biraz karıştırması ile çekmecelerinde çok
sayıda haşhaş sütü bulunmuştu. Alt kıdemlisi Üstad Orywle, Yaşlı Üstad'ın hastalığına çare bulmak için odasında tuttuğu kitapları göstermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Red Targaryen ☾ Daemon Targaryen
أدب الهواةKral Viserys I. tarafından küçük yaşta himaye altına alınan ve Rhaenyra Targaryen'in gözünde bir abla gibi büyüyen Mhyris Silverarmor, uzun kızıl saçları ve büyüleyici görünüşü ile Westeros'un en güzel kadınlarından biridir. Ancak on yedi yaşında ol...