the targaryen | king's daughters

1.3K 94 89
                                    

Kraliçe Aemma'nın o öğle vaktinde Tanrı Ormanı'na uğramak için iyi bir sebebi vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kraliçe Aemma'nın o öğle vaktinde Tanrı Ormanı'na uğramak için iyi bir sebebi vardı.

Diyar'ın dört bir yanından gelen konuklarla ilgilenmek için Kızıl Kale'de geziyordu. Hanımlar ile bir odaya tıkılıp kek yemekten ve boş sohbet etmekten sıkılmıştı. Yakın zamanda düşük yaptığı için morali yeterince bozuktu, bir de dedikodu dinlemek için sabır gösteremezdi. Etrafta kızını aramak için peşinde Sör Harrold ile birlikte dolaşıyordu ama Prenses Rhaenyra'nın yerine  Mhyris'i bulmuştu.

Çocuk seslerini koridorun başında bile duyabiliyordu. Hizmetlilerin biri içeriye girip, diğeri yorulmuş bir halde geri çıkıyordu. Kraliçe Aemma, kızının diğer çocuklarla birlikte olduğunu öğrenmişti. Ama odaya girmek içinden gelmiyordu. Peş peşe hayal kırıklığı yaratan hamilelikleri yüzünden çocukların sesleri kadını bazen çok zorluyordu ve yine o anlarından biriyle başa çıkmak zorundaydı. Sör Harrold'a yalnız kalmak istediğini söyleyip adamı yollamıştı. Bahçeyi gören taş korkuluğa yaslanıp bir süre temiz havayı soludu. Erkek bir varisin eksikliğini, Büyük Salon'a dört oğlu ile giren Stark Leydisi'ni gördükten sonra daha çok hissetmiş, Viserys'e bir oğul veremediği için bunalıma girmeye başlamıştı. Aemma'nın tek düşündüğü, başka bir hamileliği daha kaldıramayacak olmasıydı. Ölü bir bebek daha göremezdi.

Nazik ve hassas Kraliçe Aemma, gücünü yeniden toparlayıp kızına bakmak için daha yeni adım atmıştı ki, odanın kapısı açıldı. Küçük Mhyris içeriden çıkıyordu, bir eliyle gözünü silerken diğer eli peşinden hizmetli gelmesin diye kapıyı hızlıca kapatmıştı. Dört yıl önce Kızıl Kale'ye babası Sör Ron Silverarmor ile birlikte yerleşen Mhyris, belli belirsiz bir biçimde ağlıyordu. Koşarak merdivenleri inmişti. Küçük kızı üzgün bir hâlde gören Aemma, neler olduğunu öğrendikten sonra onu geriden takip etmişti. Küçük kızı Yürek Ağacı'nın altında üzgün yüzü ile otururken buldu.

Mhyris'in beyaz ve hafif tombul suratı kızarmıştı. Örgü yaptığı saçıyla oynayıp ağaca yaslanıyor ve bir şeyler mırıldanıyordu. Prens Daemon'u ne zaman görmek istese buraya gelirdi. Bekleyecekti. Kavga ettiğini öğrenip ona destek verecek tek kişinin Prens olduğunu sanırdı.

Kraliçe Aemma, küçük kıza karşı her zaman şefkatli bir anne gibi olmuştu. Mhyris'in dört yıl önce annesini, geçen sene de babasını kaybettiği aklına gelince kalbi daralıyordu. Ormana girip ağaca doğru yürüdü. Pembe tonlarındaki elbisesi ve klâsik sakin yürüyüşü ile güneşin altında çıkar çıkmaz küçük kızın dikkatini çekmişti. Mhyris, Kraliçe Aemma'yı görünce yanaklarındaki ıslaklığı sildi. Ona ulaşmasını beklerken oturuşunu düzeltti. Kraliçe'ye karşı çok yakın hissediyordu ancak kavga ettiği için azar işitmekten çekiniyordu.

Red Targaryen ☾ Daemon Targaryen Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin