"Merve Allah rızası için bir düş yakamdan, Allah'ım yardım et!"
"Kız saçaklı! Olduğun yerde durmazsan Merve Aksoy inadıyla karşılaşacaksın. Unutma en son bu inadım tuttuğumda bir hafta boyunca dişimi sen fırçalamıştın." Sinirle iç geçirdim. Son çare olarak abimin odasına doğru koştum, kapıyı açıp içeri daldım.
Odadaki kaslı abimi görmemle gözlerim kocaman oldu.
"Heyt, yavrum be! Gömleğin altında baklava saklıyormuş. Korkma yemeyiz abi." Gülerek söylediğim şeylere abim göz devirdi.
"Ne var?" Boğazımı temizledim.
"Başmüdürüm, arkamdaki şahıs saçımın ön kısmını neşterlemek istiyor ve bu süreçte morfin kullanmayacakmış. Yardım edin." Abimin bakışları Merve'ye döndü ve gömleğini çıkardı dolaptan.
"Melih abi, iki yıldır saçını kesmiyor. Kırıklarını bile almıyor, tamam kırık olmayabilir ama bir kız sonuçta. Depresyona girince bile saç kesilmez mi ya? Önü azıcık alayım, kahkülcük yapayım. Çok yakışmaz mı?" Abimin bakışları tekrar bana döndü.
"Yakışır aslında. Derin, sana kalmış ama bence önü kesin biraz." Kaşlarımı çattım. Abimle ittifak kurmuştu Merve. Hani ne olursa olsun yanımda olacaktılar? Hay bin İttifaktan İtilafa Geçen İtalya!
"Abi, siz bilmiyorsunuz bir kız için saç önemlidir. Saçı kesmek eşittir sevgiliyi kesmek. Ama göz zinası anlamındaki kesmek değil, doğramak. Benim için de önemli olan şey saçtır. Don't touch my hair!"
Merve göz devirdi. "Derin'im saç bu, bugün kesersin kısa zaman içinde uzar ve eski haline gelir. Hem saçların o kadar uzun, sanki bir işe yarıyor. Bak ben de keseceğim. Kardeş kardeş takılırız." Ofladım.
"Derin, hadi çabuk olun. Daha okul alışverişi yapacağız. Hade yavrum, hade kardeşim, hade canımın içi." Bir kez daha ofladım. Anlaşılan bu saçlar gidecekti.
"Ama sadece önünü kısaltacaksın." Merve elindeki makası sallarken sırıtıyordu. Ona 'güvenemiyorum, bok da çıkabilir' bakışı attım.
"Tamam ya. Sadece önü. Allah'ım, sanki saçlarını altın suyuyla yıkıyor!" Ona göz devirirken aklımda yeni saçımın görüntüsü ile ilgili teoriler uçuşuyordu.
***
"Bu çoook iyi oldu. Sıkıyor mu Derin'im?" Üzerime baktım.
"Ne sıkıyor mu? Üzerimde bir şey mi var? Nerede ben göremiyorum?" Şu an üzerimdeki bir karışlık eteğe bakıyordum. Sinirle Merve'ye ve abime döndüm.
"Abi, Allah rızası için bu etek midir? Boyu iç çamaşırımla orantılı. Okulu değiştirelim lütfen." Abim bana hayır dercesine göz devirdi.
"Kısa olabilir ama Sancak da diyor, okuldaki herkes giyeceği için dikkat çekmez." Yumruğumu sıktım. "Dikkat çekmez mi? Abi utanmasam ben bile kendime asılacağım. Bu nasıl etek?"
"Yalnız Derin'im, böyle bacakların olduğunu bilmiyordum. Maşallah yani, Ronaldo görse kıskanır. Heyt be! Bacaklarını görmeyeli yıllar olmuş. Ama sana bir şey diyeyim mi? Okulundaki erkeklere acıyorum, yeni saçlarınla ve bacaklarınla kusura bakma ama at gibi kızsın." Gözlerim kocaman oldu.
"Görüyor musun abi? Yıllarca koynumuzda beslediğimiz, kardeş dediğimiz üstelik cinsiyeti kız olan biri bunları dedi. Erkekler kim bilir neler düşünür neler? Bir karış boyu var eteğin." Merve göz devirdi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Perde Arkasındaki Oyun (Düzenlenmekte)
Teen Fiction"Yıldızlar tehlikelidir, Öğrenci. Onlara ulaşamazsın yalnızca kayınca dilek tutarsın, kayanın yıldızlar değil de hayatın olduğunu bilmeden." Ailesinin gizemli ölümünün ardından, gerçeklerle yüzleşemeyecek kadar dehşet içinde ve yalnız olan Öğrenci...