PAO 43: Islak Sopa Böceği

3 2 0
                                    

Kapının çalmasıyla konuşmayı bıraktı. Abim kapıyı açtığında şaşırmıştı. Adım sesleri evde dolandı, Akel'in öpücüğünü yüzümde hissettim.

"Uyuma taklidi konusunda senden dersler almam gerekiyor Derin Aden."

Öpücüklerine ara verdi, ağabeyim yatak ve nevresim hakkında bir şeyler söyledi. Sonra geç kaldığını söyledi ve gitti. Birkaç dakika sonra da Akel tarafından öpüldüm.

"Sana duş aldırmamı ister misin?"

Başımı salladım hafifçe, banyoya götürdü beni ve duş başlığını suratıma tuttuğunda sıçrayarak savruldum. Güldüğünü duyunca gözlerimi açmaya çalıştım.

"Soyun." Zorlukla açtığım gözlerimle lavaboya ilerleyip yüzümü yıkadım.

"Asıl sen soyun."

Temizleme jellerime uzanıp makyajımı çıkarmaya ve yüzümü temizlemeye başladığımda aynadan Akel'in soyunmaya başladığını gördüm. Şok içinde arkamı döndüm.

"Şakaydı Akel, çocukken şeker vermek isteyen amcaların da arabasına biniyorsundur sen."

Tişörtünü suratıma fırlattığında alaylı sesini duydum.

"Genelde ben şeker satan taraftım Külkedisi, cezai ehliyetim yoktu ne de olsa."

Tişörtünü yüzümden çekip dişlerimi fırçaladım. Akel'in küvete girdiğini gördüm ve ona bakmamaya çalıştım. Tamamen mi soyunmuştu emin değildim, çaktırmadan bir köşeye koyduğu kıyafetlere bakmaya çalıştım.

"Her ne kadar buna can atsan da tamamen soyunmadım Külkedisi." Utanarak bakışlarımı çektim, ben ne yapacaktım ki şimdi? Gözlerim banyoda gezindi. Akel, küvetin yanındaki jelleri koklarken mırıldandı.

"Soyunup gelsen fena olmaz Külkedisi."

"Nerdeyiz biz şu an senin rüyanda mı?" Hoşuna giden kokuları bir kenara ayırdı ve suyu köpürtürken bakışları bana döndü.

"Gerçekten rüyalarımı dinlemek ister misin Külkedisi? Çünkü ben senin utanç hıçkırıklarını dinlemek istemem." Bakışlarımı kaçırdığımda göz devirdi. "Tamamen soyunmana gerek yok Külkedisi. Kendini rahat hissedecek bir şeyler giy ama site havuzu muamelesi de yapma."

Göz devirdim ve odama gidip temiz kıyafetler çıkardım ve banyoya ilerledim. "Bakma bana." dediğimde iPad'ımı kurcalamaya başladı. Mayomla küvete girdiğimde yanında yer açtı ama karşısına oturdum. Bu hareketimi umursamadan iPad'imi kurcalamaya devam etti. Suyun sıcaklığı ve köpükler çok rahatlatıcıydı. Aniden ayak bileğimden çekilmemle suya battım. Çırpınıp çıktığımda Akel'e saçlarımı toparlayarak sinirle döndüm. Beni rahatsız etmek onu mutlu etmiş olacak ki dudakları kıvrıldı. Suya elimi çarptığımda üzerine fışkıran sudan kaçınmak için elini siper etti. Islanmak canını sıkmış olacak ki iPadimi bırakıp üzerime su atmaya başladı. Köpüklü sular beni sırılsıklam ederken bacaklarımla onu tekmelemeye ve avuçlarımla su fırlatmaya başladım. Bacaklarımı tutarak üzerime çullandığında halen ellerimle ona köpük atmaya çalışıyordum. Omuzlarımdan tutarak suya batırdığında karnına vurmaya çalıştım.

"Pes et Aden." Suyun altında olduğum için pes dediğimi anlayamazdı. Elimi havaya kaldırıp sallamaya başladım. Omuzlarımdan tekrar kaldırdığında saçlarımı geriye attı ve bana nefes alışlarımı düzene koyana kadar vakit tanıdı. Tekrar yapacağını anladığımda onu beklemeden kendim girdim, anlık afallamasından faydalanarak dizlerini çekmeye çalıştım.

Perde Arkasındaki Oyun (Düzenlenmekte)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin