Kolumdan tutup çekti ve beni banyoya sürükledi. "Karan hasta olurum yapma. Zaten bugün gökyüzü kapalı." Güldü. "Yok, keyfim yerinde." Suyu ayarlarken ona manyakmış gibi baktım. İfademe karşılık sırıtarak bana döndü. Banyodan çıkmak için kapıya ilerlediğimde belimden tutuldum ve kısa bir süre havalanmamın ardından kendimi kabinde buldum. Kolundan kurtulmak için onu ittiğimde benden hızla ayrıldı. Duş başlığının yüzüme tutulması ve yüzüme buz gibi suyun çarpmasıyla gözlerim kocaman oldu.
"Karaktersiz demiştin galiba." Elimi yüzüme siper ettim. Su yüzümden boynuma doğru kaydı. Çok çok soğuk! "Karaktersiz senin yanında az kalır, şerefsiz olmalı ayrıca." Musluğu biraz daha açtı. Bu manzarayı diğerlerine açıklamak zor olduğundan bağırmadım ama sinirle koluna uzanmaya çalıştım. Su kısa bir süre benden uzaklaştı. Kabinden çıkmak istediğimde banyonun kapısını kapattığını gördüm.
"Kötü yetiştirilmiş, sevilesi olmayan" Su boynuma çarptı. "Karan kapat şunu, çok soğuk!" Yüzüme tuttu tekrar. "Kapatsana hayvan!"
"Unuttun mu Derin ben senin zıttına gidiyordum." Gerçekten soğuk olan su ile titredim ve ellerim yüzüme siper oldu. "O halde suyu biraz daha aç, Karan!"
Güldüğünü duydum ve sıkıntıyla iç çektim.
"Seni mi kıracağım, Derin?" Suyun daha basınçlı çarpmasıyla inledim.
"Karan buradan çıkalım seni mahvedeceğim." Ona doğru adım attım. Suyu karnıma doğru tuttu. Sinirden bağırdım. Tişörtüm sırılsıklamdı. Suyu tekrar yüzüme tuttuğunda arkamı dönmeye çalıştım. Titriyordum ve çok üşüyordum.
"Üstün hep kola olmuş, temizliyorum işte. Bir saniye benim arkamı hep sen topluyordun."
"Karan yapma!" Suyu bacaklarıma tuttuğunda debelenmeye başladım. Yumruklarımı sıktım.
"Bana attığın su kadar benzin dökerler üstüne inşallah. Elime çakmak verseler bir saniye beklemem." Suyu tekrar yüzüme tuttu. Elimi yüzüme siper ettim. Tişört üzerime yapışmıştı. "Düşüncesiz ve sağduyusuz pezevenk." Bu dediğimle gülmeye başladı.
"Dudaklarından çok güzel kelimeler çıkıyor Derin, o güzel dudakların var ya." Dudaklarıma çarpan suyla kaşlarımı çattım ve daha da sinirlendim.
"Dermansız derde düşersin umarım, doktorun olsam tanı koymam! Geri zekalı sapık hayvan!" Suyu tekrar boynuma tuttu. Suyun ağzıma kaçmasıyla öksürdüm.
"Allah'ın cezası!" diye cırladığımda keyifle güldü. "Sana yazılmışım ceza olarak." Titreyişim artarken tehdit etmeye devam ettim.
"Bunu sana ödeteceğim, Karan. O küçük beynin, o aptalca oyunların buna engel olamayacak. Sen Derin'in öfkesini görmedin hiç." Suyu yüzüme tuttu. "Çok korktum be Derin. Bu gece annemle uyuyacağım." Kahkaha attım. "Ana kuzususun sen uyursun tabii."
Suyun bir anda ısınmasıyla şokla Karan'a döndüm. Yüzüme çarpan suyla dönmemin büyük bir aptallık olduğunu anladım. Ama su gitgide ısındı. Bağırdım. "Karan bu su çok sıcak kıs biraz!" Hiçbir şey yapmamasına bağırdım tekrar elimi yüzüme siper ederek. "Karan su sıcak aptal herif sıcak soğuk ne bilmiyor musun?" Tişörtümün ucunu tutup yüzüme doğru kaldırdım. "Yalvarırım Karan! Su çok sıcak!" Suyun ılımasıyla vücuduma tekrar bir titreme girdi.
Açıkta olan karnıma su çarptı. "Bu defa çok soğuk! Karan seni mahvedeceğim!"
"Gel de sen ayarla o zaman, çenenden ne çektim." diyerek güldüğünde yumruklarımı sıktım. Asıl ben ondan ne çekiyordum. Bunu bitirmeye karar verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Perde Arkasındaki Oyun (Düzenlenmekte)
Novela Juvenil"Yıldızlar tehlikelidir, Öğrenci. Onlara ulaşamazsın yalnızca kayınca dilek tutarsın, kayanın yıldızlar değil de hayatın olduğunu bilmeden." Ailesinin gizemli ölümünün ardından, gerçeklerle yüzleşemeyecek kadar dehşet içinde ve yalnız olan Öğrenci...
