KB-4

26.9K 1.2K 20
                                    

Çağla saçlarını havalandıran rüzgarla gülümsedi. Tatili beklediğinin aksine çok daha kısa sürmüş olsa da bu birkaç gün ona çok iyi gelmişti. En azından görücüden yırtmıştı. Bu da bir şeydi sonuçta değil mi?

"Çağla." Çağla ona doğru gülümseyerek gelen Semihe döndü. Semih elindeki cüzdanı Çağlaya doğru uzattı. Çağla cüzdanını gördüğünde hızla yerinden kalktı ve Semihin elinden çekti. Hemen açıp içine baktı.

"Nerden buldun?"

"Sahildeki polisler verdi. Sabah bulmuşlar." Çağla küçük gözdeki kolyesini kontrol ettikten sonra Semihe döndü.

"Teşekkür ederim." Kollarını Semihin boynuna doladığında Semihin gözleri şaşkınlıkla açılmıştı.

"Şey... aslında ben bir şey yapmadım. Kimliğini görünce..." Çağla kollarını yavaşça Semihten çekti.

"Yine de teşekkür ederim. Para önemli değil de... içinde benim için çok değerli bir şey vardı." Kızın kocaman gülümsemesini gören Semih karnında hareketlenmeye başlayan birşeyler hissetti. "Neyse... yaklaştık sayılır. Ben aşağıya inip eşyalarımı toplayayım." Çağla yanından geçerken derin bir nefes aldı ve durduramadığı gülümsemesiyle denizi izlemeye koyuldu.

Çağla küçük odaya girdiğinde yatağına iki seksen uzanmış ve telefonunu kurcalayan Ömeri gördü.

"Geldik sayılır." Ömer gözlerini telefonundan ayırmadan başını salladı.

"İyi." Çağla gözlerini devirdi. Bu iyilikten anlamayan ters adama neden yardım etmişlerdi ki sanki? Homurdanarak yerinden kalkıp ortaya saçtığı eşyalarını toplamaya başladı. Adada sadece iki gün kalmalarına rağmen oda nasıl da böyle dağılabilmişti.

Ömer kızın homurtusuyla gözlerini kıza çevirmiş ve sinirli olduğunu belli eden hareketleriyle belli belirsiz gülümsemişti. Düğünde onu görmüş olması büyük bir tesadüf olsa da ilerleyen saatlerde daha eğlenceli dakikalar yaşayabileceğini düşünerek kızın yanından ayrılmamış fakat umduğunun aksine kız sızıp kalmıştı. Ömer de kıza gerçek niyetini açıklayamayacağından dün geceyi kendisinin de hatırlamadığı yalanını ortaya atmıştı. Aslında bu küçük yalandan rahatsızlık duymamıştı, zaten söylediği tek yalan da bu değildi. İç çekerek arkası dönük kızı bir kere daha süzdü. Ne vardı alkole bu kadar dayanıksız bir bünyesi olmasaydı bu kızın?

Telefonu çaldığında gözleri yeniden elindeki aygıta kaydı. Ekranda annesinin adını gördüğündeyse gözlerini devirdi. Nasıl da aklından çıkmıştı? Birkaç gün önce eve dönmüş olması gerekliydi fakat Aslı insanda akıl mı bırakmıştı sanki?

"Efendim anne." Çağlanın kendine baktığını hissettiğinde ona dönüp göz kırptı.

"Oğlum. Nerdesin sen ya? Kaç gündür telefonun kapalı?" Çağla gözlerini devirerek elindeki tişörtü çantasına sıkıştırdı. Ömer Çağlanın karşı tarafı duyduğunu anlayıp telefonun sesini kıstı. Artık duyamazdı, duymasındı zaten.

"Annem ya, önemli olmasa kapatır mıyım sanki?"

"Kapatmaz mısın Deniz?"

"Kapatmam annem. Hem kapatmış olsam da mutlaka ulaşırdım sana. Vaktim yoktu, inan." Annesinin iç çekiş sesini duydu. Bu konunun değişecek olduğuna işaretti.

"İşlerin yoğun olduğundan mı gelemedin oğlum? Baban da ben de kök saldık. Bir de senden haber alamayınca... Baban çok kızgın haberin olsun. Sen geliyorsun diye, güzel planlar yapmıştı."

"Ne planı annem?"

"Gelince öğrenirsin Denizciğim, hadi şimdi kapatıyorum ben." Annesi telefonu kapattığında telefonu elinde sallayıp Çağlaya gösterdi.

"Annem." Çağla yalandan sırıtıp ona bir kez daha ardını döndü ve ağzının içinde homurdandı.

"İşi varmışmış. Annesi biliyor mu ne bok yediği?"

"Birşey mi dedin?"

"Yok yok birşey. İşine bak sen!"

***

Ömer limana Çağlanın yardımıyla kimseye görünmeden inmeyi başardığında kıza telefonunu uzattı. Çağla tek kaşı kalkık bir şekilde onu incelemeye başladığında sırıtmadan edemedi. Bu kızın mimikleri gerçekten komikti. Acaba hiç kendisini ayna karşısında tek kaşını kaldırırken daha doğrusu kaldıramazken incelemiş miydi?

"Ne bu?"

"Telefon?" Çağla sıkıntıyla nefesini verdi.

"Komik mi?"

"Haklısın değil. Sadece numaranı yaz demek istemiştim."

"Neden? Arayacak mısın?"

"Büyük ihtimal." Çağla kollarını önünde birleştirip gözlerini kıstı.

"Neden?"

"Ne neden? Neden bu kadar naz yaptın? Yoksa duymak istediğin başka şeyler mi var?" Çağla tek elini önünde salladı.

"Ah seninle tartışamayacağım. Uçağa yetişmemiz lazım." Ömerin yanından geçip yeniden tekneye ilerlemeye başladığında Ömer ardından seslendi.

"İyi, sen bilirsin. Bizde teklif var, ısrar yok güzelim."

Devam edecek...




Kaçma Benden (düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin