O gün tarifsiz bir mutlulukla uyandı Betül. Belki de bir gece önce içini kızlara döktüğünden oldukça huzurluydu.
Kızlarla güle oynaya kahvaltılarını yaptıktan sonra eve gitmek için kapıya geldiklerinde kapı açıldı ve içeriye asık suratlı bir adet Tibet girdi. Kendisine bakan karısını ve kızları gördüğündeyse yüzünü buruşturdu.
"Siz daha gitmediniz mi ya?" Betül sırıtarak önüne gelip kollarını boynuna doladığında gülümseme isteğini zorlukla bastırdı.
"Bizi gördüğüne sevinmedin mi yoksa Tibetciğim?"
"Ya, çok sevindim. Hiç sorma. Ne iyi etmişsiniz de gelmişsiniz. Yine gelin. Gelin gelin, hiç çekinmeyin. Ben yine giderim bir yerlere."
"Tibet." Aslının ikazıyla Tibet küçük numarasına son vermiş ve Betülle kafalarını tokuşturup kızın kolları arasından sıyrılmıştı.
"Neyse hanımlar. Şaka bir yana, özlemişim Denizle uğraşmayı. Umarım sizde güzel bir gece geçirmişsinizdir." Kızlar onayladığında hepsiyle vedalaşarak işe hazırlanmak için odasına yöneldi.
***
Betül çok beğenerek aldığı bordo elbisesini giymiş ve güzelce hazırlanıp sevgilisine süpriz yapmak için yola çıkmıştı. Tugay kendisini gördüğünde nasıl da şaşıracaktı kim bilir?
Şirkete geldiğinde odaya dalıp Tugayı şok etmek istedi ama kendisini tanımayan soğuk sekreterin buna pek sıcak bakmayacağını bildiğinden sekretere sadece adını söylemekle yetindi.
Sekreter birkaç saniye telefonla konuştuktan sonra Tugayın kendisi beklediğini söyleyerek sol taraftaki kapıyı gösterdi.
Betül derin nefesler alıp heyecanını bastırmaya çalışarak kapıyı iki kere çaldı ve gülümseyerek kapıyı araladı. Bakış açısına girmiş kendisine yürüyen Tugayla gülümsemesi daha da büyüdü ve tamamen içeriye girip kapıyı kapattı.
"Süpriz."
"Betül, nereden çıktın sen?" Tugay yanına geldiğinde birbirlerini yanaktan öperek selamlaştılar ve de masa önündeki konforlu koltuklara yürüdüler.
"Ya ben habersiz geldim ama meşgul müydün? Yani işin çoksa gidebilirim."
"Otur lütfen." Betül oturduğunda Tugay Betülün birşey içip içmeyeceğini sordu ve şiparişlerini verdikten sonra Betülün yanına oturdu. Betül gibi vücudunu ona döndürüp tek kolunu koltuğun ardına attı.
"Demek sevgilim bana süpriz yapmak istedi?" Betül alt dudağını dişlemeyi bırakıp onayladı.
"İş yerini görmek istedim ve de seni şaşırtmayı. Kızmadın değil mi?" Tugay gülümsemeyi sürdürerek başını iki yana salladı. İşin aslıysa Betülü biranda karşısında görünce şaşırmış ve Borayla karşılaşma ihtimaliyle tedirgin olmuştu.
"Gelmene çok sevindim sevgilim." Uzanıp Betülün elini tuttu ve el ele birçok şeyden sohbet etmeye başladılar.
Yaklaşık bir yarım saatin sonunda Betül artık gitmesi, Tugayınsa işinin başına dönmesi gerektiğini söyleyerek ayağa kalktı ve kapıya doğru yürüdü. Kapıya birkaç adım kala arkasına döndü ve Tugayla vedalaşmak için ellerini öne doğru uzattı. Amacı her zamanki gibi mesafeli bir vedaydı fakat Tugay bir anda kollarını beline dolayarak onu kendine çekti.
Tugay vedalaşmak için ardına dönen Betüle bakarken aniden açılan kapıyla ve kapı ardında gördüğü Borayla ne yapacağını şaşırmış ve Betülün Borayı, Boranınsa Betülü görmesini engellemek için kızı kendine çekmişti. Kollarını kızın beline sarmış ve telaşla onu kendine bastırmıştı.
Betülünde en az kendisi kadar şaşkın olduğunun farkında olan Tugay aralanık olan kapının kapatılmasıyla kollarını biraz gevşetti. Betül Tugayın omuzlarına yerleştirdiği elleriyle kendini biraz geri çekti ve bakışlarını birazcık kaldırdığında Tugayla göz göze geldi.
Tugay Boranın gittiğini bildiğinden kollarını tamamen çekmek istedi fakat gözlerine değen gözlerle donup kaldı. Neden bu aptal kız ona böyle bakıyordu bilmiyordu ama daha önce kimsenin gözlerine bu kadar yakın mesafeden bakmadığından olsa gerek gözlerini kaçıracak gücü kendisinde bir türlü bulamıyordu. Bu gözlerde kendisini çeken, hipnotize eden birşey vardı fakat Tugayın da bu şeyin ne olduğu hakkında en ufak bir fikri yoktu.
Betül yüzleri arasındaki azıcık mesafenin heyecanıyla sertçe yutkundu ve karşı koyamayarak bakışlarını sevgilisinin gözlerinden dudaklarına kaydırdı.
Hayır, neden böyle yapmıştı sanki? Tugay kesin yanlış anlayacaktı. Betülün onu öpmek istediğini falan sanacak ve Betülden kaçacaktı. Bir dakika! Neden bu dudaklar yavaş yavaş ona yaklaşıyordu?
Tugay dudaklarını Betülün dudaklarına kısacık bastırıp geri çekildi ve Betülün belini saran kollarını geri çekti.
"Geldiğin için teşekkür ederim sevgilim."
Devam edecek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçma Benden (düzenleniyor)
ChickLit"Yardım et Çağla! Aslının abisi Istanbula gelmiş. Herif eliyle koyduğu gibi buldu beni, seni göremeyince de kudurdu." "Tamam sakin ol. İş çıkışı-" "Bekleyemem Çağla. Topuğuma sıkar bu adam. Leşimi kanalizasyondan toplarsın, ben sana söyleyeyim." De...