KB3-18

2.6K 150 4
                                    

"Ya hala şoktayım. Semihin sevgili olduğunu bilmiyordum. Biraz önce kapıdan girdiğinde o kadar şaşırdım ki! Keşke Can da gelseydi." Betül Filizle konuşurken Melek şaşkın gözlerle ikisini izliyordu. Betülün hem Filizi hem de Canı tanıyor olması sinirini bozmuştu. Galiba arkadaşlarını kıskanmıştı.

"Ya işte öyle oldu." Filiz bir yandan gülümsemeye çalışırken bir yandan da göz ucuyla Meleğe bakıyordu. Eğer ki Melek kendisi anlatamadan bir şeyleri çakarsa sonları hiç ama hiç iyi olmazdı.

"Ya ben bir de neye şaşırdım." Bu sefer Betülün bakışları Semihteydi. "Meleğin senin kız kardeşin olmasına. Ya zaten Meleği şirkette görünce şok olmuştum, bir de Serra Melek Semihin kız kardeşi deyince.. Gerçekten çok şaşırdım." Semihin dikkatiniyse bir şey çekmişti.

"Kız kardeşimi daha önceden tanıyor muydun?" Betül hevesle başını salladı.

"Evet. Üniversitede Borayla sınıf arkadaşıydı." Semihin canı zaten sıkkınken duyduklarıyla daha da sıkılmıştı. Betülün yüzüne baktığında hiçbir şey bilmediği belliydi zaten, büyük ihtimal Melek ve Bora arasındakileri sadece üniversite yıllarından ibaret sanıyordu. Derin bir nefes alıp yeniden gülümsemeye çalıştı.

"Öhöüm!" Bu konuşmalardan rahatsız olan tabi ki tek Semih değildi. Tugay da rahatsızlık duyuyordu fakat sebebi farklıydı.

Zil çaldığında iki kişinin ayağa fırlamasıyla gergin hava bir nebze dağılmış oldu.

"Hah, Aydın geldi!"

"Yeni damadımız da geldi!" Salondaki herkes aynı anda ayağa fırlayan Serra ve Çağlaya bakakaldı.

"Yeni damat?" Deniz şaşkın bir şekilde karısına bakarken Çağla elini ağzına götürüp mahçup bir şekilde Betüle baktı.

"Ay ben büyük bir pot kırdım galiba."

"Ağzında bakla ıslanmıyor ki canım." Betül ayağa kalkarken konuştuğunda Aslı da Betülü onaylayıcı bir ses çıkardı. "Neyse siz oturun ben açayım kapıyı." Çağla utançla yerine otururken Serra kapıyı açmak için salondan çıkan Betülün peşine takıldı.

"Kız ben açardım." Serra gülümseyerek Betülün koluna dokundu.

"Yok ben şey diyecektim.. İçerisi biraz gergin gibi de. Hemen yemeğe geçelim diyecektim. Şey.. Emel hanımı da tanımıyorum ya?"

"Ay doğru. Ben mutfağa inip hazırlanmalarını söyleyeyim o zaman Emel teyzeye. Sen kapıyı açarsın canım değil mi?" Serra başını salladığında Betül mutfağa inen merdivenlere yöneldi.

Bu sırada kapıya gelen Serra kapının arkasındaki ayna da saçlarını düzelttikten sonra derin bir nefes aldı ve gülümseyerek kapıyı açtı.

"Hoşgeldin." Kapı açıldığında karşısında Serrayı gören Aydın nefesinin kesildiğini hissetti bir an. Baştan ayağa karşısındaki kızı süzdü önce ardından derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştı.

"H-hoşbulduk. Ben.." Elindeki çiçeği gösterdi. "Bunu ev sahibine getirmiştim ama-" Elindeki gül buketinden bir tane gülü buketi bozmadan kırıp Serraya uzattı.

"T-teşekürler." Serra Aydının özlediği hallerine dönmesinin farkındalığıyla ona doğru bir adım atıp Aydının yanağına masum bir öpücük bıraktı. "Gel. Herkes içeride, seni bekliyorduk."

Aydın beklemediği öpücükle Serranın başrolü oynadığı hayal alemine dalarken eline değen tenle kendine geldi ve Serrayla el ele eve girdi.

Salona gelmelerine birkaç adım kala Serra elini bıraktığında o elini diğer eliyle kavradı hafifçe okşadı.

Öfkesine yenik düşüp sağa sola saldırarak hata yapmıştı. En başından olması gerektiği gibi, kendisi gibi durmalıydı Serranın karşısında. Ancak bu şekilde onu kazanabilirdi. Sevdiğine daha da yaklaşmış olduğu gerçeğiyle girdi salonun kapısından, yüzünde silemediği gülümsemesiyle..

Kaçma Benden (düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin