KB-18

14.4K 706 0
                                    

"Çağla-" Arda derin bir nefes aldı. "O tatile gitmeliyiz."

"Ama-"

"Hatta Ömer de gelmeli. Lütfen Çağla tek yolu bu... Semih anca böyle vazgeçebilir." Çağla sertçe yutkundu.

"Ben..." Kendine yavru köpek bakışı atan iki arkadaşına baktı. "... ayarlamaya çalışacağım."

***

Deniz çalan telefonuyla elindeki saatlerdir anlamaya çalıştığı dosyayı masasına bıraktı ve telefonu açıp kulağına götürdü.

"Efendim."

"Sevgilim." Deniz şaşkınlıktan kalkmış tek kaşıyla telefonu kulağından çekti ve ekrandaki adı bir kere daha okudu. Hayır Çağlaydı işte.

"Çağla sen misin?"

"Evet canım. Sana bir teklifim var." Deniz saatine baktığında çoktan öğle arasında olduklarını anladı. Demek ki Çağla numara yapması gereken bir yerde ve durumdaydı.

"Ne oldu?"

"Ardaların Antalyada bir işleri varmış da. Dediler ki siz de gelin, hatta Ömer de gelsin. Beraber bir tatil yapalım. Şey... ben zaten daha iş yerimden izin almadım Ömerciğim de önce sana bir sorayım dedim. Eğer iş yerimden izin alabilirsem gider miyiz?" Çağla Denizin teklifini reddetmesini yürekten dileyerek dudaklarını dişliyordu.  Kendisini izleyen Serra ve Ardaysa heyecanına heyecan katıyordu.

"Şey Çağla..." Deniz gözlerini kapatıp bu meseleyi nasıl çözebileceğini düşündü. Eğer tatile giderse Çağlayla daha çok vakit geçirebilir ve duygularını anlamak için kendine zaman kazandırmış olurdu.  Yalnız Çağlaya izin vermek hatta onunla Antalyaya gitmek imkansız gibi görünüyordu, başta Çağlanın ailesi de bu işe karşı çıkacaklardı muhakkak. Deniz bir an annesinin dün geceki teklifini düşündü. Her ne kadar annesine o an bir taraflarından höyküre höyküre gülse de... Eğer iş gezisi diye giderlerse bu işten yırtması çok da zor olmazdı. Zaten Betül de olacaktı, kendisini idare edeceğinden emindi. Deniz derin bir nefes aldı. "Gelirim."

"Ha?"

"Gelirim Çağla. Hem daha inandırıcı olur ilişkimiz. Kesin gitmeliyiz."

Çağla telefonu kapatırken başını sallıyordu.

"Tamam dedi. Şirketten izin almaya çalışacağım."

***

Çağla Denizin ofisinin olduğu kata geldikten sonra kendi masasına ilerledi. Daha öyle arası bitmemişti fakat Gökçe çoktan çalışmaya başlamış gibiydi.

"Gökçe abla!"

"Efendim canım." Kadın başını yaptığı işten kaldırmadan karşılık vermişti kıza.

"İzin almak için ne yapmam lazım?"

"Sen git işini hallet canım, ben idare ederim." Çağla derin bir nefes aldı.

"Yok öyle değil. Biraz uzun bir izin. Tatile çıkmak istiyorum da." Kadının bakışları sonunda kendini bulduğunda dudaklarını birbirine bastırmış bekliyordu.

"Ne zaman için mesela?"

"Haftaya." Kadın derin bir nefes alıp başını iki yana salladı.

"Üzgünüm Çağlacığım, Deniz beyin kesin emri var. Şuan daha önce anlaşma imzaladığımız bir şirketle bağlantı kurmaya çalışıyorum. Adamların haftaya Antalyada sunumları varmış. Bu sunum tüm Türkiye çapında ve bizim bu bir türlü başlayamadığımız otel işine çok büyük bir katkısı olacak gibi.  Deniz bey yeni haber verdi. Haftaya Antalya da olmamız gerek."

"Benim de mi?" Gökçe yeniden bakışlarını bilgisayarına çevirirken başını salladı.

"Evet senin de canım." Çağla birkaç dakika gözlerini kapattı.

"Orada boş zamanımız olacak değil mi?"

"Evet dolu dolu." Çağla gülümseyerek kadına baktığında kadın tek kaşını kaldırdı. "Hayırdır çok sevindin?"

Çok sevinmişti Çağla. Nasıl izin alacağını, anne ve babasına nasıl hesap vereceğini düşünürken sıkıntıdan patlıyordu genç hız. Şimdiyse hiçbirine gerek kalmamıştı. Bu iş sayesinde tüm bu sıkıntılardan kurtulmuş ve üzerine arkadaşlarının isteğini geri çevirmemiş olacaktı, daha ne isterdi ki?



Devam edecek...






Kaçma Benden (düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin