Çağla dolabına giysilerini yerleştirmeyi bitirdikten sonra biricik arkadaşına dönüp sırıttı.
"Habuza mı insek?" Serra ise yatakta Çağlaya kıçını dönüp telefonununda sosyal medyalarda gezinmeye devam etti.
"Yq daha yeni geldik, ne havuzu?" Çağla yüzünü buruşturarak telefonunu eline aldı ve banyoya doğru yürürken kendisine cık gelmem deyip yer bildirimi yapıp 'deniz, güneş, kum' diye durum yapan arkadaşına içinden bir ya sabır çekti.
Klozeti kapatıp üzerine oturduğunda ne yapabileceğini düşünüyordu. Kuşkusuz çok sıkılmıştı ve bu sıkıntısının odada pinekleyerek geçebileceğini hiç ama hiç sanmıyordu. Ömeri arasam? diye geçirdi içinden önce. Ardından Ömerin takside sergilediği tavır gözünün önüne geldiğinde sıkıntıyla iç çekti. Ardından kendini henüz tanışmaya nail olamadığı patronunun dünya tatlısı kuzeni Betüle mesaj atarken buldu.
Betülden cevap gecikmeden gelirken içeriye geçip üzerine az biraz şen şakrak bir elbise geçirdi ve topladığı saçlarından tokayı yolarcasına çekti.
"Nereye kuzum?" Nihayet diye geçirdi içinden Çağla. Nihayet biricik arkadaşı varlığını hatırlayabilmişti.
"Betülle eğlenmeye çıkıyoruz."
"Yorgun değil misiniz?"
"Hayır. Kendimi gayet dinç hissediyorum." Belki de arabada uyuduğundan yorgun hissetmeyen Çağla sandaletlerini ayağına geçirirken Serra ayağa kalktı.
"Nereye gideceksiniz peki?" Çağla gözlerini kırpıştırarak arkadaşına baktı.
"Plajda eğlence varmış dedi Betül. Yarışma, müzik falan." Serra biranda kendini henüz açma zahmetine bile girmediği valizinin önüne attı.
"Harika. Biz de gelelim o zaman. Sen de Ardayla Ömere mesaj atadur." Çağla başısını sallayarak önce Ardaya, ardından küçük bir ikilem sonrası Tibete mesaj attı.
Hazırlanıp aşağı indiklerindeyse tüm kadro lobideydiler.
Betül Aydının yanından aurılıp Çağlanın koluna girerken Serra tek kaşı kalkık ikisini izlemiş, sonra da büzdüğü dudaklarıyla sevgilisinin koluna girmişti. Çok yorgun hissetmesine rağmen Betülün adını duyduğunda hissettiği kıskançlık kırıntılarıyla ani karar değişikliğiyle onlarla gitmeye karar vermişti ama şu an o kırıntıların yavaş yavaş büyüdüğünü hissediyordu. Neyse deyip derin bir nefes aldı. Zaten Konyaaltı plajı otellerine fazlasıyla yakındı, azıcık yorulsa da olurdu.
"Ee tatlım. Ne zamandan beri Ömerle birliktesiniz?" Çağla zorla da olsa gülümsedi.
"Bir süredir."
"Hımm." Betül göz ucuyla biraz gerilerinde kalmış, Tibet ve Aydınla muhabbete dalan kuzenine baktı. Ardından göz göze geldiklerinde göz kırpıp yeniden Çağlaya döndü.
"Yakışıyorsunuz bence."
"Yaa." Çağla derin bir çektiğinde Betülün kendine olan bakışlarını yakaladı. "Yani şey-"
"Kavga ettiniz değil mi?" Çağla yüzünü buruşturup karşıya baktı.
"Kavga ettik de sayılmaz da... sanırım biraz bozuk bana."
"Aa, neden ki?" Çağla omuzlarını silkti.
"Sır tamam mı?" Betül başını salladı. "Semihin bana karşı bir ilgisi var gibi." Göz ucuyla bayağı bir arkada kalmış tayfanın kalanına baktı. "Semihle, Ömerle tanışmadan önceden arkadaşız. Üzerine Ardanın en yakın arkadaşı. Onun kırılmasını istemiyorum ve aslında bu tatile gelmek istememin sebebi de buydu; Ömerle ikimizi görmesi." Betül anlayışla başını sallayıp cesaretlenmesi için kızın kolunu sıktı. "Sanırım... bu Ömer için fazla."
"Kıskançlık?" Çağla başını hızla iki yana salladı.
"Hayır hayır! Kıskanmayla alakası yok. Bence böyle bir oyuna onu alet ettiğimden ve-"
"Birbirlerine bakışlarını görmedin öyleyse." Çağla susup kıza döndü. "Bak! Dediğin gibi böyle bir oyuna alet olmak istememesinden olabilir ama... kıskançlığın etkisini de göz ardı edemezsin. Birbirlerine bakışlarını gördüm, Ömer Semihe dalacakmış gibi bakıyor. Ayrıca bakışlardan olmasa bile... diyelim ki Ömer hiç kıskanç biri değil, nasıl onun olan birisine başkasının o gözle bakmasına katlanabilir. Bence Ömerin kızgınlığı bu oyuna alet edildiğinden değil, böyle bir oyun oynanmak durumunda kalınmasından. Sonuçta... bir sahiplenme söz konusu. Bak sadece sevgilin diye demiyorum; ben abimin yanında bir kız görsem de aynı hissederim, Denizin de." Çağla gözlerini kırpıştırarak kaldırımda çok uzaklardaki bir kaç kişiye baktı.
"Yani... beni sahipleniyor mu?" Betül başını salladı.
"Tabi ki. Sen sahiplenmiyor musun?" Çağla bir an duraksadı ve Denizin kendini arayıp yardım istediği anı düşündü. Galiba... sahiplenmişti. Korkmuştu, onun Ömerine rşey olacak diye...
Devam edecek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçma Benden (düzenleniyor)
ChickLit"Yardım et Çağla! Aslının abisi Istanbula gelmiş. Herif eliyle koyduğu gibi buldu beni, seni göremeyince de kudurdu." "Tamam sakin ol. İş çıkışı-" "Bekleyemem Çağla. Topuğuma sıkar bu adam. Leşimi kanalizasyondan toplarsın, ben sana söyleyeyim." De...