KB-45

10.7K 547 4
                                    

Bir güncük de olsa erken gelen bölüm keyfisi. ;) Bir sonraki bölüm cumartesi gençler.

Bayramınız mübarek olsun canlarım. :-* ♡♡♡

İyi okumalar. :D



"Merak etmeyin Tugay bey. Bu iş ikimiz için de bol kazançlı olacak."

"Ben de öyle umuyorum Deniz bey. Projeniz çok etkileyici." Deniz Çağlanın masasının önünde oturmuş şaşkınlıkla kapıdan çıkmakta olan Aydın ve Tugayı dinliyordu. Aydın nasıl olmuştu da bu işten alnının akıyla çıkmıştı. Bir kez daha kuzeninin yürekten tebrik etti ve gülümseyerek ayağa kalktı.

Tugay Aydından Denize döndü.

"Deniz beyin yakın arkadaşıymıssın." Deniz başını salladı.

"Evet Tugay abi. Deniz bey arkadaşım olur."

"Ben de sizi ortaklığımızı kutlamak için akşam yemeğine davet ediyorum Hakan."

Deniz Tugayın bindiği asansör kapısı kapanırken bakışlarını Aydına çevirdi.

"Ortaklık?" Aydın elini Denizin omzuna koyup sıktı.

"Artık bir ortağımız daha var kuzen. Hem de beklemeyi sevmeyen bir ortak."

***

Deniz sonunda çalışmaya karar verip telefonunu eline aldı.

"Gökçe be, bana şimdiye kadar yaptıklarımızı getirsene." On dakika sonra Gökçe elinde iki kalın dosyayla girdi.

"Bunlar ne ya?"

"İş yaptığımız şirketlerle anlaşmalar, şantiye bilgileri ve alım satımla ilgili özet Deniz bey."

"Ha bir de özet. Kim yaptı bu kadar şeyi?"

"Aydın bey efendim." Deniz dirseklerini masaya dayayarak başını elleri arasına aldı.

Bu kadar işin altından nasıl kalkacağını hiç bilmiyordu fakat kalkabilmeliydi işte. Artık işin içinde Tugay vardı. En küçük açıkta damlardı yine başına ve bu sefer onu kurtaracak bir Aydın bulamayabilirdi.

Yavaşça iki dosyadan ince olanı önüne doğru çekti ve eliyle Gökçeye çıkması için işaret verdi.

Dosyanın içinden başka dosyalar da çıktığında gözlerini devirdi.

"Ben bunları nasıl bitireceğim ya?"

Kapısı çalındığında masaya yapıştırdığı sol yanağını kaldırmadan seslendi.

"Gel."

"Deniz bey- Ne yapıyorsun?" Deniz gelenin Çağla olduğunu anladığında gülümsemeye çalışarak doğruldu.

"Kara kara düşünüyorum işte. Şimdiye kadar bu işi hiç önemsememiştim ama..." İşaret parmağıyla dosyaları gösterdi. "Tüm bunları adım gibi bilmem gerek sanırım." Çağla gülümseyerek başını salladı.

"Evet, o dosyalarda hiçbir şey yok." Elindeki dosyayı masanın köşesine bıraktı. "Bu dosyada da. Sadece işle ilgili bilmen gereken genel bilgiler."

"Neden bu kadar çok şey var ki?"

"Otel yapıyorsunuz, farkında mısın sen?" Deniz gözlerini kırpıştırdı.

"Ben yapmıyorum, yaptırıyorum. Bu kadar anlaşmaya ne gerek va-" Çağlanın bakışlarını gördüğünde derin bir nefes aldı. "Haklısın. Ben sadece... çok tembel bir adamım." Çağla sırıttığında Deniz de aklına gelen şeyle sırıtıyordu.

"Benim bilmem gerek tabi ama... peki sen biliyor musun tüm bu şeyleri." Çağlanın yutkunduğunu görür gibi oldu. "Sonuçta sekreterimsim, tabi ki bilmelisin." Masadan kalkıp tam Çağlanın önüne yürüdü. "Sanırım bilmiyorsun. Hımmm... o zaman beraber çalışabiliriz belki?" Çağla gözlerini kırpıştırıp Denizin gözlerine baktı.

"Beraber?" Deniz başını salladı. "Olabilir." Deniz kıza kocaman gülümseyerek karşılık verdi ve ardına dönüp masaya yürüdü.

"Tamam o zaman, hadi çıkalım."

"N-nereye?"

"Çalışmaya değil. Tibeti bulalım kızım, çıldırdım meraktan. Bu çocuğa kimi isteyeceğiz biz ya??"

Devam edecek...

Kaçma Benden (düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin