KB-28

12.6K 575 8
                                    

"Ya Tibet dur, ne olursun?" Tibet o olaydan sonra odadan fırlamıştı, ardından da Betül.

Betül en sonunda Tibetin koluna yapışmayı becerip kendine doğru çevirdi.

"Tibet! Neler oluyor ya? O odadaki olay da neydi? Aslı neden o kadar sinirlendi? Yoksa kıza birşey mi yaptın?" Tibet umursamazca omuzlarını silkti ve elleri şortun cebindeyken cevap verdi.

"Elledim."

"Ne?!" Betül sertçe yumruğunu göğsüne yerleştirdiğinde Tibet duruşunu bile bozmadı. "Nasıl böyle birşey yaparsın? Sapık mıs- Hayır! Gıcıklığına yaptın değil mi? Sırf sinir olsun diye! Ya Tibet, senin bu kızla alıp veremediğin ne?" Koridorun köşesinde ikisini dinleyen ama yanlarına gitmeye çakinen Serra da sinirle başını salladı. Cidden bu çocuğun Aslıyla derdi neydi?

"Bir derdim yok." İki kızın ağzından da koca bir "hah?" çıktı. Madem bir derdi yoktu, bu tavırlar niyeydi?

"O zaman... bunca yıllık arkadaşlığımız hatrına Aslıya biraz daha normal davranamaz mısın?"

Bunca yıllık arkadaşlık? Serranın tek kaşı yavaşça kalkarken Tibet cıkladı.

"Hayır davranamam."

"Ya Tibet!"

"Ya Betül! Sakın bu meseleyle arkadaşlığımızı karıştırma. Sırf arkadaşın diye o estetik güzeline katlanamam ben! Bak! Rahatsız oluyorum tamam mı? Hakan Hakan deyip durmasına sinir oluyorum, Çağlaya bakışlarına sinir oluyorum;kıza acıyor gibi bakıyor ya. O kim ki Çağlaya acıyacak, önce kendine acısın! Onunla yakın arkadaş olmana sinir oluyorum, ha bir de Serranın sürekli kızın fotoğraflarına bakıp ay çok güzel diyerek o kıza imrenmesine sinir oluyorum. O kız imrenilecek biri değil tamam mı? Tek gecelik kadın olmak, adamların altına girebilmek için orasını burasını şişirttirmiş or-" Betül elini Tibetin ağzına bastırdı.

"Tamam sus artık. Onunla anlaşmanı istemeyeceğim bir daha, ama sen de bundan sonra ona yaklaşma." Ellerini Tibetin beline koydu. "Ne düşündüğünü anladım ama Aslı öyle biri değil. Böyle davranarak... hem kendine hem de ona zarar veriyorsun. Lütfen... benim için bari bunu yap, o yokmuş gibi davran." Tibet kollarını kızın omuzlarına dolarken Serra aklında soru işaretleriyle ardına döndü. Tibet ve Betül arkadaşlardı, uzun bir süredir.... Ama nasıl?

***

Aslı Çağlanın uzun uğraşları sonucunda banyodan çıkmış. Yine uzun uğraşları sonucunda sakinleşmeyi başarmıştı.

Ardından Denizle arasındaki anlaşmayı Serra ve Betülle açıklamış ve Aslının kendini daha iyi hissetmesini sağlamıştı.

"Evet kızlar! Bugün beylerin işi bitiyor. Yat gezisine ne dersiniz?" Aslı Betüle burukça gülümsedi.

"Ben size rahatsızlık vermeyeyim. Siz çıkın." Asıl düşündüğü şey tabi ki Tibetin de orada olacak olmasıydı.

"Saçmalama Aslı. Bak ben Tibetle konuştum. O yokmuş gibi davranabilirsin, hem-"

"Ya nasıl o yokmuş gibi davranayım Betül. Biliyorum yaptığım çok sürtükçeydi ama... ben ona birşey yapmadım. Dünkü davranışlarım da-" Bakışlarını Çağlaya çavirdi. "Haka- yani Ömerin seni aldattığını düşündüğümdendi. Bir şekilde itiraf etmesini sağlamak istemiştim. Özür dilerim Çağla." Çağla kollarını kıza doladı.

"Ya saçmalama. Birşey de yapmadın ki zaten." Serra iki kıza bakarken dudaklarını büzdü. Al işte, yine kıskanmıştı arkadaşını. Önce Betülden, şimdi de Aslıdan. Yatakta kayarak arkadan kollarını Çağlaya dolarken Betülün sahte öksürüğünü duydular.

"Ay aman! Sevgi pıtırcıkları sizi. Hadi bakalım, herkes odasına hazırlanmaya. Ben de şu yat işini ayarlayayım." Ardından parmağını Aslıya doğrulttu. "Sen de geliyorsun kızım, kaçışın yok."


Devam edecek...




Kaçma Benden (düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin