KB-26

12.3K 595 0
                                    

Çağla olanları dinledikten sonra Betülü bulmuş ve Ömerin Aslının abisiyle başının derde girdiğinden ve de bu yüzden evli olduklarını söylediklerini ve Ömeri Hakan olarak tanıdıklarını söylemişti.

Betül zaten işin gerçeğini kısa bir süre önce sevgili kuzenciği Denizden de dinlediğinden sadece başını sallamış ve Aslıyı bir süre idare edebileceğini söylemişti ama Aslı yakın arkadaşı olduğundan rahatsız olduğunu ve onu oyunlarına dahil etmemeleri gerekliliğini de eklemeyi ihmal etmemişti. Çağla buna hevesle atlamış fakat Aslı kendilerini akşam bir bara birşeyler içmeye davet ettiğinde el mahkum Betülden yine yardım istemek zorunda kalmıştı.

"Siz ne biçim karı kocasınız?" Aslı bunu yine sabahki bakışıyla çakma çifti süzerken söylemişti.

Aslıyı reddedemeyip Betül, Serra ve Tibet ile bara gelmişler, bir gün sonra otelde sunumu olan delikanlıları da dinlenmeleri için yalnız bırakmışlardı.

"Nasıl yani?"

"Diyorum ki Hakan, siz nasıl karı kocasınız? Birbirinize çok soğuk davranıyorsunuz bence."

"Utanmadan elalemin içinde sevişmeleri mi gerekirdi?" Masadakiler Tibetin ani çıkışıyla bakakalırken Aslı kollarını önünde birleştirerek Tibete baktı.

"Birşey mi ima etmeye çalışıyorsun?"

"Ne münasebet. Açık açık söylüyorum. Onlar evli, seks arkadaşı değil. İkisi arasında dağlar kadar fark var." Tibet nedense karşısındaki bu estetik kraliçesine karşı koyulamaz bir öfke duyuyordu. Arkadaşının başına abisini bela ettiğinden mi, Denizi Çağlaya karşı böyle bir oyun oynamak zorunda bırakmasından mı yoksa Serranın bu kadına karşı saçma sevgisinden mi anlayamasa da; şimdiye kadar hayatını tek gecelik kadınlarla yaşamış olmasına rağmen Aslıya o tip kadın muamelesi yapmaktan kendini alıkoyamıyordu. Çünkü o, o tip bir kadındı.

"Benimle alıp veremediğin ne senin ya?" Tibet pişkince omuz silkti.

"Ne olabilir ki?"

Masadaki bariz gerginliği herkes gibi Çağla da farketmiş ve biraz daha Denize sokulmuştu.

Deniz kendine yaklaşan kızı kollarıyla daha sıkı sarmış burnunu başının üzerine yaslamıştı. Çağla başını hafifçe oynattığında ise hafif geri çekilmiş fakat yine de tam anlamıyla uzaklaşmamıştı kızdan.

Çağla yüzünü Denize doğru kaldırıp dudaklarına varla yok arası bir buse kondurduğunda Denizin ruhu horon tepmeye başlamış olmasına rağmen bedeni tam tersine kaskatı kesilmişti. Dudaklarında küçük bir tebessümle kalbini deli gibi attıran kıza bakarken, kız kırmızı küçük dudaklarını oynatarak konuştu.

"Uykum geldi hayatım. Otele mi dönsek?"

***

Aslı odasına gitmek yerine Betülün odasında kalmaya karar vermiş ve Betül duş alırken kızın yatağına kurulup boş boş kanal değiştirip durmuştu.

"Sen de duş al istersen."

"Sabah alırım." Betül üzerine saten geceliğini geçirip saçlarında havluyla arkadaşının yanına geniş yatağına tırmandı.

"Anlat bakalım." Aslı gözlerini televizyondan ayırmadan sordu.

"Neyi?"

"Bilmemezlikten gelme Aslı. Anlamıyor muyum sanıyorsun, şu haline bak. Canın bir şeye sıkkın belli. Öt hadi kızım!" Parmaklarını tiki olduğunu bildiği kızın karnına bastırdığında kız biraz kıkırdayarak biraz da söverek kıvranmaya başladı. Başı Betülün dizlerine geldiğinde Betül ellerini çekti.

Betülün kendini rahat bırakmasıyla doğrulmaya çalışan Aslı, Betülün hain eliyle durduruldu. Kızın dizlerinde daha rahat bir konuma geçtiğindeyse derin bir nefes alıp yüzünü buruşturdu.

"Ben...Hakanla yattım."

Devam edecek...

Kaçma Benden (düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin