"Atınç, hoş geldin kardeşim. Nasılsın?" Tugay daha önce iş yaptıkları ve hala da bağlantılarını koparmadıkları bir şirkette önemli bir konumda bulunan arkadaşına sarıldıktan sonra onu koltuklara yöneltti.
"Hoşbulduk Tugay abi. İyiyiz çok şükür, sen?"
"Aynı be. Hayırdır, önceden haber verdiğine göre bir problem mi var çözülecek?"
"Yok Tugay abi yok! İşle ilgili. Fikrini almak istedim sadece." Tugay başını salladı.
"Anlat bakalım."
"Şehir dışındaki tesis planını biliyorsun. İhalede iki güçlü şirket var, gelip bir fikrini alayım dedim." Tugay koltuğun kolunda ritm tutarak sordu.
"Hangi şirketler bunlar?"
"Özakman inşaat ile Atılgan holding. İkisi de yaptıkları işlerle tanınmış aile şirketleri. Büyük patronda çok kararsız kaldı. Daha önce iki şirketle de çalışma fırsatımız olmamıştı." Ritm tutmayı bırakıp elini yüzüne götürdü ve birkaç günlük sakalını sıvazladı. İki şirket hakkında da iyi kötü birşeyler biliyordu ama ağzını açarsa tercih edeceği şirket ortadaydı. Atınç değer verdiği arkadaşıydı ve sırf vicdanını susturmak için yaptığı tercihiyle arkadaşının aklını bulandıramazdı.
"Atınç, böyle bir tercih yapmam çok zor. Duyduğum kadarıyla Halil de Aydın da işlerinde en-"
"Abi projeyle asıl ilgilenen Berra, Halil beyin kızı. Ayrıca Atılgan holdingte de yetki Deniz Atılganda. Aydın olsa patron direkt atlardı zaten, iş ihaleye falan kalmazdı da.."
"Atınç?" Atınç merakla Tugayın yüzüne baktı. "Şu toplantıya.. ben de mi katılsam?"
***
Melek kapıyı açtığında biraz önce apartmanın önünde karşılaşmış Arda ve Canı kıyafetlerinden yakaladığı gibi içeriye çekti.
"Nihayet ya! Nerde kaldınız, sıkıntıdan patlamak üzereyim." Arda tek kaşını kaldırdı.
"Semih ne yapıyor ki?"
"Hiç sorma..." Meleğin gözleri önünden film şeridi gibi Uludağ dönüşü abisi ve Filizin görüntüsü geçtiğinde her ne kadar sıkıntıdan patlamış olsa da sırıtmadan edemedi. Zaten daha Semih gitmeden önce ortada birşeyler olduğu belliydi ama Semih Uludağdan döndüğünde de niyetini açıkca belli etmişti. Hatta sevgili abiciği kendisini es geçip önce Filiz hanıma sarılmış ve dakikalarca bırakmamıştı. Gören de yıllardır görüşemediklerini sanırdı, halbuki Semih evden uzakta sadece iki gece geçirmişti. Gerçi o iki günde Semih de Filiz kadar tuhaf davranışlarda bulunduysa... Anlamak o kadar zor değildi be! Sıkılmasına sebep olan nedense elbette birkaç gündür görmezden gelinmesiydi. Henüz ilişkilerine bir isim koyma aşamasına geçemeyen abisi ve pek sevgili arkadaşı sadece birbirleriyle muhattap olmuşlardı. İlgiye pek bir alışmış Melek için bu uzun zamandır sıkılmadığı kadar sıkılmak demekti.
"Oha!" Arda ve Melek merakla salonun kapısını açtığı gibi kapatan Cana baktılar.
"Can?" Can yüzünde muzip bir gülümsemeyle Meleğe göz kırptıktan sonra yeniden kapıyı açtı ve içeriye süzüldü.
"Gençleeer, hayırlı olsun!" Arda ve Melek yavaşça salona girdiklerinde kollarını birbirine bağlamış somurtan bir Semih ve kıpkırmızı bir Filizle karşılaştılar. Can sarılmak için Filize doğru ilerlerken biraz önce az daha öpüşürlerken bastığı ve utançtan domatese dönmüş arkadaşını es geçerek Semihe yöneldi ve Semihin onu bu evden daha doğrusu Melekten uzak tutma çabalarına rağmen kendini koltukta oturan gencin üzerine attı.
"Eniştem benim ya!"
"Enişteymiş, kurtlu musun? İki dakika daha duramadın mı kapının önünde!" Semihin homurdanmasıyla Filiz sanki mümkünmüş gibi biraz daha kızarmış, Arda ve Cansa kahkahalara boğulmuştu. Melek ise hala gözlerini Semih ve Filiz arasında gezdiriyordu. Abisi neden bu kadar sinirliydi ve de Filiz neden bu kadar kırmızı. Yoksa?? İşte şimdi tüm sıkıntısını Candan çıkarabilirdi. Hem abisi de karışmazdı kendine, yardım bile ederdi hatta!
***
Tugay toplantı salonuna Atınçın yardımcısıyla beraber girmiş ve kendine ayrılan sandalyeye oturmuş ihalenin başlamasını bekliyordu.
"Hoşgeldiniz Deniz bey, nasılsınız?" Atınçın sesini duyduğunda Denizin geldiğini anlamış ve yavaşça ardına dönmüştü. Fakat gördüğü kişi sandalyenin kollarını sıkıca kavraması ve ayağa fırlaması için yeterliydi.
"Hakan." Fısıltısını kimse duymamıştı fakat Çağla Denizle iş konuşan adamdan gözlerini ayırıp etrafına baktığında şaşırmış olduğu her halinden belli Tugayla gözgöze gelmişti.
Atınç dakikalar sonra belki de anlaşma imzalayacakları şirketten Denizin nişanlısı olduğunu bildiği Çağlanın dikkatini çeken şeyi merak etmiş ve sol tarafına baktığında kendilerini izleyen arkadaşını görmüştü.
"Ah Deniz bey, Çağla hanım! Sizi arkadaşımla tanıştırayım, Tugay Doğan. Tugay, Deniz Atılgan ve sekreteri aynı zamanda da nişanlısı Çağla."
Devam edecek...
NOT: Hu hu! bir sonraki bölüm finaaalll!! :***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçma Benden (düzenleniyor)
ChickLit"Yardım et Çağla! Aslının abisi Istanbula gelmiş. Herif eliyle koyduğu gibi buldu beni, seni göremeyince de kudurdu." "Tamam sakin ol. İş çıkışı-" "Bekleyemem Çağla. Topuğuma sıkar bu adam. Leşimi kanalizasyondan toplarsın, ben sana söyleyeyim." De...