KB-8

19.2K 947 6
                                    

"Ay valla güzel fikir. İkinizin de ihtiyacı var zaten." Deniz sert bir kahvenin ardından yavaş yavaş kendine gelmeye başlamıştı bile. Gözlerini kısıp önce Serraya ardından Çağlaya baktı. Ama bu haksızlık diye geçirdi içinden. Evli numarası yapmak mı? Aslında daha farklı hayaller kurmuştu Çağlayla ilgili. Sıkıntıyla yüzünü buruşturdu.

"Tamam diyelim ki annenlerle tanıştım, peki bu işin sonrası? Ya ailen tutturursa resmi nikah da isteriz diye? Valla riskli iş." Çağla gözlerini kıstı.

"Sanki seninki hiç riskli değil. Boru mu ya, mafya babasının karşısına çıkacağım ben karınım diye. Ya gözü döner de senden alamadığı intikamını benden çıkarmaya falan kalkışırsa?" Denizin hemen yanında oturan Tibet başını salladı.

"Valla kız haklı kardeşim. Nikah isterlerse o zaman bakarız çaresine. Bence daha fazla oyalanmadan şu meseleleri halledin." Deniz başını salladığında Çağla tüm dişlerini göstererek sırıttı ve elini Denize doğru uzattı. Deniz yavaşça kızın küçük elini avucu içine aldı...

***

"Söyleyin bakalım Ömer bey... Ne işle meşgulsunuz?" Deniz masadan gözlerini ayırıp Çağlaya baktı ve yutkunarak çakma kayınbabasına döndü.

"Baba parası yiyorum efendim." İçmekte olduğu su Çağlanın soluk borusuna kaçınca kız öksürmeye başladı. Bu ne lanet geceydi böyle! Ne vardı sanki Serranın aklına uyacak?

Zor da olsa gece geride kaldığında Çağla Denizi uğratmak için kapıya çıkmıştı.

"Ee nasıldı?" Çağla sıkıntıyla nefesini verdi.

"İç güveysinden hallice işte. İşsiz olduğunu söylemeyecektin." Deniz omuzlarını silktiğinde Çağla yumruğunu omzuna geçirdi.

"Omuz silkme bana Ömer. İkimiz de bu işin altından alnımızın akıyla çıkmalıyız tamam mı?" Ömer bu sefer uysal uysal başını salladı.

"Tamam karıcığım. Yarın sabah yola çıkacağız unutma da." Çağla yüzüne yerleştirdiği alaylı gülümsemeyle başını salladı ve kapıyı Denizin yüzüne kapadı. Kapanan kapıyla Deniz yüzünü buruşturarak ardına döndü. Bu kızla işi vardı Denizin.

Çağla salona geçtiğinde anne ve babasının onu beklediğini gördü.

"Geç bakalım küçük hanım." Babası işaret parmağıyla az ötedeki tekli koltuğu işaret ediyordu.

Çağla tekli koltuğa geçtiğinde annesi de babası da karşısına dikildi. İlk sözü babası aldı.

"Bağırıp çağırmıyorum diye kızgın olmadığımı düşünme Çağla. Sadece biz de hatalı olduğumuzdan sessizliğimi koruyorum o kadar. Eğer... hem o Ömer olacak çocuğun hem de senin hatanı görecek olursam kendimi tutamam haberin olsun. Şimdi odana çıkıyorsun ve pazartesi günü Atılgan holdingte işe başlıyorsun."

"Ne?"

"Duydun. Cumartesi günü misafir falan gelmeyecek bu eve." Çağla içine dolan heyecanla gülümsedi.

"Gerçekten mi?" Bu sefer annesi konuşmaya başladı.

"Evet kızım gelmeyecekler. Buna karşılık sen Murat amcanın oğlunun ikinci sekreteri olarak çalışmaya başlayacaksın?" Çağlanın gülümsemesi yüzünde asılı kaldı.

"N-nasıl?"

"Bir proje varmış galiba. İşin ayrıntısını bilmiyoruz ama o iş tamamlanıncaya kadar o şirketten ayrılmak yok. Bu süre zarfında Ömerle dilediğin kadar görüşebilirsin. Tabi iddia ettiğin gibi kocan olarak değil, sadece arkadaş gibi... erkek arkadaş gibi." Çağla bakışlarını dikkatle anne babasının yüzünde gezdirdi. Olsundu, en azından şu isteme meselesinden yırtmıştı ya yeterdi şimdilik.

Devam edecek...




Kaçma Benden (düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin