37 (6. YIL)

2.1K 336 94
                                    

Benjamin

Salonda oturmuş üç adam hepimiz elimizdeki dosyalara bakıyorduk. Yiyeceklerin çoğu bitmişti, içkilerimizi içmeye başlamıştık ama sarhoş olmamamız gerektiğinden bir bardak dışında içmemiştik henüz.

"Anlamıyorum, ne arıyoruz biz?" Diye soran Viktor'du. Dosya okumaktan nefret ettiğini söyleyip durmuştu. Kaçıncı isyanı olduğunu saymamıştım artık.

"Senin aklında var bir şey." Lev dosyayı köşeye bıraktığında ikisi de bana döndü.

"Neden birden son on yılın dosyalarına bakmaya basladık biz?" Diye sorarken sorgulayıcıydı.

Elimdeki dosyayı köşeye bırakırken ikisine göz gezdirdim. Bana epey yardımcı olabilirlerdi ve zaten bu bilgiyi er ya da geç onlarla paylaşmam gerekecekti.

"Operasyon yerlerini Pakhan'dan öğrenmeye başladık. Burada olduğum süre boyunca toplam iki operasyona girdik.

Ama sorun şu ki Vincent'in önceki operasyon konumlarına bakınca bazı garip şeyler var.

Mesela on yıl önce, ilk operasyonun konumuyla sonraki yılın konumu ve ondan sonraki yerin konumu çok hesaplı. İşin amacı bu olsa da bir tür şifre var. Sonraki yerin konumunu belli ediyor ama çözemedim henüz."

Lev ve Viktor konu ilgilerini çekmiş gibi bana odaklandığında elimde ek olarak not aldığım sayfaları onlara uzattım.

"Bratva üyelerinin son zamanlardaki internet sağlayıcılarına baktığımda içlerinden birininki diğerlerinden farklı bir sunucuya bağlıydı."

Lev belgelere baktıktan saniyeler sonra bana döndü. "Sergei."

Ona kafamı onaylar gibi sallarken devam ettim. "Sunucusu diğerleri içinde çok iyi gizlenmiş. Herhangi bir farklılık sezmek çok zor. Bratva'nın özel asimetrik şifreleme yöntemine benziyor. Ama Sergei giriş yaptıktan sonra yazılımda her dize fark edilmeyecek şekilde birbirine giriyor.

Araştırmama göre yöntemi Hashing Tekniği. Asimetrik şifrelemedeki private key korunuyor ama içindeki yer alan sistem karma düzenekler. Belli saatlerde yaptığında değişen düzen çok küçük olduğundan fark edilmiyor. Genelde ana saldırılar public keye yapıldığından kimse private keydeki bu gizli geçiti fark etmemiş. Zaten yapısı sadece belli saatleri kapsıyor.

Yirmi saniyelik bir zaman. Bu süreçte private key yapısını hashinge çevirip mesajı karşı tarafa aktarıyor. Yirmi saniye sonra sistem Bratva'nın kullandığı sisteme geri dönüyor."

Lev'in gözlerindeki parıltı ve Viktor'un kafa karışıklığı birleştiğinde bunun önemli bir bilgi olduğunu daha da fark etmiştim.

"Sadece bu da değil, üç gündür doğru yirmi saniyeyi yakalamaya çalıştım ve başardım. Lev basit bir korsan dilini öğretmişti bana. Oradaydım ama ne engelliyordum ne de fark ediliyordum. Şifre uzun olsa da almayı başardım."

Tabletten ekranı açıp Lev'e uzatırken devam ettim.

"Kalıntılar içinde ne aradıklarını henüz bilmiyorum ama bu şifre bazı şeyleri çözmemize yardım edebilir. Sergei'nin planının derinliğine bakılırsa büyük şeyleri hedef alıyor."

Sözlerim bittiğinde Lev öyle heyecanlı görünüyordu ki, Viktor'un bakışları ise hayranlık doluydu.

"Hem seksi hem dahi." Öpücük attı. "Tam benlik."

Lev elleri hevesle titrerken tabletime baktı. "Bu çok iyi bir gözlem Benjamin. O kadar büyük bir şey bulmuşsun ki, Sergei'yi de bu algoritmaları da iyi bilirim. Muhtemelen yüzyılın planını patlatacağız."

Onu onaylarken rahatlayan zihnimle önümdeki içkiden bir yudum aldım.

"Misafir odasını yeniledim." Dedim birden. "Orada ihtiyacın olan her şey var. Başlayalım?" Lev beni hevesle onayladığında ayaklandım. Onlar beni takip ederken bir zamanlar Çınar'ın kaldığı odaya girip yeni halini gösterdim. İki sandalye, onlarca kablo ve üç dev ekranlı bilgisayarlar vardı. Evime bu andan sonra uğrayacak kişi Lev olacağından işlerimizi kolaylaştırsın diye bunları koymuştum odaya.

"Şifre sende." Dedim o ve Viktor sandalyeye otururken. "Ben gidip ortalığı toparlayacağım. Kahve içer misiniz?"

"Espresso lütfen. Beş shot bir bardakta olursa iyi olur tercihen." Lev çoktan bilgisayara odaklandığında gözlerim Viktor'a döndü.

"Americano, seksi." Onu onaylayıp kapıyı kapatarak ikisini baş başa bıraktım.

Evde yalnız olmama hissi paha biçilemez bir hazineydi.

Salondaki artıkları makineye dizip votkayı dolaba koydum. Kahve makinesine önce Lev'in istediği gibi altı kapsül espresso koyduğumda hepsi büyük bir fincana doldu.

Onu köşeye alıp Viktor'unkini hazırlamaya başladım. Kahveyi su ve buzun üzerine döktüğümde iyice karıştırdım. Kendime de espresso yaptığımda yanlarına döndüm.

Viktor telefondan bir şeye bakarken Lev ekranla bütünleşmiş bilmediğim şeylere bakıyordu.

Kahvelerini verip ben de köşeme geçtim. Tableti Lev aldığı için onların okumadığı dosyalar bana kalmıştı. Elime aldığım haritadan operasyon yerlerini işaretlerken konumu için bir uyum bulabileceğimi düşünmüştüm ama elimde olan görüntü çok anlamsızdı.

Telefonumdan haritalara girip operasyon yerlerinin çevresini araştırırken ilgimi çeken bir kaç yeri not aldım.

O sırada ekranın üstünden gelen mesaj bildirimiyle duraksadım. Yazan Vincent'ti.

Vincent:
Neden telefonumu açmıyorsun?

Mesajı okurken iç çektim. Yazıp yazmama konusunda çok kararsız olsam da şimdilik basit cevaplar vermekle yetinecektim.

Siz:
Çalışıyorum

Haritalara geri dönsem de sanki elinde telefonla bekliyormuş gibi anınde mesaj attı.

Vincent:
Bir arama yapamayacak kadar neyle meşgulsün?

Siz:
Birikmiş işlerim var. Onları aradan çıkarmam gerek

Vincent:
Yarın yanıma gel

Siz:
Yarın da işim olacaktır

Vincent:
O halde ben gelmeliyim sanırım?

Bazen hangimizin patron hangimizin çalışan olduğunu karıştırıyorum biliyor musun, Benjamin?

Pakhan'a da aynısını yapar mıydın mesela?

Siz:
Sekiz gibi gelirim

Dinlen ve yarına kadar yazma.

Mesaj bölümünden çıktığımda içimdeki huzursuzlukla iç çektim. Denis ile olan konuşma sonrası Vincent ile konuşacak olmak şimdiden yıpratıcıydı.

Ancak Vincent bir yerde haklıydı. O benim patronumdu, ben onun yardımcısıydım. Duygularımla hareket etmem manasızdı çünkü günün sonunda onun dediklerini yapmak gibi bir sorumluluğum vardı.

Yarın ki konuşmanın iyi olmasını umarak işime döndüm.

Geliyor efenim geliyooo

Bir şey dicem bölümdeki o şifreli yerleri araştırıp birleşim yaptım. Çok cahil ve tamamen yanlış olmuşsa bilen arkadaşlar kusura bakmasın

Haydi Eyvallah

Bu 2 bölüm rüşvetti test cözmeye gidiyorum bak hastalığı atlattım iki bölüm attım nazar değdirmeyin yine

Vurgun| GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin