49 (8. YIL)

2K 304 58
                                    

🧋

×


"Bugün Toplanma Günü." Mikhail'in sözleriyle ona döndü, Vincent. "Birazdan çıkacağım, gelecek misin?"

Onun mekanında oturmuşlardı. Mikhail belgelere bakıyordu, Vincent ise öylesine uğramıştı. Can sıkıntısından durduğu yerde duramıyordu.

"Gelmeyeceğim." Dedi ona bakmadan.

Toplanma Günü denen şey Pakhan'ın emrindeki liderlerin biraraya gelmesi ve partilemesi gibi bir şeydi. Rusya'da ayrı burada olanlar için ayrı olacak olsa da ana sebep Pakhan'a olan bağlılığın ve Bratva'nın huzurunun devamlılığıydı.

Yardımcısı olanların katıldığı bir davetti genelde ki Vincent bu yüzden hiç katılmamıştı bu davetlere. Hoşlanmıyordu pek kalabalık yerlerden ve birbirlerinin arkasından kuyusunu kazmıyormuş gibi davranmalarından.

"Benjamin gelecekmiş ama." Mikhail'in daha ilk kelimesinde sertçe ona döndü Vincent.

"Evden çıkıyor mu?" Diye sorarken içi heyecan ve şaşkınlıkla doluydu. Benjamin, Toplanma Günü'ne mi gelecekti?

O günkü evden ayrılışı beraberinde mesafeyi de getirmişti. Ona iyi bakacağından emin olduğu bir bakıcı, doktor ve aşçı ayarlamıştı Vincent. Onlardan haber almaya çalışsa da pek tabii bizzat görmeye benzemiyordu. Bu süreçte Benjamin hiç evden çıkmadan egzersiz yapıyordu. Aylardır hem de.

Ve nihayet evden çıkıyor muydu?

"Geliyorum, hadi gidelim." Diyerek ayaklandığında, Mikhail'in yarım ağız sırıttığını görse de bir şey demedi. Heyecanı  onun alayından daha üstündü.

Benjamin'i neredeyse bir yıl sonra sapasağlam görecekti ve bu fazla önem taşıyordu. Toparladığını söyleseler de kendi gözüyle görmedikçe bunlar içi boş laflardı yalnızca. Öylesine konuşuluyormuş gibiydi.

Vincent o günü düşündü. Gitmek istememişti, hatta yarım saat boyunca bacaklarında derman yokmuş gibi kapısının önüne çöküvermişti. Bir işaret beklemiş, her şeyin mucizeyle düzelmesini dilemişti ama Benjamin ne ona kapıyı açmıştı ne de Tanrı bir mucize göndermişti. En sonunda hiç istemese de evden ayrılmıştı. Yine de sağlığı için bulabildiği en iyi ekibi ona göndermişti. Onun dışında evine gelmek için ara ara onu aramış olsa da Benjamin bırak onu evine davet etmeyi telefonla konuşurken bile iki kelime zor etmişti.

Vincent kalbi kırılsa da kendini geride tutmayı başarmıştı. Benjamin kararlıydı ve bu da onu bu işten kolayca sıyrılamayacağı konusunda uyarıyordu. Sözler ya da özür bir işe yaramayacaktı. Bu yüzden en iyisi sonraki hamle için bir süre zaman geçirmekti.

Bu Vincent için fazlasıyla zorlayıcı olmuştu tabii. Yine de elinden bir şey gelmiyordu.

Mikhail'in ayaklanmasıyla Vincent çıkışa yöneldi. Arabaya bineceklerdi anlaşılan, büyük bir yer ayırtılmış olmalıydı. Sessizce arabaya bindiler, Mikhail sürecekti.

"Çınar da gelecek mi?" Diye sordu Vincent.

"Hayır, kurtlar sofrasına girmesi için çok erken." Diye konuştu.

"Kaç yıl oldu seninle çalışmaya başlayalı?" Diye sordu Vincent gözleri etrafı süzerken. Muhabbet ederek vakit gidermeye çalışıyordu.

Vurgun| GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin