Uyarı; smut var🐹
×
Mikhail tükenmişti sanki.
Çınar gideli üç ay oluyordu ama sanki onun icin üç yıl olmuştu. Vincent de fena üzülmüştü bu duruma, Mikhail'i o durumda görmek korkunçtu onun için. Yıkılmayan bir kale gibiydi ama son haline baktıkça darmadağın olmuştu. Dayanamayarak Çınar'a sesli mesaj atmıştı ama insafa gelecek gibi değildi.
Tüm bunlar dışında Benjamin fazla garip davranıyordu. En azından Vincent'e göre fazlasıyla kendiydi ve bu epey garipti.
Mikhail ve Çınar işlerini o hallediyordu dolayısıyla uykusuzluktan çöken yüzü bir hayaleti andırıyordu. Vincent onun sigara içmeye başladığını fark ettiğinde ne diyeceğini bilememişti. Su gibi içiyordu sigarayı, sanki solumazsa ölecekmiş gibi. Zayıfladığı belliydi, yemek yediğini hiç görmemişti. Durmadan dosya okumaktan gözlerinin içi kızarmıştı, çoğunlukla Çınar'ın odasında sabahlıyordu. Üç aya yakındır böyleydi.
Ancak tüm bunlardan bağımsız Vincent onun bakışlarında bir değişiklik fark etmişti. Fazla ölü, solgun, umutsuzdu. Kendisine bakarken çok mesafeli ve acı içinde görünüyordu.
O tokattan sonra Vincent resmen şoke olduğundan ne yapacağını bilemeyerek mesafenin ona iyi geleceğini düşünmüştü. Ancak anlaşılan mesafe işleri daha kötü hale getirmişti.
Tam da bu yüzden Vincent evine gelmişti. Benjamin ise bu sabah eve gelebilmişti henüz.
Duştan yeni çıkıyordu, kendini hem yorgun hem iyi hissediyordu. Duş onu rahatlatmış, gevşetmişti. Bornozun emdiği ılık suyla gezinirken ıslak saçlarına havlu dokundurmamıştı daha. Karnını doyurup biraz Moy'u sevmiş ve sonunda duşa atıp biraz şımartmak istemişti kendini bu yüzden neredeyse kırk dakika küvetin içinde kalmıştı.
Mikhail en azından yıkık dökük ruh halini biraz olsun atlatmış işlerin başına yavaştan dönmüştü. Benjamin'in bir günlük tatilinin sebebi de buydu.
Kendisine bir shotlık votka hazırlayıp tekte kafasına dikerken boğazını yakan sıcaklık ve asidimsi acılıklı gözleri hafifçe doldu.
Doyasıya içip sarhoş olmak istese de ne yazık ki bu işlerin içinde kendini kaybedemezdi. Bu yüzden alkol yerine sigara tüketiyordu.
"Özlemişim." Diye mırıldandı ikinciyi de içerken. Keyfi daha da yerine gelmiş, kasları iyice gevşemişti.
Sarhoş olacak kadar değildi ama çakırkeyifti. Aklı yerindeydi, hala Benjamin'di ama artık stres ve düşüncelerin, onu boğan şeylerin etkisini hissetmiyordu.
Üçüncü ve dördüncüyü içse sarhoş olmaya başlayacağını bildiğinden devam etmedi. Durdu ikinci shotta, gerekli keyfi almıştı.
Üzerini değiştirmek için odaya döneceği an kapının çaldığını duydu. Adımları oraya yöneldiğinde karşısında Vincent'i görmeyi beklemiyordu.
"Vincent?"
"İçeri girebilir miyim?" Benjamin şaşkınlıktan sıyrılabildiğinde geri çekilerek girmesi için yer açtı.
Vincent ıslak saçlarından akan damlaların parlak göğsüne doğru ince bir yol çizdiğini görmezden gelmeye çalışarak salona ilerledi.
