×
Soğuk suyun hissiyatı kalplerindeki soğukluğun yanında hiçti.
Onları ısıtan şey birbirlerine sarılan bedenleriydi.
"Benjamin." Diye seslendi Vincent.
"Vincent." Diye karşılık verdi Benjamin.
Vincent'in intihara en çok yaklaştığı iki an vardı; ikisi de küvetteydi ve onu kurtaran yine aynı kişiydi.
Benjamin yerden kalkıp kıyafetleriyle küvetin içine gireli dakikalar olmuştu. Su etraftan taşsa da önemsizdi, Vincent yaralı kolu küvetten sarkarken Benjamin'in belini diğer eliyle kavramıştı.
Benjamin tam olarak Vincent'in üzerinde yatıyordu, boynuna yasladığı yüzünün çene hizasına su geliyordu.
Birbirlerine karışmışlardı sanki, Vincent öyle hissediyordu.
"Sen her şeysin." Dedi birden Vincent.
Benjamin yaslandığı göğsün çıplak tenine daireler çizerken kaşlarını çattı anlamayarak.
"Ne?" Diye sordu, kafası karışmıştı.
"Sen her şeysin." Diye tekrar etti Vincent. "Sanat, bulutlar, yağmur, yaşam, sevinç, tutku, aşk. Sen hepsisin.
Sana bunu hiç söylemedim belki ama artık bilmen gerekiyor.
Benjamin, küçük fare, ben Tanrı'ya inanmıyorum biliyor musun?
Sadece sana inanıyorum."
Bir ihtiyaçtı Benjamin'i solumak. Görevini yerine getiriyordu her şeyiyle, saçlarından onu soluyordu. Islanmış tişörtü üzerinden belini kavrarken, boynunda yanağını hissederken, bacaklarını kendi üzerinde hissederken bunları söylemek bir mecburiyetti.
Çünkü Vincent günahlarının kefareti için Benjamin'e gelmişti, banyo mabediydi. Ve günahları dudaklarından bir bir dökülmeliydi ancak Vincent kendi ibadet ettiği kişiye olan aşkını, bağlılığını tekrar ediyordu.
Bir yemin gibi, onun bedenine değen suyla vaftiz oluyordu sanki. Onun nefesiyle gevşiyordu boynundaki her düğüm.
"Bir sanat eseri gibisin, sana her baktığımda gerçek dışı geliyorsun. Benjamin, ben kendimi sende kaybettim."
Sözleri kendine acıma ve saygı barındırıyordu. Çaresizdi, hüzünlüydü, her hücresi teslim olmuştu.
"Seni seviyorum demekten daha fazlasını söylemek istiyorum. Küçük fare ben sana tapıyorum. Ben seni gördüğüm her seferinde sen ilahi ışıklarla aydınlatıyorsun beni.
Sana gerek duyduğumu her saniye yoksunlukla hatırlıyorum. Dokunmaya bile gerek olmadan beni öyle bir uyuşturuyorsun ki kendimi uçmuş hissediyorum.
Sen haplardan daha çok mutlu ediyorsun. Siktir, Benjamin ben sana ölüyorum biliyor muydun bunu?"
Vincent'in sesine eğlenceli kıkırtı eşlik etti.