Benjamin
"Uyan hadi seksi, sabah oldu." Beni durmadan dürten ve tepemde aynı cümleyi tekrar eden sese karşı kayıtsız kalamayarak yüzümü buruşturdum. Başımdaki ağrı o kadar fazlaydı ki sanki her an patlayabilirmiş gibi hissediyordum.
"Nihayet, kendine gel artık." Hafif sitemli sesin sahibini algılayamadığımda kaşlarım çatıldı.
Çınar'ın sesi ne zamandan beri böyleydi?
Gözlerimi zar zor aralayarak ışığa alışmaya çalışırken yüzünü hemen dibimde gördüğüm bedenle irkilerek geriye çekilmeye çalıştım.
"V-Viktor?" Sesim o kadar çatallıydı ki duyup duymadığından emin olamamıştım ama alayla sırıttığında duyduğunu belli etmişti.
"Yaa, ben. Kafanı sıfırdan başlattın herhalde." Yanağımı parmakları arasında sertçe sıkıştırdı. "Banyo koridorun en sonunda. Yüzünü yıka gel, yemek yiyelim. Saat öğlen oldu bile."
Yanağımı bırakıp arkasını dönerek gittiğinde bulunduğum yabancı odada yalnız kaldım. Ne olmuştu? Neden Viktor'un yanındaydım, nasıl karşılaşmıştık biz?
Yataktan hızla doğrulduğumda başımın ağrısı artsa da yerimden kalkmak zorundaydım. Olanı biteni sormam ve öğrenmem gerekiyordu. Viktor nereden çıkmıştı karşıma ve ben neden hiçbir şey hatırlamıyordum?
Hayatımda hiç bu kadar içki içtiğim bir zaman olmamıştı ve bu yüzden beynim bulanıktı.
Yerimden kalktığımda dolaptaki aynaya göz gezdirmemle ikinci bir soru seline tutulmam bir oldu.
Üzerim değiştirilmişti ve bana bol gelen, kesinlikle bana ait olmayan saten pijamalar giyiyordum.
İşlerin iyice karıştığını hissettiğimde daha fazla yerimde duramadan yatak odasından çıktım ve Viktor'un dediği gibi banyoya girdim. İhtiyacımı giderip hızlıca yüzümü yıkadığımda soğuk suyun bir nebze de olsa işe yaramasını umuyordum. Kontrolümü kaybettiğim ilk seferdi ve ben ne yaşandığını zerre hatırlamıyordum.
Banyodan çıkıp koridordan ilerleyerek büyük salona vardığımda ileride Viktor'u gördüm. Üzerinde tişört ve eşofman vardı, tabakları küçük iki sehpanın üzerine koyuyordu.
"Bana geceyi anlatır mısın?" Diye sordum hızlıca yanına ilerlerken.
Geldiğimi duymuş olmalıydı çünkü sesim onu korkutmamıştı. Sakince koltuğa yayılıp yanını patpatladı.
"Gel önce yemek yiyelim, seksi. Açken cümle kuramıyorum ben." Eline aldığı sandviçten koca bir ısırık aldığında boş midemdeki yanma hissine dayanamayarak önce karnımı doyurmaya karar verdim.
Yanına oturup yaptığı sandviçi ön yargıyla yesem de cidden lezzetli bir karışım yapmıştı. Hemen yanında duran kahveden yudum yudum içerek sandviçimi bitirdim. O benden önce bitirse de saniyeler sonra benimki de bitmişti. Koltukta yan oturup ona döndüğümde o da aynısını yaptı.
"Ne hatırlıyorsun en son?" Diye sorarken ciddiydi.
"En son ne olduğunu hatırlamıyorum. Düşünmek kafamı daha da ağrıtıyor." Dedim dürüstçe. Gerçekten ağrı ben düşündükçe artıyordu.
"Tamam o zaman." Kahvesinden bir yudum içip gözlerini etrafta gezdirdi. Ben ona odaklanmış bir şey demesini beklerken en sonunda cümleleri toparlamış gibi bana döndü.
"Takılmak için bara gitmiştim. Çıkmak üzereyken seni gördüm. Baya içmiştin, selam vermek istedim ama kafan uçmuştu bile. Tek olduğunu anladım o an.
Tam gidecektim ki yapıştın koluma, 'Kulun olayım Viktor, yalvarırım beni yalnız bırakma.' Falan deyip ağlamaya başladın.
Çok tatlı ağlıyordun seksi, dayanamadım getirdim seni evime."
Kesinlikle onları söylemediğime emindim. Ancak uydurduğunu yüz ifadeleriyle belli ediyordu zaten.
"Burada da içmek istedin. Zulamı açtım sana, kıymetimi bil kaçırma beni." Cilveli bir şekilde göz kırpıp ayağıyla ayağımı dürttüğünda güldüm.
"Yapmam öyle bir şey." Dedim ben de oyununa ortak olarak.
Kirpiklerini hızlı hızlı kırpıştırıp utanmış gibi yaptığında kendimi tutamadan kahkaha atmaya başladım. Mimikleri çok komikti.
"Sonra peki?" Gülmeyi bırakıp asıl meseleye geldiğimde o da gülmeyi bırakıp anlatmaya devam etti.
"Sonra bana Denis'i sordun. Vincent'in yanında gördüğün çocuk yani. Ben de sana anlattım. Takılıyorlar, sevgili gibiler, birbirlerine önem veriyorlar falan. Tabii yersen, yatak dışında bir muhabbetleri olduğunu zannetmiyorum da ikisi de zaten bunu istediğinden fazlasını talep etmiyordur."
Sözlerinden sonra hatırlayamadığım her şey bir film şeridi gibi gözlerimin önünde belirdi. Çınar'ın taşınma mevzusu, Lev'in araması, endişelenip Vincent'in evine gitmem, bana kapıyı açan kişi ve sonraki olaylarla diyaloglar tek tek zihnimde belirdi.
"Galiba hatırladın." Gözlerini kısarak bana baktığında kafamla onu onayladım. Moralimin bozulduğunu hissederken konuşma ihtiyacıyla Viktor'a döndüm.
"Peki sonra ne oldu?" Sorumla gözlerinde garip bir bakış belirdi ama hemen sonra her zamanki bakışları geri döndü.
"Sinirlenip sişeyi kafaya dikmek istedin. Zor oldu inatçı bir senle uğraşmak, şişeyi hep üzerine döktün. Ben de üzerini değiştirip yatağıma götürdüm seni.
Bana borçlandın. Hem içki borcun var, hem yatılı kalma borcu. Unutmam ben haberin olsun, seksi."
Ona minnetle bakarken hatırlamanın verdiği o kötü hisleri görmezden gelmeye çalışarak ona odaklandım.
"Teşekkür ederim, Viktor. Beni yalnız bırakmayıp yardım ettiğin için. Sen olmasan muhtemelen rezil olurdum." Yüzümdeki samimi gülümsemeyle o da gülümsedi.
"Önemli değil, ben halimden gayet memnundum." Sırıtışına karşılık verdiğimde gitmem gerektiğini biliyordum. Eve dönüp duş almam, Çınar ile konuşmam gerekecekti.
"Seksi," seslenişiyle Viktor'a döndüm.
"Efendim?"
"Kimse göz yaşlarına değmez." Omzunu silkip samimi bir ifadeyle konuştu. "Her ne kadar gözlerin yaşlarla doluyken çok daha güzel olsan da. Kendini üzme, özellikle Vincent için. Bir dahakina savunmasız kalmak istersen içkiyi değil sigarayı dene. Daha keyifli oluyor ve kontrolü kaybetmeni engelliyor."
Eşofmanın cebinden açılmamış bir sigara paketi attığında hızla havada yakaladım.
"Djarum Vanilla, favorimdir." Eliyle sigarayı gösterip göz kırptığında ayaklanıp tabakları ve bardakları aldı.
"İstediğin kıyafetimi giy. Seninkiler kurumadı daha." Deyip gittiğinde arkasından minnetle baktım.
Teşekkür ederim, Tanrım. Hiç tahmin etmediğim bir anda en bilinmeyen hamlelerinden birini yaptığın için. Viktor'un bu kadar iyi hissettireceğini düşünemezdim bile ama belli ki senin planların benim algılayabileceğimin çok ötesinde.
Yine de bundan memnun olmadığımı söyleyemem.
Viktor 2. Erkek değil ne yazık ki bebeğim maalesef aşk ücgeni içinde değil
Denis baya zorlayacak bizi
Haydi Eyvallah
Insta: Fromthemonlight