60 (11. YIL)

1.8K 301 37
                                    

Benjamin

Vincent'i ikna etmek çok zordu. Yine de kolay pes eden birisi olmadığım için mutluydum aslında.

Üzerimden açıkça bir yük kalkmıştı çünkü Vincent'in yüzüne karşı hastalığı hakkında konuşmak beni rahatlatmıştı.

Hepimiz kulaktan kulağa konuşuyorduk gerçeği ama yüz yüze konuşmanın tadı başkaydı.

"Tedavi her şeyi düzeltecek mi?" Diye sordu bana dönerken.

İki gündür bendeydi ve bu gerçekten iyiydi. Onu gözümün önünde tutmak beni mutlu ediyordu çünkü nerede olduğunu bilmediğimde endişeden ne yaptığımı bilmiyordum.

"Evet, her şey yoluna girecek. Bağımlılık ve tüm bu gitgellerin bitecek. Hafifleyeceksin, aylarca kendini gizlemene, kendinden gizlenmene gerek kalmayacak."

Sözlerim tereddütünü yok ediyordu sanki. Bu yüzden kelimelerimi sakınmıyordum ondan, açıkça söylüyordum her şeyi.

Otuz yaşına girmeme az kalmıştı. Koca otuz yılım gözümün önünden acıyla geçmişti ve fark etmiştim ki on bir yılımı geçirdiğim bu adama bağlanmıştım.

Onu kaderine terk edip gitmek istemiyordum, Vincent kalbimde bir yerlere dokunmuştu ve bundan korkmuştum. O bir enkazdı ve ben bir enkaz altında kalmak istemiyordum.

Ancak göz açıp kapayıncaya kadar oradaydım işte. Ancak baktığım yerde iki taraf vardı; biri yıkık dökük, acıklı bir trajedi tablosuyken diğer tarafta rengarenk çiçekler tutunmuştu hayata. Görmezden gelemiyordum, kötüyle harap olmaktansa iyiyle kendimi avutmak daha cazip geliyordu.

Ve Vincent'de benim gördüğümü görebilsin istiyordum. Kafasını çevirmek ve o trajedi tablosundan çiçeklere odaklanmasını sağlamak istiyordum.

Vincent'i sevdiğim artık kendimden saklamadığım bir sırdı. Görmezden gelmiyordum ya da Vincent'in anlamlı sözlerini kulak ardı etmiyordum.

Bir şansımız olacağına olan inancım olmayacağına olan inancıma galip gelmişti ve şimdi kendime yalan söylemiyordum.

Yapacaksak, biz olacaksak Vincent'i bu cehennem çukurundan çıkarmalı ve ona cenneti göstermeliydim. Farkında değildi ama cehennem çukurundan biraz olsun çıkabilse cennet hemen oradaydı.

Ama o bunu yapamayacaksa onun yerine ben yapardım. Onun yerine umud ederdim. Böylece birimiz hamlesini yapmış olurdu.

"Sadece bir kelime, 'evet' de ve sene doktor bulayım. İyi bir tedavi almanı sağlayalım ve sonra artık hayatın güzelliklerinin tadını çıkaralım."

"Birlikte mi?" Diye sordu tereddütle. Kanıtlamamı istiyordu.

Avucuna elimi bıraktım, iç içe geçen parmaklarımızı hava kaldırarak, "Birlikte." Dedim dürüstçe.

Her şeyin üstesinden gelebileceğimize inanacağım türden bir gülücük kondurdu dudaklarına.

Ruhumda bir ferahlık hissettim.

1. Ay

Doktor bulmak zor değildi, Vincent'i oraya götürmeye ikna etmek daha zordu.

İlkokul çocuğu gibi seansa birlikte girmek istemişti. Doktoru zar zor ikna etmiştim kalmak için.

"Durumunuz ciddi," demişti Doktor. "Bağımlılığınız için hastaneye yatmak zorundasınız çünkü ağır haplar kullanmışsınız. Vücudunuzda fazla dozun bıraktığı etkiler var.

Psikolojik tanı koymak için düzenli seanslar yapmalı ve durumunuzu bizzat değerlendirmeliyim."

Doktorun sözleri Vincent'i ürkütmüştü. Endişeyle ona bakarken o elimi bırakıp hastaneden hızla çıktı.

Vurgun| GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin