Geçiş: Dönme Dolap

321 84 35
                                    

Gözümü alan büyük ışık huzmesine kısık gözlerle baktım. Işık gittikçe şiddetlenirken kolumu kaldırıp gözüme siper ettim. Neredeydim, buraya nasıl gelmiştim, ne yapıyordum? En ufak bir fikrim yoktu. Yalnızca oradaydım işte.

Büyüyen ışık bir noktadan sonra durdu. Etkisinin yavaş yavaş kaybederken karşımda bir silüet belirmeye başladı. Işık o silüetin arkasında olduğu için tam anlamıyla kim olduğunu çıkaramıyordum ancak oldukça tanıdık geliyordu.

Işık son kuvvetini de kaybettikten sonra etraf zifiri bir karanlığa büründü. Hiçbir şeyi algılayamıyordum. Ayaklarımın yere basıp basmadığından bile emin değildim. Bir boşluğun içerisindeydim sanki. Derin ama kesik nefesler alırken tüylerim ürperdi. Beklediğim her saniye korkumu daha da arttırıyordu.

En sonunda etraf bir anda ışıklarla aydınlandı. Etrafıma baktığımda bir lunaparkta olduğumu gördüm. Lunaparkın süslü ışıkları her bir detayı gösteriyordu. Başımı gökyüzüne kaldırdığımda yıldızların bu ışıklardan etkilenmediğini görebiliyordum. O kadar çoktular ki.

Bir an sonra bu lunaparkın bana tanıdık geldiği hissiyatına kapıldım. Daha başımı çevirmeden neyin nerede olduğunu tahmin edebiliyordum. Baktığımdaysa tahminim doğru çıkıyordu. Sağ tarafta duran balerin, hemen çaprazındaki tırtıl, onun biraz ilerisindeki atlı karınca, sağında balon vurma oyunu, hemen gerisinde gondol, trambolin, dönme dolap ve daha bir sürü oyun aleti...

Neden buradaydım?

"Zeynep?"

Başımı sesin geldiği yöne çevirdiğimde o tanıdık gelen silüetin neden tanıdık geldiğini anlamıştım. Annemdi. Ancak annemi genelde iş kıyafetleri içerisinde gördüğüm için karşımdaki görüntü karşısında şaşırmıştım. Baştan aşağı siyahlar içerisindeydi. Siyah ispanyol paça, siyah bir bluz ve siyah bir ceket gitmişti. Kızıl saçları hala aynıydı.

Şaşkın bakışlar atarak koşar adım yanına gittim. Ancak bir anda olduğum yerde kaldım. Annem yok olmuştu. Hızlıca etrafıma bakındım.

"Zeynep, buradayım."

Başımı yeniden sese doğru çevirdim. Annem atlı karıncanın önünde, gülümseyerek bana bakıyordu. Bir an enişeden midem gerildi. Yeniden hızlandım. Tam yanına ulaşağım sıra yeniden kayboldu.

Delicesine etrafıma bakındım.

"Anne?!"

Ses yoktu.

"Anne?! Neredesin?!"

"Kızım, buradayım."

Başımı dönme dolaba doğru çevirdiğimde annemin dolaplardan birinde oturduğunu ve davetkar bir şekilde bana dönük olduğunu gördüm.

Kaşlarımı çatıp minik adımlarla ona doğru yöneldim.

"Anne?"

Sesim çatallaşmıştı. Tekrar ona doğru koşup onu yeniden kaybetmek istemiyordum.

"Gel kızım."

Dönme dolaba ulaştığımda birkaç merdiven çıktım ve annemin yanına oturdum. Annem korumalığı yerine taktıktan sonra etrafıma bakındım. Makineyi kimin çalıştıracağını düşünürken makine bir anda çalışmaya başladı. Şaşkın bir ifadeyle anneme baktım. O ise gayet ciddi bir şekilde ileriye doğru bakıyordu.

Bir süre ikimiz de sessizliğimizi koruduk. Ne diyeceğimi, ne yapacağımı bilmiyordum. Allah kahretsin ki hiçbir şey bilmiyordum!

"Hatırlıyor musun burayı?"

HAYALPERESTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin