Belki de Aşk...

125 34 22
                                    

Bu bölümde emin olamadığım yerlerde bana yardım eden en yakın dostum Gizem Öztürk'e teşekkür ediyorum. Seviliyorsun Gizooşş. :D

"Zeynep!"

Hızlı adımlarla kendimden kaçmak için arşınladığım yolda bana seslenen ses ile durdum. Melek'in askerlerinden biriydi. Sima olarak tanıdıktı ancak ismini unutmuştum. Tam karşımda durdu.

"Efendim?"

"Melek Komutan seni çağırıyor?"

"Ah, geldi mi?"

"Evet."

"Peki, teşekkür ederim."

Başıyla teşekkürü alıp yanımdan uzaklaştı. Artık her santimi tanıdık gelen yollardan giderken çadırın önündeki askerlere selam verip içeriye gireceğim sırada arkamda birini hissedip bir anda döndüm. Emre ile yüzyüze geldik. Soru dolu bakışlarla ona baktım. İfadesizdi.

"Girmeyecek misin?"

"Ne?"

Afallamam elbette ki normaldi. Haftalardır, yani Emre'nin o davetinden beri iletişimimiz yalnızca sözsüz diyaloglardı. Diyalog desem daha doğru. Kalabalık bir ortamda zorunlu olarak bulunduğumuzda prosedür gereği gözgöze gelip, varlığımızın farkında olduğumuzu belirterek birnevi naziklik ediyorduk.

"Algılama sorunun mu var?"

Sorduğu soru karşısında koruma askerlerden birinden hafif bir kıkırtı duydum. Yüzümde bir nefret ifadesi göstermeye çalıştıysam da gördüğü tek şeyin çarpılmış gibi duran bir yüz olduğuna emindim.

Çadırdan içeriye girdiğimde Melek, Bafra ile konuşuyordu. Bizi görünce konuşmasını kesti ve bize doğru döndü.

"Ah, çocuklar hoşgeldiniz."

İkimiz de hazırolda durmuştuk.

"Hoşbulduk Komutanım." dedim. Emre ilk önce benim söylememe izin vermişti.

"Hoşbulduk Komutanım."

"Rahat, çocuklar."

İkimiz de rahat pozisyona geçtik. Ellerimi arkamda bağladım.

Melek Komutan masasının başına geçerken Bafra'ya baktım. Yüzünden herhangi bir ipucu yakalamaya çalışıyordum ancak oldukça mesafeli duruyordu. Bu mesafenin Komutan'ın yanında olduğumuz için olduğunu düşünmek istedim. Aksi halde birisinin yaptıklarımı gördüğünü ve hemen Komutan'a yetiştirdiğini düşünmek mideme kramp girmesine neden olmuştu.

"Görüşmeleriniz iyi gitmiştir umarım." dedi Emre.

Melek Komutan gülümsedi.

"Güzel temennin için teşekkür ederim. Gayet yerinde geçti."

Kimle ne görüştüğünü bilmiyordum. Bugüne kadar sayısız kez yerleşimden ayrılmıştı. Neden sormanın aklıma gelmediğini de bilmiyordum.

"Bizi görmek istemişsiniz." dedim.

"Evet. Bafra ile senin hakkında konuşuyorduk. Oldukça iyi gittiğini ve artık bir başka aşamaya geçmemiz gerektiğini düşündük. Sopalarınla ve kılıçla gayet iyi iş başarıyorsun ancak yakın dövüş bilmeden tam anlamıyla hazır olmayacağını düşündük."

Bir an Bafra ile Melek Komutan bakıştı.

"O halde öğrenmek için sabırsızlanıyorum Komutanım."

HAYALPERESTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin