"Günaydın Eflin."
Eflin'in ofisine girdiğimde Eflin çalışma masasının üzerinde eğilmiş bir şeyler yazıyordu. Başını kısa bir anlığına kaldırıp bana baktıktan sonra işine geri döndü.
"Sana da günaydın."
Masasının karşısındaki iki deri koltuktan birine kendimi bıraktım. Son birkaç gündür Eflin'de olan değişiklikler gittikçe daha fazla gözüme çarpmaya başlamıştı. Kızıl alev rengi saçları her zamanki muhteşemliğindeydi ancak yüzünün solgunluğunu artık makyaj bile kapatamıyordu. Dudakları ince bir çizgi halinde gergindi. Yazı yazan eline baktığımda elinin de yazarken hafifçe titrediğini fark ettim.
"Ne kadar zamandır bu masadasın?"
Eflin beni duymamış gibiydi.
"Eflin!"
Sesimin yüksekliğinden bir anda irkildi ve başını kaldırıp bana baktı. Gerçekten iyi durumda değildi.
"Neyin var senin?"
Eflin derin bir iç çekerek elindeki kalemi masaya bıraktı ve iki eliyle yüzünü yüzünü kapattı. Odadaki bu kısa sessizliği içeriye giren Alp bozdu.
"Efendim, müsait misiniz?"
Eflin hemen elini yüzünden çekti ve maske olarak benimsediği tebessüm maskesini taktı.
"Evet, gel lütfen."
Alp başını hafifçe eğip beni de selamladıktan sonra hazır olda Eflin'in karşısında durdu. Üzerinde her zamanki askeri üniforması vardı. Tamamen siyahlar içerisindeydi. Başlığını ve yüzünü kamufle ettiği başlığı arkasındaydı. Belindeki kılıcı oldukça ihtişamlı duruyordu.
"Size saldırı düzenleyen ekipte canlı bıraktığınız şahıs sonunda konuştu efendim."
Alp devamı gelecekmiş gibi sustu ve kısa bir anlığına bana baktı. Bense oturduğum yerde dikleşmiştim.
"Siz o adamla hala ilgileniyor musunuz? Benim aklımdan tamamen çıkmış."
"Suikast düzenleyen birinin unutulması aptallık olur Zeynep Hanım."
Alp'e dik dik baktım. Ama Eflin aramızdaki bu negatif elektriği umursamamıştı. Haklıydı.
"Evet, sonuç nedir?"
Alp tekrar bana baktı. Belli ki buradaki fazlalık olduğumu düşünüyordu.
"Zeynep yabancı değil o adamı etkisiz hale getiren oydu. Onun yanında da konuşabilirsin."
Alp itaatkar bir şekilde başını salladıktan sonra konuşmaya başladı.
"Efendim biliyorsunuz neredeyse yapmadığımız işkence kalmadı ama oldukça iyi eğitilmiş. Belli ki çok uzun zamandır aramızda casus olarak bulunmuş. Etrafına topladığı adamlarımdan bunu anlayabiliriz. Dayanıklı olmasını da göz ardı etmemek lazım. Demem odur ki ilk tahmininizde haklıydınız efendim. Yaptığımız ve yapacağımız her şeyi biliyorlar. Biz onlar için hazırlanırken onlar da bizim için hazırlanıyorlardı. Ancak onlar işi kestirmeden yapmayı tercih ettiler. Aslında suikast bugün siz konuşmanızı yaparken yapacaklardı ancak sizi yalnızca Yunus ile görünce o gece saldırıya geçtiler. Bunları size duyurduğum için özür dilerim efendim."
Eflin gözlerini Alp'ten çekip görmeyen gözlerle etrafı inceledi.
"Peki, teşekkür ederim Alp. Gidebilirsin."
Alp askeri selamını verip uzun adımlarla odadan ayrıldı.
Neler oluyordu? Eflin beş dakika öncesinden daha yorgun görünüyordu şimdi. Kaşlarını çatıp kollarını masanın üzerine koydu. Gözleri önündeki kağıtların üzerinde dans ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYALPEREST
FantasiaEv-okul-Umut üçgeninde bir yaşamı olan Zeynep'in sıradan hayatı, geçirdiği trafik kazası sonucu girdiği koma ile bambaşka bir renge bürünür. Zeynep bir Hayalperest'tir. Tüm Hayalperestler gibi o da gözlerini Hayalperest evreninde açar. Başlarda her...