~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
50 BİN ASİ OKUR! 1. HİKAYE'Yİ OKUYARAK AİLEMİZİ GİDEREK GENİŞLETEN OKURLAR, İYİKİ VARSINIZ. BU HİKAYEYİ YAZDIĞIM İÇİN HİÇ PİŞMAN DEĞİLİM, TEŞEKKÜR EDERİM. "Hayal gücümün zirve noktasındayım." SAYENİZDE..
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Within temptation : frozen (Bölümlerde yabancı şarkı kullanmam demiştim, bu sadece istisna.)"Âşk, tehlikeli bir oyundu."
-
-Hatırlatma
Düşünceler beynimi kurcalarken birinin kolumu tuttuğunu hissettim, hışımla kolumu kavrayan kişiye döndüğümde kalp ritmim giderek yükseldi. Zihnimin geçmişe dair gizli arşivlerini kurcaladığımda.. Korku tüm bedenimi sarıp sarmaladı.
Bu yüzü... Tanıyor muyum?
"Merhaba Ceyda." Gözlerimi kırpıştırarak koluma sabitlenen ele, ardından sahibine baktım. Beyaz tenine yakışan simsiyah saçlar, parlayan soğuk mavi gözler. "Kimsin?" diyebildim sadece. Gülümsedi. Parlayan gözleri ardında neler dönüyor seçmek zordu, ya güvenilirdi. Ya da iyi kamufle oluyordu.
"Senin gerçek arkadaşın, dostun, kardeşin."
Dost? Öyleyse neden kanım kaynamadı. Ya da zihnimde en ufak bir kıvılcım oluşmadı? Sessiz kaldım, o da öyle. Aramızdaki kısa süreli bakışmanım ardından koluma girip yürümeye zorladı, kilitlenen bacaklarım sonunda bir adım atmayı başarırken derin bir nefes aldım.
Ne yapıyorum ben?
"İsmin ne? Ve tam olarak aramızdaki bağ ne?" dediğimde kısaca yüzüme bakıp gülümseyerek önüne döndü. "Sana her şeyi anlatacağım Ceyda, tıpkı Esra'yı anlatacağım gibi."
***
Zihimi kurcalayan onca silik harflerden sonra, birde koyu bir kalemle belleyime kazınan isim güven problemimi zirve noktaya taşıyordu. Esra. Esra. Esra. Kimdi o? Ve içimdeki amansız korkuyu azgın bir hale getirmesi iyi bir sey miydi?
Issız bir sokakta gibiydim, tek başıma. Birileri bana inanmam için bazı gerçekler fısıldıyordu ancak o kişi gerçek suretiyle çıkmıyordu karşıma. Bunun için bir nedeni olmalı? Ama ne? Güvenmeli miyim? Artık birilerine güvenmeli miyim?
"Esra kim?" dedim kaşlarımı çatarak, "Ve sen kimsin?" hafif bir tebessümle, "Ben Meltem. Esra'nın kardeşi." O an, satırları arasında gizlendiğim harflerin gölgesine hapsoldum. Belli belirsiz bir suret, zihnimde yankılanan saçma bir çağırı.
'Kaybettin Ceyda.'
Kalbimin ritmi sonsuz arzuya kapılmışken nefesimi tuttum. Gözümün önüne gelen o silik sahneden seçebildiğim tek şeydi alevler. Sessizliği cızırtısıyla yok eden ateş.
"Bana her şeyi anlat."
Yüzündeki o amacı belirsiz gülümseme genişlerken kafasını sağ tarafa çevirdi, bakdığı yer harabe bir sokakdı. Tamamiyle boyun eğmiş, bitmiş, çaresiz bir sokakdı. "Asıl hikaye geçen sene başladı. Sen, tıpkı yaşıtların gibi üniversite sınavına hazırlanan lisen son sınıf öğrencisiydin. Tek derdin o sınavı kazanmakdı. Ama bir gün hayatına Mete girdi." Birkaç saniye duraksadı.
"Seni ve çevreni parçalayan katil.. Seni büyük bir oyunda dahil etti. Hiç ummadığın bir anda kendini yalanların hüküm sürdüğü bir oyunda piyon olarak buldun." Mavi gözleri iştahla parlarken, hissediğim ürpertiyi zevkle izliyordu. "Bu oyun seni ikilemde bırakdı, hatta seni çıkmaza sürükleyip paramparça etti. Sana âşk ile dostluk arasında tercih yaptırmak zorunda kaldı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARAMPARÇA 2 | Bencil
Teen Fiction#58 "Kirli ruhun, tutsak bedenleri..." Doğrular ya da yanlışlar. Kurallar ve yasaklar... Hayatın kendisiyle tanışan bir grup gencin çevreleriyle olan sınavında zorluklar katlanılamaz hâle gelir, kendi hayat mücadelerinde hedefleri için savaş verenle...