Öncelikle burayı okumanızı özellikle istiyorum canlarım. Çünkü dediğim gibi sizlere bir haberim var.
Biliyorsunuz ben hikayelerimi 100.bölüm de bitiriyorum. Sonrasında Özel Bölümler geliyor. Daha fazla uzatmak istemiyorum çünkü ister istemez tıkanıyor. Şuan buraya yazmamın sebebi sizlersiniz. Siz sevdiğiniz için yazıyorum sizleri çok seviyorum.Demem o ki son iki bölümümüz canlar. Yazması da benim için hiç kolay değil, aksine oldukça zor. Ancak bu geleneği bozmayacağım. 100 tamamlanma anımız olacak tıpkı TERSİN DÜZÜ hikayemizde olduğu gibi. Ama inanın Özel Bölüm yazmaya çalışacağım.
Aklımda başka fikirler var. Başks kurgular var. Aslında çok uzun zamandır bir şeyler var ancak henüz oturmadı, hiç başına oturup bir müzik açarak yazmadım ancak hazır olduğum zaman çok istiyorum. Sizler de isterseniz eğer yeni bir kurguya da başlayacağım. Sizlerle bunu da paylaşacağım.
Daha İki bölümümüz var ballar, sadece iki de değil unutmayın. YENİ BİR HAYAT benim için çok farklı bir yerde. Sizlerde öyle.
Bu konu hakkındaki yorumlarınızı bekliyorum lütfen benimle paylaşın ki bilgi sahibi olayım, okuyan herkesten bekliyorum lütfen. Sizleri çok seviyorum iyi okumalar♡
Akşam, tıpkı kahvaltıda olduğu gibi gayet güzel yemek yediler. Dedikleri gibi anlaşmalar tam orada imzalandı ve kayıtlara anında geçti. Proje süresi gerçekte ve Kerem'in kafasında hemen başlamıştı. Bu işi en iyi şekilde verecekti. Kararlıydı. İstediğinde yapamacağı şey yoktu ve bu iş içinde bir çok şeyi ortaya koyacaktı..
O gece çok rahat geçmişti. İşi almış istediğine kavuşmuştu. Şimdi ise geri dönme zamanıydı. Robert ile bizzat görüşüp havalimanına geçtiler. Zeynep ilk sefer ki gibi gerilmemişti çünkü alışmıştı. Hem şanslıydı ki midesi de yine bulanmamıştı. Yavaş yavaş kesiliyordu bulantılar. Böyle devam etsin istiyordu. Midesini kastıkça bebeğine zarar gelecek diye içi içini yiyordu. Neyse ki öyle olmuyordu ve bu durum onu ekstra sevindiriyordu....
Yine karnı acıkırken uçakta yine de pek bir şey yiyememişti. Kerem sık sık ona bir şeyler yedirmeye çalıştığında çok yiyememişti. Yine olduğu gibi uykuya dayanamamış kendini kısa sürede onun kollarına bırakmıştı. Kerem ise o uyuduğunda açtığı üstünü örtmüş aldığı belgeleri incelemeye dalmıştı. İş ile ilgilenirken zaman daha hızlı geçiyordu. Ön bilgi almak da çok iyi oluyordu. Sonrasında belli yerlerde rahat ediyordu. İdealist bir patron ve çalışandı. Bu her zaman işine yaramıştı aslında. Bir yerde kesinlikle bu baskın tavrı ona başarıyı getirmişti. O da biliyordu. Ama bu başarı kesinlikle onun çalışması ile de alakalıydı. O bir şeylerin bu kadar üstüne düşmese ne babasının şirketi ne de kendi şirketi bu kadar yükselebilirdi. Gece eli silah tutarken, sabah o şirkete gidiyordu. Bu da onu her yönden işine bağlı birisi yapmıştı.
Doğduğu an o anne kokusunu hatırlamadığı anlardan beri mutlu değildi. Ta ki başka bir annenin kokusunu içine çekene kadar. Ona can veren kadının hiç görmediği kokusu gibi, bir diğer kadının her gün yanında gördüğü aşık olduğu kadının kokusuna aşıktı. Ona aşık olmasının bir nedenide buydu. Anneliği. Şefkati. Aşkı. Herşeyi. Gerçekten görmediği, hissetmediği duyguların hepsini bir bir hissediyordu. Bunu beklemezdi ancak hayat... Süprizlerle dolu, bu bir günü, bir saniyesi bile belli olmayan hayat. Onlara yeni bir hayat sunmuştu. Bambaşka bir hayat. Aşk dolu iki kalp, aşk dolu bir yuva. Mükemmel olan her şey onların önündeydi.
Uçak indiğinde kısa sürede inmiş hazırlanmış ve arabalarına geçmişlerdi. Ufuk gelmişti onları almaya. Onu da özlemişti Zeynep. Arabaya biner binmez güler yüzü ile sordu ona.
_ Nasılsın Ufuk?
Ufuk hemen aynadan arkaya Zeynep'e onun gibi güler yüzü ile baktı.
_ İyiyim Zeynep hanım, siz nasılsınız?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ BİR HAYAT (TAMAMLANDI)
Hayran KurguKendi hayatını kızının üzerine adamış bir kadın... Hayatındaki en büyük şans olan o adam... Adam bir bataklıktı. Her gün farkında olmadan o bataklıkta bir hazine aradı! Hazine mucizelere gebeydi!