Nasılsınız arkadaşlar? Sizlere yeni bölüm ile geldim umarım sevinirsiniz♥ Geçen bölüm Kerem'imizi gördünüz. Pek belli değil biliyorum ama derin birisi olduğunu anladınız♥ Bu bölümde ikisinide göreceksiniz♥ yorumlarınızı çok merak ediyorum♥
Sizleri çok seviyorum iyi okumalar ♥ 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》
Dışarıya kendi arabasının arkasına park edilen aracı görünce masaya parayı bırakıp kalktı. Yağmurun yağması nedeniyle hızlı adımlarla çıkıp kendi arabasının arkasındaki arabaya bindi. Takım elbiseli adam kendisine dönüp saygı ile baktı.
_ Bir şey mi oldu Kerem bey?
_ Erken gelmen iyi oldu Ufuk. Şimdi sana bir şey söyleyeceğim ve sen hiç şaşmadan yapacaksın. Bak, yanlış istemiyorum Ufuk. Hâta kabul etmiyorum. Anladın mı?
Ufuk Kerem'in her zaman ki ciddi yüzünden ve sesinden anladı önemli bir şey söyleyeceğini. Başını sallarken aynı zamanda sözlü olarak da belirtti.
_ Tabii Kerem bey. Endişeniz olmasın.
_ Güzel. Ayrıca kimsenin haberi olmayacak diğer adamların da. Sadece sen halledeceksin. Yaparsın biliyorum. Bak şimdi.....
Zeynep hem işten normal saatte çıkmanın hem de aldığı maaşın verdiği mutlulukla Eymenle görüşüp üzerini giyindikten sonra hızlıca çıktı. Her zaman yaptığı gibi hızlı adımlarla ilerleyip otobüse bindi. Sıkı sıkı tutuyordu çantasını. İstemsizce yapıyordu bunu. Kazandığı bir ay boyunca geçinecekleri tek paraydı. Yarın iş dönüşü kızına oyuncak almayı düşündü. Ona her maaşını aldığında resimli gelişimini iyi yönde etkileyen kitaplar veya oyuncaklar alıyordu. Eve vardığında çok üşüdüğünü hissetti. Kış iyice kendini belli etmeye başlamıştı. Hızlıca ilerleyip eve girdi. Etrafa yine korkuyla baktı ama bu sefer Cevdet'i göremedi. Ne güzeldi onu görmemek. Keşke hep böyle olsaydı. Eve geldiğinde o şuursuzun yüzünü görmeseydi. Keyfi yerine gelirken mide bulandırıcı sigara ve alkol kokusu da yoktu etrafta. Kızını o iğrenç adam evde oldukça odadan dışarı çıkartmıyordu. Reyhan'a da söylüyordu ve öyle yaptığını biliyordu. Bu yaşta küçücük ciğerlerine gitmemeliydi bu iğrenç koku.
Hemen ilerleyip odanın kapısını yavaşça yarıya kadar açtı. Reyhan ve Duygu yatağın üzerinde gülüşerek oynuyorlardı. Zeynep kızının yüzündeki gülümsemeyi gördükçe mutluluğunun katlandığını hissetti. Kapının ardından çıkmadan seslendi tatlı mutlu sesi ile.
_ Duyguşum.
Duygu bir anda duyduğu annesinin sesi ile ellerini ağzına götürerek bekledi. Etrafına baktı ama annesini göremedi. Reyhan kapıda ki Zeynep'e bakıp gülümsemeye başladı. Zeynep kapıyı kapatınca Duygu sese döndü ve annesine görünce ellerini ağzından çekip aşağı yukarı sallayarak çığlık attı. Ona doğru ulaşmak istedi ve ellerini yatağın üzerine koyup emekler hâle geçti. Biraz gittikten sonra o çok özlediği annesinin kucağında buldu kendini. Zeynep kucağına alıp sımsıkı sarılırken özlem duyduğu muhteşem kokusunu çekti içine. Bir annenin tek ihtiyaç duyduğu şey buydu; çocuğunun kokusu. Herşeyi unutturan kendini cennetteymiş gibi hissettiren. Cennet annelerin ayaklarının altındadır lafı bu yüzden vardı işte. Kızını kucağına alıp kokusunu hissettiği an herşey bitiyordu herşey duruyordu o an. Boynunu yanaklarını ve alnını öptükten sonra saçlarını okşadı. Yatağın üzerine oturup kızını da dizlerinin üzerine oturttuktan sonra yeniden öpüp saçlarını okşamaya devam etti.
_ Bebeğim. N'apıyorsun sen aşkım? Teyzeyle birlikte oyun mu oynuyorsun? Annede geldi, yetişti bu sefer.
Zeynep kızını yüzünden gitmeyen gülümsemesi ile sevip okşarken Reyhan'a döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ BİR HAYAT (TAMAMLANDI)
FanficKendi hayatını kızının üzerine adamış bir kadın... Hayatındaki en büyük şans olan o adam... Adam bir bataklıktı. Her gün farkında olmadan o bataklıkta bir hazine aradı! Hazine mucizelere gebeydi!