Herkese güzel güneşli sıcak bir cumartesi gününden merhaba arkadaşlar. Bugünün güzelliği de Kerem'imizin doğum günü♥ Hepimizde bunun sevinci ve heyecanı vardır diye düşünüyorum♥ Onu ne kadar çok sevdiğimizi o da çok iyi biliyor♡ İyi ki onu tanımışız. İyi ki var♥
Hepinizi çok seviyorum ♥ iyi okumalar ♥ 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》
Kaşları daha da çatılırken onun kendi gözlerine bambaşka bakmasına durdu. Ne o konuşmuştu ne Zeynep. İkisinin de aldığı hızlı nefesler birbirine çarparken gözleri sadece birbirlerine bakmaya devam etti. Dediklerini kafasında tartıp bir yerlere koymaya çalıştı. Bazı şeyler netleşip bir şekilde şekillenirken hattâ merak ettiği yerler korkabileceği yerler ön plana çıkması gerekirken bu onu şoka uğratmıştı. Ne demek cinayet? Annesi babası? Sevim Sayer? Ahmet Sayer? Onlar? Başını hafifçe iki yana sallarken ellerini yüzüne iyice yerleştirdi ve konuştu içinde endişenin bilmemezliğin bulunduğu en net tonda.
_ Ne demek bu Kerem? Hı? Ne demek? Ahmet bey, Sevim hanım... Kim?
_ Babam... Çok borcu varmış Zeynep. Altından kalkamayacağı, ömrü boyunca çalışsa ödeyemeyeceği borcu varmış. Çalışmış, bir günde elde edebilecek son yere kadar çalışıp didinip para kazanmaya çalışmış.... Anneme hissettirmemeye çalışmış. Annem o sıra bana hamileymiş. Babam çok sevinmiş onun gibi. Ne olursa olsun vazgeçmemiş. En iyi şekilde bakmış anneme. Sen onun gibisin. Fedakâr. Kendinden kesmiş ona adamış. Senin gibi. O sıra... Doğuma yaklaşırken tehdit etmeye başlamışlar babamı. Çaresizmiş... Hemde çok. Kime gitse geri çevirmiş. En iyi diye gösterilen adama dönüp bakmamışlar bile. Çırpınışlarına göz yummuşlar. İyice çökmüş. İçi heyecanla dolarken aynı zamanda çok büyük bir korku ve endişe ilede kaplıymış. Kendi için değil karısı çocuğu için. Onlar içinmiş endişesi. Annem onun her zaman yanında olmuş. Sonra...
Gözleri dolarken durdu birden ve elini yüzüne götürüp sıvazladıktan sonra devam etti.
_ Eve gelmişler. Dağıtmışlar, yıkmışlar. Tehdit etmişler. Onlar evden çıkar çıkmaz annemin sancısı tutmuş. Babam hemen hastaneye götürmüş. Sonra erkek olduğumu öğrenmişler herşeye rağmen çok sevinmişler. Annem koymuş adımı. Çok severmiş Kerem ismini. Hep hayal etmiş biliyor musun bir oğlum olursa adı Kerem olsun diye. O istemiş. Yine devam etmişler tehditlere. Bana bakmak ayrı şey o parayı denk getirmeye çalışmak ayrı yüktü elbet. Böyle böyle zaman geçmiş. En sonunda... Ahmet Sayerle görüşmüşler. Bir çocuk olduğunu söylemişler. Beni... İnsafamı geldiyse ne olduysa artık diye düşünme sırf kendi çıkarları için! Beni o yanına almış. Bir sürü yasal olmayan işlemden sonra annemin babamın çırpınışlarıyla almışlar zorla beni ellerinden. Sonra annem fenalaşmış. Hastalanmış. Babam da onun o haliyle harap olurken zar zor tutmuş kendini ama yine beni almak için uğramış kapılarına dayanmış. Yapmadığı şey kalmamış. En son artık karısı gözlerinin önünde erirken polise gitmeye karar vermiş. Gitmiş... Söylemiş herşeyi anlatmış. Ama o gece eve gelip gözlerini kapattığında evin içinden olacak şekilde yoğun ateşler çıkmaya başlamış. Yangın çıkmış. İçeriden... İçeriden olunca çıkamamışlar. Dosya kapanmış. Ev kül olmuş... Bebim annemin babamın mezarı yok. Benim gidip acımı paylaşacağım bir mezarları yok!
Sesi kimi yerde alçalıp kimi yerde yükseliyor içeriyi inletiyor ve acısını hatırlatıp sinirlerinin gün yüzüne çıkmasına neden oluyordu. Karşıya odaklanmış anlatıyordu.
Zeynep onu dinlerken dudakları aralanmış ve sadece kendi dolu gözleri ile onun gözlerine bakıyordu. Elleri donup kalmıştı yüzünde. Yüreğine koskocaman bir yük oturmuş üzerinde geziniyor ve nefes almasını engelliyordu.
Bunlar nasıl şeylerdi! Cinayet ve ötesiydi! Bambaşkaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ BİR HAYAT (TAMAMLANDI)
Fiksi PenggemarKendi hayatını kızının üzerine adamış bir kadın... Hayatındaki en büyük şans olan o adam... Adam bir bataklıktı. Her gün farkında olmadan o bataklıkta bir hazine aradı! Hazine mucizelere gebeydi!