Selam ballar! Sizlere istediğiniz gibi uzun bir bölüm getirdim. Ve yorumlarınızı çok merak ediyorum. Lütfen bol bol yorum yapın bana onlar istek veriyor. Sizleri çok seviyorum iyi okumalar♥》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》
Hastaneden evlerine geçip hazırladıkları ufak bavulu ve Duyguyu almış yeniden yola çıkmışlardı. Arabayı bu sefer Kerem değil Ufuk kullanıyordu. Önce Duyguyu Sevim ve Ahmet'in yanına bırakacaklardı. Onlarla konuştuklarında büyük bir istekle karşılık almışlardı. Neredeyse gideceklerine sevinmişlerdi. Heyecanla onaylamışlardı.
Duygu ise annesi ve babasının yanında kalmak istesede dedesinin ve babaannesinin yanına da gitmek istiyordu. Çünkü orada onlarla oynarken çok eğleniyordu. Ahmet ile çok iyi anlaşıyorlardı. Onların yanındayken annesini babasını aramıyordu. Bu yüzden içinde bulunduğu duruma fazla bir tepki vermiyordu. Zaten Kerem de Zeynep de ona durumu anlatmışlardı. Onu küçük çocuk gibi görmektense bu tür konularda daha çok yetişkin gibi anlatıyorlardı. Ve duygu buna git gide alıştığı için anlayışla tepki de verebiliyordu.
Ama bu babasını annesini özleyeceği gerçeğini değiştirmiyordu. Onları çok özleyecekti. Bu yüzden şuanda arka koltukta yüzü babasına dönük, bacakları üzerinde oturmuş gözlerine bakıyordu. Küçük elleri ile yerinde pek fazla durmuyor, bazen babasının ellerine bazen de yüzüne gidiyordu. Kerem'in yüzünü sevmek onun en sevdiği şeylerden birisiydi. Tıpkı annesi gibi.
Yanağındaki sakallarda parmaklarını dolaştırmak, avuçlarında hissetmek ve aynı zamanda ellerini izlemek hoşuna gidiyordu. Babasına olan sevgisini her zaman dile getirip söylüyordu Kerem gibi.
Şuanda da tıpkı öyle elleri yanaklarında ancak gözleri gözlerindeydi. Kerem ise onu dikkatle izliyordu böyle zamanlarda. Onun da en sevdiği şeylerden birisiydi kızı kendini severken onun güzel yüzüne badem gibi olan gözlerine bakmak. Uzanıp öpmek. Saçlarını okşamak. Kokusunu içine çekmek. Ellerini tutup bazen sinir etmek. Bunlar en sevdiği en eğlendiği şeylerdi.
Şimdi de kızı yanaklarını severken onu izliyordu. Ve kızının alçak sayılan sesini duydu.
_ Baba.
_ Babacığım.
Duygu bunun üzerine ellerini yanağında hareket ettirmeyi keserken gülümsedi ve yeniden okşamaya başladı.
_ Ne zaman geleceksin?
Duygu kelimeleri tam olarak toparlayamasa da cümlesini gayet iyi bir şekilde kurmuştu. Bu sorusu Kerem'i gülümsetirken kızının küçük yüzünü elleri arasına aldı ve uzanıp alnını öptü. Ve yeniden güzel gözlerine baktı.
_ İşimi bitirip hemen geleceğim babacığım. Bekletmeyeceğim seni, söz.
Duygu ona gülümserken babasının yanaklarına ellerini biraz daha bastırdı ve hevesle sordu.
_ Sen gelince biylikte uyuyacağız.
Kerem hemen başını salladı kızına ve onu onayladı.
_ Ben gelince birlikte uyuyacağız güzelim. Gelir gelmez birlikte sarılıp uyuyacağız, buna da söz.
Duygu kocaman gülümserken hareketlenmişti. Başını sağa çevirdiğinde annesi ile göz göze geldi ve babasına döndü yeniden.
_ Peki anne?
Kerem hâlâ gülümserken kızının alnını yeniden öpüp karısına uzandı ve onun da alnını öptü.
_ Hepimiz birlikte güzelim. Anne sen ben ve kardeşin. Hepimiz beraber uyuyacağız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ BİR HAYAT (TAMAMLANDI)
FanfictionKendi hayatını kızının üzerine adamış bir kadın... Hayatındaki en büyük şans olan o adam... Adam bir bataklıktı. Her gün farkında olmadan o bataklıkta bir hazine aradı! Hazine mucizelere gebeydi!