10 (Yenilendi!)

2.5K 175 5
                                    

Evde uyuklarken, çalan kapı ile şaşırarak ayağa kalktım. Bu da kimdi şimdi?
Yavaş ve korkak adımlarla kapıya doğru ilerledim.
Kapı deliğinden baktığımda ise gördüğüm kişi anlık bir şok geçirmeme, neden oldu.
Yoongi kapımdaydı.
Yere bakıyordu ve elinde bir sürü poşet vardı. Ne olduğuna anlam veremezken kapıyı açmamanın doğru olacağını düşündüm.
Yatak odama gidip, tekrar yatağıma uzanmıştım ki, kapı tekrar çaldı.
Derin bir nefes aldım ve ayağa kalktım. Vazgeçecek gibi, durmuyordu.
Kapıya ilerlerken nefes, alış verişimi kontrol etmeye çalışıyordum. Nedensizce heyecanlıydım.
Kapının önüne geldiğimde saçlarımı ve üzerimi düzelterek kapı kolunu yavaşça indirdim. Aynı zamanda, yüzüme ifadesiz bir hava katmaya çalışıyordum.
Kapıyı açtım ve karşımda, yine meşhur gülümsemesi ile Yoongi'yi gördüm.
"Selam." Dedi ve gülümsemeye devam etti.

"Ne oldu, dairemi nereden biliyordun?"

"Konuşabilir miyiz?" Diye sorduğunda, hayır anlamında başımı salladım.

"Lütfen."

"Kibarlık, senden görmeye alışmadığım bir şey. Hele ki bugünden sonra."

"Bugün için, üzgünüm." Dediğinde duraksadım. Özür mü diliyordu o?
"Anlamadım."
"Bugün biraz ileriye gittim, özür dilerim."
Yoongi'den duymayı beklemediğim lafları duymam ile birlikte gerçekten şaşırmıştım. Duraksadım ve gözlerinin içine bakmaya, başladım. O da, aynı şekilde gözlerimin içine bakıyordu. Birkaç dakika, sadece birbirimizin gözlerinin, içine baktık.
Böylece geçen zamandan sonra,
"Beni içeri almayacak mısın?" Diye sordu.
Ne diyeceğimi bilemedim ve ellerimi saçlarımın arasından geçirip, dudak sarkıttım. Ne diyeceğimi bilmiyordum, ama özürü beni, yumuşatmıştı.
"Gel." Dediğimde gözlerimle kapıyı İşaret ettim. Gülümsedi ve, içeri bir adım attı.
Ben de arkasından kapıyı kapattım, yanına geldim.
"Tam olarak ne için geldin?" Diye sorduğumda,
"Kendimi affettirmek için." Dedi ve tekrar gülümsedi.
"Elindekiler ne?"
Dediğimde hemen gözlerini eline çevirdi.
"Unutmuşum, bunlar senin için." Dedi ve elime tutuşturdu.
Poşetin içine baktığımda, büyük bir pasta görmemle heyecanla ellerimi çırptım.
Koşarak mutfağa gittim, ve hemen poşetleri açtım. Sadece bir pasta görmek beni bu kadar heyecanlandırmıştı. Yoongi gülerek yanıma geldiğinde, mutfağın biraz pis olduğunu farkedip utançla başımı yere eğdim.
"Üzgünüm, biraz pis." Dediğimde,
"Sorun değil, evin çok güzel." Dedi ve gülümsedi.
Aynı şekilde ona gülümsediğimde,
"Hadi yiyelim!" Diye çıkmıştım ve iki tane tabak çıkardım. Yoongi'de bana yardım etmeye başladığında, ona olan sinirim hemen geçmişti. Ona karşı kötü, hiçbir şey hissetmiyordum.
Beraber pastayı tabaklara yerleştirdik ve buzdolabından, birkaç içecek çıkardım. Yoongi onları bardaklara doldururken, göz ucundan ona baktım.
Çok yakışıklı gözüküyordu, sadece içecek doldururken bile.
Sanki ona baktığımı fark edip gözlerini bana çevirdiğinde, utançla bakışlarımı tezgaha geri çevirdim.
"Hadi gel." Diyip, tabakları bir tepsiye yerleştirdim. Yoongi'de bardakları aldı ve gidip koltuğa oturduk, tabakları masaya yerleştirdim ve hiç beklemeden yemeye başladım.
Yemek yerken, insan dışı haraketler yapabiliyordum.
Yoongi'nin bakışlarını üzerimde hissettiğimde, kafamı ona doğru çevirdim. Bana gülerek bakıyordu.
"No, vor?" Dediğimde gülümsemesi arttı ve kahkahaya dönüştü. Yemek yerken konuşmak bana iyi gelmiyordu, kesinlikle.
Onun kahkahasına karşılık, bende gülmeye başladığımda karşılıklı bakışıp, gülüşüyorduk.
Uzun bir süre sadece yemek yiyip, bir şeyler hakkında sohbet ettik. Onunlayken, gerçekten çok güzel zaman geçiriyordum. Hatta bu zamanları hiçbir şeye değişmezdim.
Sürekli gözlerimiz buluşuyordu. Ya ben utangaçlıkla başını öne eğiyor, ya da o gülümsüyordu. Bir şekilde akşam olduğunda hala sohbet ediyorduk. Bu sohbet sayesinde, onu gerçekten yakından tanımıştım.
Kendimi çok mutlu hissediyordum. Ve Yoongi hep burada kalsın, istiyor bile olabilirdim.
Gerçekten burada olması bana, güven ve huzurun en üst seviyesini yaşatmıştı.
Sürekli, istemsizce gülüyordum. Bunu yapmak normal de bana uzak bir şeydi. Yoongi'nin yanında bunu sürekli ama sürekli yapıyordum.
Bu da onu benim gözümde değerli yapan bir şeydi işte. Onun sayesinde, uzun zaman sonra mutlu olmam onun değerli olduğunu gösteriyordu.

Beni sinirlendirse de, üzse de, güldürse de, "Min Yoongi", beni şu sıralar tek mutlu eden şey olmuştu.

First Love  /  M Y GHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin